Giriş
İlişkiler hangi dönemlerden geçer? Uzun sürmesi için ne yapmak gerekir? Küçük ayrılıklar aşkı güçlendirir mi? İşte cevapları...
İLİŞKİLER NEDEN UZUN SÜRMÜYOR?
Öncelikle sabırsızız. Hiçbir şeyi beklemeye tahammülümüz yok. Sonra benciliz. Sanki bizden başka kimsenin sevgiye, aşka ihtiyacı yok. Yargılıyoruz. Hatta bazen ona savunma hakkı bile vermeden idama mahkum edip asıyoruz. Güvenmiyoruz. Sürekli şüphe içinde yaşıyoruz. Şüphe hem içimizi hem de ilişkimizi kemiriyor. Beğendirmek için, elde tutmak için sürekli rol yapıyoruz.
İLİŞKİLER HANGİ DÖNEMLERDEN GEÇER?
1- SARHOŞLUK DÖNEMİ: Yeni tanıştığımız dönemdir, bulutların üzerindeyizdir.
2- YERE İNME DÖNEMİ: Gözümüz açıldı ve artık onunla anlaşıp anlaşamayacağımızı test etmeye başladık.
3- KRİTİK DÖNEM: Sorularımız yanıt buldu. Tamam mı, devam mı kararını verdiğimiz dönemdir.
4- İSİM KOYMA DÖNEMİ: Bu ilişkinin nereye gideceğini belirlediğimiz dönemdir.
5- ALIŞKANLIK DÖNEMİ: Belirsizliklerin aşıldığı, ilişkinin güven ve huzurla devam ettiği dönemdir.
6- BAĞLILIK DÖNEMİ: İnsanların artık birbirinden vazgeçemediğini anladığı dönemdir. Ama unutmayalım ki; ilişkinin her döneminde çaba sarf etmemiz gerekiyor.
TEN UYUMU NEDİR?
Bir ilişkinin yürümesi için ‘ten uyumu’ da şart. Çünkü cinsellik ilişkilerin olmazsa olmazıdır. Genellikle ten uyumunu arayan taraf, kadındır. Çünkü erkek, sadece gözle bile uyarılabilmekteyken, kadın ancak bedensel temasla cinsel ilişkiye hazır hale gelmektedir. Bir başka deyişle erkek için ten ‘teferruat’, kadın için ‘şart’tır.
İNSAN KENDİNİ BİR İLİŞKİYE NASIL HAZIR HİSSEDEBİLİR?
Mutlaka geçmişe sünger çekmeliyiz. Geçmişteki aşk acılarımızı yeni ilişkimize taşımamalıyız. Bunun içen de eski ilişkimizle yüzleşmeli, o dönem nasıl hareket ettiğimizin muhasebesini yapmalı, hatalarımızı ortaya koymalıyız. Ayrıca, ilişkiler hakkındaki inancımızı, yaklaşımlarımızı ve aşka bakış açımızı da gözden geçirmeliyiz. İlişkiden ne beklediğimizi de kesin olarak belirlemeliyiz.
EVLİ ERKEK YA DA EVLİ KADIN DAHA MI CAZİPTİR?
Oklahoma Üniversitesi’nin yaptığı bir araştırmada 500 kadın iki gruba ayrıldı. Her gruba aynı erkeklerin fotoğrafları verildi. Bir gruba bu erkeklerin bekar, diğer gruba evli oldukları söylendi. İlk gruptaki kadınların yüzde 60’ı fotoğraftaki erkekleri beğendiğini söyledi. İkinci gruptaki kadınların ise yüzde 90’ı erkekleri beğendi. Uzmanlar şu sonuca vardı: Eğer bir erkek bekarsa, bir kadın tarafından seçilmemişse diğer kadınlar, bu erkekte bir problem olduğunu düşünüyor. Seçilmiş, yani evli bir erkek ise diğer kadınlar tarafından bekarlardan daha değerli bulunuyor.
AŞK YAŞAYANLAR HER ŞEYİ HEP BİRLİKTE Mİ YAPMALI?
Hayır, her aşık kendi özel hayatına sahip çıkmalıdır. Bazen insanın kendi hayatı bile kendine dar gelir. Bu hayata bir ikinci kişiyi almak mümkün değildir. Bunun en ideali, aşıklar kendi özel hayatlarını korurken, birlikte yaşayacakları üçüncü bir hayat kurmayı başarmalarıdır.
KÜÇÜK AYRILIKLAR AŞKI GÜÇLENDİRİR Mİ?
Ayrılığın nedeni çok önemlidir. Zorunlu ayrılıklar (iş, eğitim vb.) çok uzun sürmedikçe aşkı güçlendirir, özlemin artmasını, heyecanın sürekli hale gelmesini sağlar. Ancak tartışmalardan kaynaklanan ayrılıklar kısa süreli de olsa aşkı mutlaka yıpratır.
MESAFELERE RAĞMEN AŞK YAŞANIR MI?
En iyi niyetli aşıklar bile birbirlerini uzun sürelerle görmemeye fazla dayanamaz. Kavuşma umudu bir süre aşkı canlı tutar ama daha sonra sıkıntı yaratır. İstediğinde ulaşamamak, ihtiyaç duyulduğunda çağıramamak üzüntüye neden olur. Bu mesafenin bir an önce kapatılıp, aşıkların aynı yerde buluşması şarttır. Uzadıkça aradaki bağ zayıflayacaktır.
