Giriş
2 yıllık flört ve nişanlılık döneminden sonra 6 ay önce evlendik. Daha önce aileler işin içinde yokken çok eğlenen, gezen, canımızın istediğini yapan bir çifttik. Şimdi ne yaparsak hemen bir aile büyüğü devreye giriyor, “Kızım artık siz evlisiniz, kendinize dikkat edin” diyor. Giyimime bile karışmaya başladılar. Ben evliliği hiç böyle hayal etmemiştim. Ne yapmalıyım? ● YENİ EVLİ
Sakın ama sakın bu klişeye kendinizi kaptırmayın. Evlenmeden önce sevgilinizle nasıl yaşıyorsanız öyle yaşamaya devam edin. Eğlenmeye gidin, tatile çıkın, dostlarla buluşun, sokakta sabahlayın. Üstelik bu kez “Aman bir gören olur” kaygınız da yok. Çünkü artık evlisiniz. Yani istediğiniz her şeyi yapmakta eskisine göre daha da özgürsünüz. Giyiminize, kuşamınıza, gittiğiniz yerlere, görüştügünüz insanlara “Sen artık evlisin” diye müdahale edenlerin yüzüne “Ölmedik kardeşim, sadece evlendik” deyip geçin. Çünkü o insanlar kendi mutsuz dünyalarına sizi de çekmek istiyor. Sizin gibi olmak yerine, sizin onlar gibi olmanızı istiyorlar. Mutsuzlukta eşitlik istiyorlar.
‘HAYIR’ DEMEYİ BAŞARAMIYORUM
İlişkimiz yeni sayılır. Sevgilimin bitmez tükenmez istekleri var. Resmen hayatımı ele geçirdi. Aslında onu çok seviyorum. Üzülmesin, kırılmasın diye isteklerini geri çeviremiyorum. Ama bu beni artık zorlamaya başladı. Bazen şirin görünüp, şımarıklık yaparak “Öyle değil de şöyle yapalım” diyorum, bu kez de bana suratını asıyor. Bu işin içinden nasıl çıkacağım? ● MELİSA
Sevgilinin isteklerini reddetmekte zorlanmamalısın. ‘Hayır’ demediğin sürece ilişkideki yükümlülüğün ve sorumluluğun artacak. Bu da bir süre sonra senin üzerinde baskı oluşturacak. ‘Hayır’ demek, sevgilini kırmak demek değildir. Aksine onu sana saygı duymaya yönlendirmek, istemediğin bir şeyi ne olursa olsun yapmayacağını göstermek demektir. Sürekli şirin, tatlı olmak zorunda değilsin. Seni şirin bulsun diye yaptığın her şey ilişkinden bir parçayı götürüyor, farkında bile değilsin. Üstelik şirinliğinin altına sakladığın her şey bir gün mutlaka ortaya çıkar. Bunları biriktirmek yerine canını sıkan ne varsa hemen karşındakine söylemelisin. Çözümü de birlikte bulmalısınız
KAYBETME KORKUSUNU NASILYENECEĞİM?
1 yıllık beraberliğimiz var. Son zamanlarda artık onunla anlaşamadığımı hissetmeye başladım. Aramızda sorunlar var biliyorum ama sırf onu kaybederim diye bu sorunları görmezden geliyorum. Sürekli “Geçer, düzelir” diyorum ama ortada düzelen bir şey de yok. Paylaşımlarımız giderek azalıyor. Sorunları konuşursam ayrılmaktan korkuyorum. Bana bir yol gösterin. ● SADIK
Anlıyorum, seviyorsun, aşıksın, kaybetmek de istemiyorsun. Fakat kaybetme korkusuyla yaptığın her şey garip bir kısır döngüye yol açar. Korkun arttıkça kaybetme olasılığı yükselir. Bunu fark ettiğin zaman da korkun daha fazla artar. Ve bu böyle gider. Sonunda evet, ne yazık ki kaybedersin. Üstelik sen sorun yokmuş gibi davranarak kendine yalan söylüyorsun. İlişkinde bir sorun varsa, o sorunu “Yok canım öyle değildir” diye geçiştirme. Emin ol tam da öyledir ama bu dünyanın sonu değildir. Aksine yalanlarla üzerini kapatmak yerine mücadele edersen o sorunu yok edebilirsin. Sen kendine dürüst davranmazsan başkaları niye davransın ki?
İKİMİZ ÇOK FARKLIYIZ AMA ONA KAPILDIM
İşyerinde hoşlandığım biri var. Çok ayrı kişiliklere sahibiz. Normalde bir tek ortak noktamız bile yok. Buna rağmen ona kapılmış durumdayım. Arkadaşlarım ‘Zıt kutuplar birbirini çeker’ diyor. Belki de haklılar. Ayrıca ben ne kadar ona yakın davranırsam o da o kadar benden uzaklaşıyor. Acaba şu meşhur ‘kaçan kovalanır’ döngüsüne ben de mi kapıldım? ● ENİS
İlişki tarihinin en gereksiz, en berbat iki efsanesi: “Zıt kutuplar birbirini çeker”, “Kaçan kovalanır, kovalanan kaçar.” Hayırdır, mıknatıs mısınız siz? Zıt kutupların birbirini çekmesinin altında sadece merak yatar. İnsan kendisinde olmayan şeyi merak eder. Ama bir süre sonra o merak geçer gider. İlişki, ancak uyumla mümkündür. Zor kadını ya da zor erkeği oynamak gereksiz bir enerji kaybı. Bir ilişkide zekanızı kullanarak yaptığınız küçük oyunlar tabii ki işe yarar. Ancak böyle kaçak güreşmek, böyle yaparak karşınızdaki insanı kendinize bağlayacağınızı düşünmek saçmalığın daniskası. İnanın bana bu yolun sonu yok.
