Bir okurum, “Dört yıllık ilişkimiz sürekli ayrılıp barışarak geçti. Arada da mesafeler vardı, çok yıprandık.
Her buluşmamız sorun oluyor. Ne o benden vazgeçebiliyor, ne de ben ondan. Bazen iyi anlaşıyor gibi olsak da sonra iki düşman gibi oluyoruz.
Eskisi gibi sevmiyorum ama bırakamıyorum. O da aynı şeyi hissediyor eminim. Arada saygı da kalmadı.
Çok denedim ama bırakmak imkansıza yakın” diye yazmış. Aslında ikisi de ilişkinin bittiğinin farkında değil. İlişkide bazı işaretler vardır, “Ben bitiyorum” der. Aşağıda o işaretler var.
- Sürekli savaş halindesiniz ve bunun nedenini bulamıyorsunuz.
- Aynı şeyi defalarca tartışıyorsunuz. Hiçbir sonuca da ulaşamıyorsunuz.
- Zaman zaman aklına başkasıyla beraber olmak geliyor. Hatta birçok kez bu noktaya çok yaklaştın.
- Belki de bir adım öteye geçtin ve aldattın. Doğal olarak artık saygıyı da yitirdin.
- Sevgilin olmadan bir hayat hayal etmeye başladın. Hatta bu fikir sana çok yakın geliyor.
- Cinsel yaşamınız neredeyse bitti. Libidon düştü, onu eskisi gibi istemiyorsun.
- Ya da tam tersi aranızda paylaştığınız tek şey seks. Cinsellik mükemmel ama geri kalan her şey berbat.
- Birlikte kaliteli zaman geçiremiyorsunuz. Hatta artık ona hiç zaman ayırmıyorsun.
- Arkadaşlarına sürekli sevgilinden dert yanıyorsun. “Seviyorum ama...” deyip tüm kötü yanlarını sıralıyorsun.
- Bu ilişki seni çok üzüyor. Günü içinde ya çok dalgınsın ya da sürekli ağlıyorsun.
- Eskisi gibi kişiliğine saygı duymuyorsun. Hatta çoğu kez farkında olmadan kişiliğine saldırıyorsun.
- Sevgiline artık güvenmiyorsun. Gerçi sen kendine de güvenmiyorsun.
- Hayatınla ilgili önemli kararlar alırken ona danışmıyorsun. Bırak danışmayı, haber bile vermiyorsun.
- Günlük yaşamınla ilgili bazı şeyleri artık sevgilinden gizliyorsun.
- Yaptığı her şey sana batıyor. Bu nedenle de onu sürekli ve ağır kelimelerle eleştiriyorsun.
- Aranızda nezaket kalmamış. Birbirinize kaba davranıyorsunuz ve kötü sözcükler kullanıyorsunuz.
- Eskiden onunla ilgili bazı şeyleri takdir ederken şimdi alay ediyorsun.
- Çoğu zaman konuşmaktan kaçıyorsun. “Biraz sohbet edelim” dediğinde bahaneler uyduruyorsun.
- Onun hiçbir işini, hiçbir planını desteklemiyorsun. İçinden “Ne yaparsan yap” diye geçiriyorsun.
- Mutlu değilsin. Bu mutsuzluk seni yiyip bitiriyor. Hiçbir şeyden zevk almıyorsun.
- Her şeyde onu suçluyorsun. Çünkü mutsuzluğunun kaynağının o olduğunu biliyorsun.
- Hiçbir sevgi gösterisinde bulunmuyorsun. Elini tutmuyorsun, şefkat göstermiyorsun, öpmüyorsun.
- Onun işi tarafları artık aklına bile gelmiyor. Her zaman kötü özelliklerini düşünüyorsun.
- Aklında hep bu ilişkiyi bitirmek var. Ama alışkanlıklarını terk edemiyorsun.
- Ona acıyorsun. “Ayrılırsam hayatı mahvolacak” diyorsun. Yani acıma ilişkisi içindesin.
- “Ben bırakamıyorum, bari o bıraksın” deyip kendi ilişkini sabote ediyorsun.
- Artık onunla şakalaşmıyorsun, birlikte gülmüyorsun, eğlenmiyorsun, dışarı bile çıkmıyorsun.
- Onunla birlikte zaman geçirmek sana işkence gibi geliyor. “Bitse de gitsem” moodundasın.
- Hayatında artık farklı şeyler yapmak istiyorsun ama bunu onunla değil yalnız gerçekleştirmeyi amaçlıyorsun.
- Ve en önemlisi aşk arıyorsun. Kalbinin yeniden pırpır etmesini, midende kelebeklerin uçmasını istiyorsun.
Kırılacaksın, o da kırılacak. Ama unutma ki, sen kendin için en iyi olanı seçmek zorundasın.
Biraz cesaretle bu işin üstesinden geleceksin. Yeniden mutluluk için yapmak zorunda olduğun şey ayrılmaktır.