28 yaşındayım. 46 yaşında yazar ve eğitmenlik yapan birine aşık oldum. Kendisiyle tanışıyoruz ama duygularımdan haberdar değil. Sizce bu aşk toplumun gözünde hoş karşılanır mı? Kendisine ne şekilde hitap etmeliyim? Ona olan ilgimi nasıl belli etmeliyim? Ya da vazgeçmeli miyim? Vazgeçmezsem aramızdaki yaş farkı herhangi bir sorun teşkil eder mi? MERDAN
İkiniz de evli değilseniz ya da sevgiliniz yoksa ortada hoş karşılanmayacak bir şey yok demektir. Ancak asıl sorun şu an için aşkının tek taraflı olması. Henüz karşı tarafın hislerinin ne olduğunu bilmiyorsun. Halledilmesi gereken ilk mesele bu bence. Aranızdaki tanışıklığın derecesini bilmiyorum. Bu nedenle nasıl hitap etmen gerektiğini de sen belirlemelisin. Ama “Hocam” demek yerine, “..... Bey” demek sanki daha iyi. İlgini belli etmek için sohbet etmenin yollarını bulmalısın. Böylece ona kendini de anlatabilirsin. Vazgeçip vazgeçmeyeceğini de senin ilgine ne kadar karşılık vereceği belirler. Aranızdaki yaş farkı da hiçbir şekilde sorun teşkil etmez.
ALDATANI AFFETMEK NE KADAR DOĞRU?
4 yıllık bir ilişkim var. İlk 6 aydan sonra ona olan ilgim azaldı. Diyaloglarımı en aza indirdim. Daha sonra öğrendim ki, ilişkimiz 3.5 yılı doldurduğunda kız arkadaşım hayatına bir erkek sokmuş ve bu 6 ay sürmüş. O erkek bana her şeyi anlattı. Benimle onun arasında gidip gelmiş. Şu an nişanlıyız. Ama ben sürekli kendimi sorguluyorum. Acaba doğru mu yaptım? SERDAR
Senin ilginin azaldığı dönemde hayatına birini sokmasının sebebi duygusal anlamda kendisini eksik hissetmesidir. Bu onun yaptığını belki hafifletmez ama sebebini ortaya koyar. Aldatma meselesi biraz karmaşıktır ve tamamen kişiseldir. Sizin ilişki dinamikleriniz böyle bir aldatma sonrası affetmeyle devam etmeyi kaldırabilir. Kimisinin ilişkisi böyle bir şeyi kaldıramayabilir. Ancak affettiysen artık geriye dönüp bakmamalısın. Yok sürekli aklında bu mesele varsa o zaman da böyle devam edemezsin. Nişanlılık döneminde bu konuyu iyice düşünmelisin. Aklında tek bir soru bile varsa evlenmemeni tavsiye ederim.
BU İLİŞKİ BİTMELİ Mİ YOKSA DEVAM MI ETMELİ?
Sevgilimle 2 yıldır birlikteyiz. Geçen yıl birlikte yaşamaya başladıktan sonra bakış açılarımızın ve hayattan beklentilerimizin çok farklı olduğunu anladım. Ben hep onun alışkanlıklarına, zevklerine uyum sağlamaya çalışıyorum. Benim isteklerim hep aşırı ve gereksizmiş gibi bir tavır içinde. Ama bırakıp gidemiyorum. Devam etmeye karar verdiğimde de içim sıkılıyor. SEDA
Sevgililik demek bir kişinin kurallarını iki kişinin yaşaması demek değildir. Her an her şeyli birlikte yapmak demek değildir. Aksine sevgililer birbirlerinin hayallerine, planlarına önem verir. Sevgilisinin hayallerini gerçekleştirmesi için elinden geleni yapar. Sen böyle her şeyi içine attıkça, yapmak istediklerini yapamadıkça bu ilişkinin de geleceği yok. İşte bu noktada devreye ‘iletişim’ giriyor. Sevgilini karşına alıp yapmak istediklerini, hayallerini anlatmalısın. Bunları mutlaka hayata geçirmek istediğini söylemelisin. Hatta söylerken, “Ben bunları yaparken yanımda olursan dünyanın en mutlu insanı olurum” demelisin.
BAŞKASINA GİTTİ ACISINI İYİLEŞTİRDİM
Bir senedir emek verdiğim ilişkiyi tek taraflı yaşadığımı anladım. İlişkimizin üçüncü ayında bana “Seni sevmiyorum” dedi. Ama sonra bana yaralı bir şekilde geldi. Sevdiği kişiler ona acı verdi. Ama ben kabul edip onu yalnız bırakmadım, acılarını iyileştirmek için bir dost gibi uğraştım. Kendime kötülük ettiğimi biliyorum fakat vazgeçemiyorum. Geri dönmesi için ne yapayım? ŞEVVAL
Kendine ciddi anlamda kötülük yapıyorsun. Sana bundan sonra da lazım olacak duygularını seni sevmediğini bildiğin biri için zedeliyorsun. Seni sevmediğini açıkça söyleyen, başkalarıyla birlikte olan biri sana bugün dönse bile ne faydası olabilir? Üstelik sen ondaki sevgililik imajını çoktan bitirmişsin. Çünkü dost olarak davranmışsın. Bu andan sonra onun duygularında geriye dönüş söz konusu olamaz. Ama onu düşünmeye sevk edebilirsin. Böyle devam edemeyeceğini söyle. Onun dostu olmadığını, arkadaşlıktan öte duyguların olduğunu söyle. Bu söylem belki onun seni yeniden düşünmesini sağlayabilir.