Giriş
“Bağdat” şarkısıyla tanıdığımız Ayla Çelik, 3 yıllık sevgilisi Barbaros Utku’ya teste tabi tutmuş. Test dediği de, dans testi. Sevgilisini dansa kaldırmış, göbek atıp atmadığına bakmış. Göbek atsaymış onu terk edecekmiş. Bugün göbek atarsa yine terk edermiş. Oynayan erkeğe tahammülü yokmuş.
Bir kadının ilişki boyunca erkeği sayısız testten geçirdiğini bilirim.Bunu erkeklerin ruhu bile duymaz. Mesela sadakat testi. Erkek, ilişki boyunca binlerce kez bu teste tabi tutulur. Kimi zaman tuzak sorularla, kimi zaman sahte sosyal medya hesaplarıyla... Erkek her seferinde bu testi geçse bile, yenisi kadının kafasında hazırdır ve uygulanacağı günü beklemektedir.
Mesela davranış testi. Arkadaşlara, eşe, dosta, aileye nasıl davranıyor? Konuşma şekli nasıl?
Bir de sorumluluk testi var. İlişki sorumluluğunu taşıyabilecek mi? Kriz anlarında olgun davranabiliyor mu? Daha da ötesi iyi bir eş ve baba olma potaniyeli var mı?
Bu testlerin en zoru da ‘eski sevgili testi’dir. Eski sevgililer hakkında gelen sorular bir yana, onlarla iletişimin devam edip etmediği büyük sorundur. Mesela bir erkek taa ortaokulda ergenlik flörtü yaşadığı birinden bile sorumludur. Örneğin, lise ya da üniversite grubu toplanacaksa mutlaka sorulur, “O da geliyor mu?”
“Sevgilim, aradan yıllar geçti, üstelik o çocukluk aşkıydı” demek bile bir erkeği kurtarmaz.
Ama ‘göbek atma’ testini ilk kez duydum. Demek böyle bir kriter de varmış. Yalnız dikkatinizi çekerim, bu test dans sırasında yapılıyor. Yani erkek dans edebilecek ama göbek atmayacak.
Pardon ama Ayla Çelik tüm erkeklerin boş zamanlarında tango kursu aldığını falan mı sanıyor? Aynı haberde Ayla Çelik’in şatafatlı düğün istemediği de yazılmış. Ben kendisine hatırlatayım, Türkiye’de her düğün kapıda iki keman, bir çello ile başlar, Roman havasıyla biter. Kendi düğününde göbek atmayan damat da yoktur. “Sen dünyanın en büyük aşığı olabilirsin” ama bu göbek atmana engel değil.
Devir değişti, Musti değişmedi
Mustafa Sandal, Türk pop müziğinin en önemli isimlerinden biri. Şöyle düşününce ne çok şarkısını bildiğine şaşırıyor insan. “Araba”, “Aya Benzer”, “Jest Oldu”, “İsyankar”, “Bize Gidelim Beyler” ilk aklıma gelenlerden. 90’lar müziği zaten popüler, Mustafa Sandal’ın çalınmadığı mekan yok. Yani Musti’nin tekrar tekrar kendini hatırlatmasına gerek yok. Ama ne yapıyor? Yeni bir şarkı yaptığında promosyon olarak eski yöntemlere başvuruyor.
Eskiden şarkıcılar yeni albüm çıkardıklarında mutlaka bir aşk hikayesiyle gündeme gelirdi. Hatta bunun için maaşa bağladıkları sahte sevgilileri bile olurdu. Musti de Zeynep Bastık ile düet yaptığı ‘Mod’ şarkısı piyasaya çıkınca kadınlarla önce samimi görüntü verip sonra da “Aramızda bir şey yok” diyerek haber yapılmasını sağlıyor.
Hatta galiba sırf ‘Mod’ kelimesini cümle içinde kullanmak için “Bu aralar aşk modunda değilim” diye demeç bile vermiş.
Sevgili Musti, yeni kuşağın temsilcileriyle yeni şarkılar yapman harika. Ama lütfen artık o eski yöntemleri kullanma. Şarkılar iyiyse zaten sosyal medyada kısa sürede patlıyor. Üstelik yeni kuşak bu tür promosyonları itici buluyor, dinleyeceği varsa da dinlemiyor. Kısacası ‘flörtöz Musti’ pek de ilgi çekmiyor.
Sibel Tüzün'e destek verilmeli
Sibel Tüzün, 2016’da Ender Balcı’dan boşanıyor. Ender Balcı, eski eşini ölümle tehdit edince hakkında uzaklaştırma kararı çıkıyor. Ama tehditlere devam ediyor ve bu kez de 22 ay hapis cezasına çarptırılıyor. Bu yazdıklarımın hepsi mahkeme kayıtlarıyla sabit.
Peki Ender Balcı ne yapıyor? Bu kez de sosyal medyadan ithamlara, hakaretlere devam ediyor. Eski eşinin kendisini ve eski eşlerini aldattığını öne sürüyor. Sibel Tüzün hakaret davası açınca da mahkemeye iki tanık getirip aldatma iddialarını kanıtlamaya çalışıyor. Velev ki; ihanet doğru. Bu bizi ilgilendirmiyor. Üstelik Ender Balcı’ya da sosyal medya üzerinden eski eşine hakaret etme hakkını vermiyor.
Bakın, Sibel Tüzün ölümle tehdit edilmiş. Mahkeme bu tehditleri tespit edip bir de tehdit eden kişiye hapis cezası vermiş. Sibel Tüzün psikolojik şiddet görüyor. Kadın derneklerinin bu konuya el atması, Sibel Tüzün’e destek vermesi gerektiğini düşünüyorum.
