Giriş
10 yıl önce bir ‘fikir’ olarak ortaya çıkan, şimdi ise Türkiye’nin en başarılı organizasyonlarından biri haline gelen ‘Adana Portakal Çiçeği Karnavalı’nı anlatmaya nereden başlasam bilemiyorum. Ama nereden başlarsam başlayayım karnaval coşkusunu anlatmaya cümleler yetmeyecek, onu biliyorum. Pandemi nedeniyle iki senedir sokakta yapılamayan karnaval etkinlikleri bu yıl yine sokakları şenlendirdi.
Türkiye’nin tek karnavalı olan bu etkinlik Adana’nın her ilçesine, her semtine ve hatta her sokağına yayılmıştı. Sadece Adana halkı değil, karnaval için kente gelen yerli-yabancı turistlerle birlikte milyonu aşkın insan sokaklarda gönüllerince eğlendi. Bir yeme-içme kenti olarak bilinen Adana karnaval sayesinde artık dünya çapında bir ‘eğlence kenti’ olma yolunda hızla ilerliyor. Karnaval boyunca yapılan konserler, yarışmalar, DJ performansları eğlence için olanak sağlıyor.
Kortej günü yağmura rağmen onbinlerce kişinin sokaklarda olması, yaklaşık 200 bin kişinin Merkez Park’taki Haluk Levent konserini izlemesi, halkın bu eğlence etkinliklerine gösterdiği ilginin kanıtı zaten. Sadece organizasyonun düzenlediği etkinlikler mi var? Elbette hayır. Aslında Adana’daki her restoran, her mağaza, her kafe kendi çapında bir etkinlik yapıyor.
Bir dükkanın önünden geçerken çalınan müziklere kendinizi kaptırıp birden dans etmeye başlayabiliyorsunuz örneğin. Adana halkının böylesine sahip çıktığı bir karnavalın başarısız olması imkansız elbette. Konunun bir de ekonomik yönü var ki; her halde Adana esnafı en çok bundan memnun. 3 günde 40 ton et tüketildi. Birçok restoranda stoklar tükendi. Konuştuğum birkaç esnaf “Biz 3 günde 1 aylık ciromuzu yapıyoruz” diyerek karnavalın kent ekonomisine katkısını belirtti.
DÜNYANIN GÖZÜ ADANA’DA
Kendisi de Adanalı olan TOYOTA CEO’su Ali Haydar Bozkurt’un fikir önderliğini yaptığı karnaval sınırları çoktan aşmış. Ali Haydar Bozkurt gala gecesi yaptığı konuşmada, “23 Nisanlarda dünyanın her yerinden çocuklar gelir ve bayramı beraber kutlardık. İşte benim hayalim aynısını Adana’da yaşamak. Kim bilir belki bir gün dünyanın dört bir yanından insanlar Adana’ya gelir ve hep birlikte eğleniriz” dedi. Hayalinin gerçekleşeceğini gösteren işaretler bu yıl ortaya çıktı aslında. ABD, Filipinler, Fransa, Hollanda, Japonya, Letonya, Macaristan, Malezya, Pakistan, Panama, Sri Lanka ve Vietnam’dan temsilciler vardı karnavalda. Bir sonraki yıl katılımın daha da artacağı kesin.
KEBAP GÜZEL FİYAT GÜZEL
Adana esnafına kocaman bir alkış göndermek gerek. Çünkü karnaval diye kimse fiyatlarını şişirmemiş. Hatta birçok yerde menülerde indirim bile yapmışlar. Ürünlerinin kalitesini düşürmemişler. Bu çok önemli çünkü, bunca yıllık gazetecilik hayatımda sayısız etkinliğe katıldım ve fırsatçılar hep canımı sıktı. Kebabın iyisini, iyi fiyata yemek insana da kendisini iyi hissettiriyor. Bu arada Adana kebabıyla meşhur olsa da içli köftesini, şırdanını, bici bicisini, taş kadayıfını, analı kızlısını yemeden dönmemek gerek. Hepsi damak çatlatan lezzetler.
GİZLİ KAHRAMAN
Organizasyonda gönüllü olarak görev üstlenen Tayyar Zaimoğlu’na ayrı bir parantez açmak gerek. Onbaşılar-Park Zirve’nin sahibi Tayyar Zaimoğlu, özellikle gastronomi etkinliklerinde hep ön plandaydı. Düzenlediği ‘Cheff Table’ ile narenciye ile süslenmiş yemekleri tatmamıza olanak sağladı. Kendi mekanında binlerce kişiyi ağırladı. Kimin neye ihtiyacı varsa yerine getirmeye çalıştı.
CİĞER DEĞİL SANKİ LOKUM
Bilen bilir, bölgede kahvaltı ciğerle yapılır. Biz de pazar sabahı Kazancılar Çarşısı’ndaki Ciğerci Memet’e gittik. Masa bulmak imkansız olsa da biraz bekleyip kendimize bir yer ayarlayabildik. Ciğer değil, lokum yedik sanki. Memet Usta her sabah erkenden kalkıp köy köy dolaşıyor ve taze ciğerleri toplayıp getiriyor. Bu da lezzeti katlıyor elbette.
