Çok sevmeyelim 'İyi' sevelim

Ozan Güven’in 5 aylık sevgilisi Deniz Bulutsuz’a uyguladığı şiddeti konuşuyoruz. Şiddetin hiçbir gerekçesi olamaz elbette. Savcılık ifadelerinden anlıyoruz ki; tartışma Deniz Bulutsuz’un eski sevgilisinden söz etmesi üzerine başlamış. Ozan Güven önce küfür etmiş ardından fiziksel şiddet uygulamış. Sorsanız belki de Ozan Güven, “Çok seviyordum, kıskandım, kendimi kaybettim” diyecektir.

Oysa ilişkilerde önemli olan ‘çok’ sevmek değil, ‘iyi sevmek’tir. ‘İyi sevmek’ dediğimiz şey, aslında bir insanı ‘kaliteli sevmek’tir, ‘nitelikli sevmek’tir. Kalitenin ölçüsü kesinlikle maddi değil. Ruhsal açıdan, manevi açıdan kaliteden söz ediyorum. Kişinin gönül verdiği insana ‘nadide bir eser’ olarak bakması gerektiğini düşünüyorum. Ancak böyle bakıldığında sevmek gerçek değerini bulabilir.

Ancak böyle bakıldığında kişi sevdiği insanı, değil şiddet uygulamak, kötü bir sözle incitmekten, kırmaktan bile çekinecektir. Sevilen insan, sevene göre dünyanın en değerli varlığıdır. Zaten böyle değilse bir sorun var demektir. “Seni seviyorum ama...” diyorsa bir insan ve aşkını bazı şartlara bağlıyorsa eğer sevme konusunda asla samimi değildir. “Seni çok seviyorum ama şuraya gitme...”, “Seni çok seviyorum ama şununla görüşme...”, “Seni çok seviyorum ama şunu giyme...”, “Seni çok seviyorum ama şu fotoğrafını paylaşma...” gibi şarta bağlı sevgiler ‘kalitesiz’ kategorisine girer.

Çünkü ‘kaliteli sevgi’de sevgiliyi, olduğu gibi, kayıtsız şartsız kabul etmek vardır. Bakın burada ‘kabullenmek’ demiyorum, özellikle ‘kabul etmek’ ifadesini kullanıyorum. Çünkü kabullenmek mecburiyetten kaynaklanır. Kabul etmek ise iradeye dayanır. Bilinçli bir davranıştır. Hepimiz sevebildiğimiz kadar insanız. Ne kadar çok seversek sevelim sevgimizin dışa vurumu ‘kaliteli’ değilse hiçbir anlamı yoktur. Başta da yazdığım gibi, sevdiğimiz insan ‘nadide bir eser’dir. Diğerlerinden farklı olduğu için onu sevmişizdir.

Aynamız olduğu için, eksiklerimizi tamamladığı için onu sevmişizdir. Sevdaya “Çok seviyorum ama bunu gösteremiyorum” diyenlere bakmayın. Mutlaka bir sorun vardır sevgisinde. Gerçekten seven insan bunu gösterir ve sürekli göstermek ister. “Seni çok seviyorum” diyen birine belki de “Beni çok sevme, beni ‘iyi’ sev” dememiz gerekiyor artık.

Bunlara şaşırma

• Bugün kanlı-bıçaklı olan, birbirlerinin arkasından demediklerini bırakmayan sevgililer birkaç gün sonra hiçbir şey olmamış gibi ‘canım-cicim’ durumuna geçebilir, şaşırma!
• Sevgililer ayrıyken, omuzlarında ağladıkları, dertleştikleri dostlarını, sevgilisiyle barıştıktan hemen sonra terk edebilirler, şaşırma!
• Bir insan, bir başka insanı elde etmek için kılıktan kılığa girebilir, her türlü madrabazlığı yapabilir, şaşırma!
• Beklentisi yerine gelmedi diye, sırf kendisini sevmiyor diye bir insan başka bir insana düşman olabilir, şaşırma!
• Bir insan karşılıksız sevebilir, sevdiği için her türlü fedakarlığı yapabilir, bunları yaparken de hiçbir zaman yüksünmeyebilir, şaşırma!
• Aşk olmadan da ilişki yürütülebilir. Ama taraflardan biri başkasına aşık olursa diğerini hemen terk edebilir, şaşırma!
• Aşk hep beklenmedik zamanlarda gelir. Kişi, aşık olacağı insanı önceden belirleyemez, zaten kendi hayatına en aykırı insana aşık olur, şaşırma!
• İnsanın defalarca aşık olabilme potansiyeli vardır. Ama her aşkının şiddeti birbirinden farklı olabilir, şaşırma!
• Aşk her an tazelenebilir, tazelenmiş aşk insanı da tazeler, insanın hayatında gerçekten sevdiği biri varsa asla yaşlanmaz, insanın hayatında hem sevdiği hem de birlikte eğlenebildiği biri varsa, yaşlanmak ne kelime, her geçen gün daha da gençleşebilir, şaşırma!

Felaket tellalları

Deprem oluyor, millet korku içinde, bir takım astrologlar çıkıp “Ben söylemiştim, yazmıştım” diyor. Terör saldırısı oluyor yine aynı astrologlar “Şu tarihte yazmıştım” diye ortaya çıkıyor. Bir siyasetçiye suikast oluyor, dünyaca ünlü biri doğal yollarla ölüyor yine bunlar önceden bildiklerini söylüyor.

Hatta birbirleriyle “Ben bildim, sen bildin” diye kavgaya tutuşuyorlar. Yahu dünyada her yıl yüzlerce deprem, onlarca terör saldırısı oluyor. E yaşı kemale ermiş birçok ünlünün öleceğini bilmek için de astrıolog olmaya gerek yok. Peki nedir sizin bu gelecekten haber veren falcı edalarınız? Hakikaten bıktırdınız!