Orkide Peksev, boşanmasını kutlamak için lokma döktürdü. “Boşandım kurtuldum” yazılı tabelanın önünde verdiği pozu Instagram’da paylaştı. Size Orkide’nin hikayesini anlatacağım bu hafta.
Neredeyse her aşamasını biliyorum. Çünkü Orkide benim 15 yıllık arkadaşım ve o evliliğin nikah şahidi de bendim. Oysa her şey çok güzel başlamıştı. Bir Sevgililer Günü’nde, İzmir Karşıyaka’daki Zübeyde Hanım Nikah Sarayı’nda nikah defterini imzalamış, mutlulukla evlerine dönmüşlerdi.
İlk evliliğinin hüsranla sonuçlanmasının ardından tek başına ayakta durmuş, güzeller güzeli kızını tek başına yetiştirmiş, güçlü bir kadındır. Yüreği sevgi dolu, hiç kimseye kötülüğü dokunmayan, zorda olana elindeki, avucundakini veren bir insandır. Ama maalesef, aşktan yana hep talihsizdir Orkide. Oysa istediği şey atla deve değil, biliyorum. Sevebileceği, güvenebileceği, iyiyi, kötüyü, varlığı, darlığı birlikte yaşayabileceği birini ister sadece.
SORUNLAR BAŞLADI
Orkide, evlendikten çok kısa süre sonra eşinin ailesiyle ilgili sorunlar yaşamaya başladı. Zaman zaman telefonla konuştuğumuzda bana yaşadıklarını anlatır, dertleşir, bazen de akıl isterdi. Tüm bu konuşmalarımızda eşine toz kondurmazdı ama eşinin ailesinin üzerinde kurduğu baskının artık dayanılmaz bir hale geldiğini anlatırdı.
Nitekim onları boşanmaya götüren süreç de bu baskı ile başladı. Türkiye İstatistik Kurumu’nun birkaç gün önce yayınlanan ‘2021 Türkiye Aile Yapısı’ araştırmasında yer alan ilginç bir veriyi aktarmak istiyorum. Her 100 çiftten sekizi aile büyüklerinin, aile içi ilişkilere karışması nedeniyle boşanmış. Boşanmayan çiftlerde de aynı sorun var.
Evli çiftlerin yüzde 20.5’i eşinin ailesi ile ilgili sorun yaşıyor. İşte Orkide tam da bu sebeple girdi boşanma çıkmazına. Eşinin annesinin oğlunu nasıl yönettiğini, kendisinin günlük hayatına nasıl karıştığını biliyorum. Ama bir şeyi daha biliyorum ki; Orkide pes etmemek için çok uğraştı. Eşiyle bu konuyu defalarca konuştu. Baktı olmadı, babasının evine döndü. Eşi gelip defalarca özür diledi, Orkide yeniden denedi. Ama olmadı, dikiş tutmadı...
ZAFER İŞARETİ
Düzelebilir miydi? Evet düzelebilirdi ama bunun için tek taraflı çaba yetmiyor. Her iki taraf da eşit olarak emek harcamalı. Orkide’nin eşi annesinin işe bu kadar karışmasını engellemeliydi. Evet, onlar bizim büyüklerimiz. Ama bir evlilik yaptığımızda artık bizim için önemli olan yeni kurduğumuz ailedir.
Ebeveynlerimiz evliliğimize ancak sıkıştığımız, daraldığımız noktada, bizim talebimizle müdahil olmalıdır. Bu müdahillik de sadece sorunun çözümü aşamasında maddi ya da manevi yardım şeklinde olmalıdır. Diğer türlüsü ‘yönetmeye’ girer ve sonuç işte Orkide’nin evliliğindeki gibi olur. Instagram’da Orkide’nin boşanmasının ardından paylaştığı fotoğrafı gördüm.
İzmir bölgesinde gelenektir, bir dileğiniz, adağınız gerçekleştiğinde ya da ölmüşlerinizin ruhuna lokma döktürüp dağıtırsınız. Orkide bir lokma dökme aracının önünde zafer işareti yaparak poz vermişti. Aracın üzerine de “Ne çektiğimi bir ben bir Allah biliyor. Boşandım kurtuldum” yazılı bir karton koymuştu.
ÇEKİŞMELİ BAŞLADI
Aslında bu fotoğraf beni şaşırtmadı. Orkide nasıl hissederse öyle yaşayan bir insan. Boşanma sürecinin çekişmeli başladığını biliyordum. Eşinin mahkemede haklı çıkmak için aslı astarı olmayan iddialar ortaya attığını söylemişti bana. Aradım Orkide’yi, “Geçmiş olsun” dedim. “Sağ ol Mehmetçiğim” dedi, “Nihayet mutluyum. Benim için çok ama çok zor günlerdi.” “Lokma döktürmek nereden aklına geldi?” diye sordum.
“Daha boşanma ile ilgili kağıtları imzaladığım an aklımdaydı. ‘Allah’ım şu işten bir kurtulayım lokma döktürüp dağıtacağım’ diye söz vermiştim kendime. Biliyorsun, dava çekişmeli başlamıştı. Her geçen gün benim haklılığım biraz daha ortaya çıktı. Bunun üzerine karşı taraf çekişmeden vazgeçip anlaşma yoluna gitti. Senin anlayacağın anlaşmalı olarak boşanmış oldum” diye cevap verdi.
BAZEN EN İYİ YOLDUR
“Eh, en azından kötü başlamış ama iyi bitmiş” dedim ben de. “Boşanmanın iyisi mi olur?” demeyin sevgili okurlar, olur. Bazen boşanma ya da evli değilseniz ayrılık bir ilişki için en iyi sondur. Ruhunuzun erimesini, sağlığınızın bozulmasını istemiyorsanız zor da olsa ayrılığa cesaret etmeniz gerekir. Biliyorum ki birçok kadın (ya da erkek) bu cesareti kendinde bulamadığı için mutsuz evlilik batağında bocalıyor. Hayat böyle bir şey işte...
Kimisi yıllarca mutlu bir evliliğin hayalini kurar, gerçekten mutlu olur ve bunun için lokma döktürür. Kimisi de mutlu olmak için evlenir ama hayal kırıklığına uğrar, boşandığı zaman lokma döktürür. Adettendir, yazımı yine bir şarkıyla bitireyim. Rahmetli Ercan Turgut çok güzel söylerdi bu şarkıyı... “Ne nikah bağlar bizi, ne mahkeme ayırır, düşmanların şerrinden bizi mevlam kayırır...”