Türkiye’nin en ünlü dolandırıcısıydı Sülün Osman. 1960’lı yıllarda Galata Köprüsü’nü, Dolmabahçe Saat Kulesi’ni, Şehir Hatları Vapurları’nı hatta Amerikan 6. Filosu’nun bir gemisini bile kendini uyanık sanan kişilere ya sattı ya da kiraladı. Galata Köprüsü’nü satmaya kalkarken tesadüfen yakalandı. 1984’te Beyoğlu’nda, ucuz bir otelde kalp krizi geçirip öldü.
Dolandırıcı, dolandırıcıdır, bunun altını çizelim. Ama Sülün Osman’ın verdiği bir röportajda çok önemli sözleri var: “Benim dolandırdığım insanlar dolandırıcıydı aslında. On tane bilezikle kuyumcunun kapısındayım. Dükkân kapalı. ‘Karım hasta. Nöbetçi eczaneden hastanenin istediği ilaçları almam lazım. Yoksa karım ölecek. Bu bilezikler 1000 lira eder. Benim 300 liraya ihtiyacım var. Ver 300’ü, al bu bilezikleri’ diyorum. Adam havadan 700 lira kazanacağını düşünüp alıyor bilezikleri. Sabah sahte olduğunu öğrenince karakola gidiyor. Ben aranıyorum. Demiyorlar ki ona, ‘Be adam 1000 liralık bileziği 300 liraya almayı düşünürken aklında ne vardı?’ diye. Gayet açık ki, beni dolandırmayı planlamıştı. Ben hayatım boyunca beni dolandırmaya kalkışmamış tek bir kişiyi dolandırmadım."
Sülün Osman ava gidenleri avlıyor, çabuk yoldan ve başkalarının haklarını yiyerek para kazanacağını düşünenleri tuzağa düşürüyordu.
Bir bardak su içsinler
Sülün Osman’ın hikayesi ne yazık ki kimseye ders olmadı. Günümüzün Sülün Osmanları, kendilerini ya da başkalarını dolandırmaya kalkan uyanıkları dolandırmaya devam ediyor. Evet artık Galata Kulesi’ni satmıyorlar. Ama piyasa ve banka faizlerinin çok üzerinde, yüksek kar vaadiyle milletin parasını topluyorlar, sonra da ortadan kayboluyorlar.
‘Saadet zinciri’ ya da ‘Ponzi’ denilen bu sistem birinden alınan parayı, başkasına verme üzerine kurulu. Yani sen para veriyorsun, sisteme eşini, dostunu üye ediyorsun, onların verdiği paradan sen pay alıyorsun. Senin üye ettiklerin de yeni üyeler getiriyor. Ama bir süre sonra yeni üye bulunamıyor ve sistem çöküyor. Sistemi kuranlar ve ilk girenler kazanıyor, alttakilerin canı çıkıyor.
Çiftlik Bank’ı hatırlarsınız. ‘Tosuncuk’ lakaplı Mehmet Aydın bu yolla 1 milyar lira vurgun yapıp ortadan kayboldu.
Bu kadar uzun girişten sonra sadede geleyim. Sosyetik ve ünlü isimler de Ponzi sistemiyle dolandırılmış. Mine Mumcu ya da Mine Özkan ve hatta Mine Maria diye bilinen bir kadın 35 milyon dolarlık vurgun yapmış. Kadın yakalanmış, tutuklanmış ama tabii ünlülerin, sosyetik isimlerin paraları gitmiş.
Kimler varmış bu isimler arasında? Basketbolcu Semih Erden 1.3 milyon dolar kaptırmış mesela. Helin Avşar varmış örneğin. Son olarak da Burcu Kıratlı’nın 500 bin lira kaptırdığı ortaya çıkmış. Yapacak bir şey yok, paralarının üzerine bir bardak su içsinler. Yasal olmayan yoldan ve kimbilir kimleri dolandırarak para kazanmayı düşünen bu ünlü isimlere acımıyorum. Kendileri Sülün Osmanlığa soyunmuşken, başka Sülün Osmanlar tarafından dolandırıldılar. İşin tam olarak özeti budur.
Alınteri için yaşamak
Sülün Osman 1962’de cezaevindeyken ‘Alınteri ile yaşamak’ konulu konferans verdiği söylenir. İster misiniz, bu dolandırmak isterken dolandırılan sosyetikler ve ünlüler de böyle konferanslar versinler? Burası Türkiye, bu ülkede her şey olursunuz ama rezil olamazsınız.