26 yaşında bir mühendisim. İki yıl iş bulmak için uğraştım. Şimdi de asgari ücretin çok az üzerinde bir paraya çalışıyorum. Bir kız arkadaşım var ama ben evimin kirasını bile zor öderken onunla buluşup bir yerlere gidemiyorum. Sürekli evde buluşup TV izliyoruz. Kız arkadaşım şikayetçi değil ama bir gün bu durumdan sıkılacak ve beni terk edecek diye ödüm kopuyor. ● MÜHENDİS
İçinde bulunduğu ekonomik sıkıntıyı anlayabiliyorum. Zaten var olan ekonomik daralmaya bir de pandemi eklenince maalesef böyle bir sonuç ortaya çıktı. Bu tür zorlukları ancak birbirinize sevgiyle bağlanarak aşabilirsiniz. Her türlü krizin en iyi ilacı aşktır. İnsana hayata karşı mücadele ve güçlüklere karşı dayanma gücü verir. Umutları kaybetmemek, öyle ya da böyle geleceğe pozitif bakmak çok önemli. Hep böyle devam etmeyecek çünkü. Hiçbir olumsuzluk sonsuza kadar sürmüyor. Hayat her zaman bir yol buluyor. Sana tek tavsiyem, terk edilme korkusuyla yaşamaman. Çünkü bu, ikinizin de mutluluğunu engeller.
NE BİRLEŞİYORUZ NE DE AYRILIYORUZ
İki yıldır biriyle beraberim. Artık aramızdaki şeyin aşk olup olmadığını bilemiyorum. Artık en ufak bir şeyden bile kavga çıkarıyoruz. Birbirimizi sürekli iğneleyip açığımızı bulmaya çalışıyoruz. Sabahları kuru bir günaydın mesajıyla günü geçiştiriyoruz. Bir hafta hiç görüşmediğimiz oluyor. Ayrılmayı da başaramıyoruz. Böyle gitmeyeceğine göre ne yapmamız gerekir? ● LEVENT Y.
Bu noktaya gelmiş bir ilişkinin geri dönmesine imkan yok. Sizi bir arada tutan tek şey birbirinize duyduğunuz alışkanlık. Ancak bu alışkanlık bile normal hayatınızı rahatsız ediyor, sizi mutsuzluğa sürüklüyor. Birinizden birinin cesaretli davranıp bu işi bitirmesi gerek. Zaten anladığım kadarıyla ikiniz de mantık olarak bu ayrılığa hazırsınız. Sadece duygularınızı kontrol etmekte zorlanıyorsunuz. Ayrıldığınızda elbette canınız yanacak, özlem duygusu ağır basacak. Ama zamanla onu aşacaksınız. Birbirine olan saygınızı daha fazla yitirmemek için, ileride bu ilişkiyi mutlu anılarla anabilmek için bu cesareti göstermelisiniz.
GÖZÜ SÜREKLİ BAŞKALARINDA
Erkek arkadaşımın çok kötü bir huyu var. Bir ortama girdiğimizde herkesi gözleriyle süzüyor. Özellikle de kadınları. Sanki ben yanında değilmişim gibi davranıyor. Bunu ona söylediğimde de “Bu benim huyum, kötü bir niyetim yok. Sadece tanıdık biri mi değil mi diye bakıyorum” diyor. Oysa öyle değil, resmen gözünü dikip dakikalarca bir kadına bakabiliyor. ● YEŞİM
Bu bir huy falan değil, düpedüz flört arayışı. Erkek arkadaşın, “kırık göz” diye tabir edilen tiplerden. Bu tipler, hayatlarında biri olsa bile arayıştan ve flörtöz davranmaktan vazgeçmez. Bunların bir üst versiyonu, gittiği ortamda sadece bakmakla yetinmez, fırsatını bulursa gözüne kestirdiği kadının telefon numarasını falan da almaya kalkar. Birçok kez uyarmana rağmen düzelmediğine göre böyle devam edecek. Ama sen devam edebilir misin, onu da sen bileceksin. Yani sevgilini bundan vazgeçiremeyeceksin. Ya bu işe son noktayı koyacaksın, ya da “Ne yapalım bu adam da öyle” deyip sineye çekerek yoluna devam edeceksin.
ONDAN AYRILIP BENİ SEVER Mİ?
Bir kadına duygularımı açtım, “Ben bir ilişkinin sorumluluğunu taşımaya hazır değilim” diyerek beni reddetti. Ancak bir hafta sonra başkasıyla sevgili oldu. Onu sevdiğimi biliyor. Ortak bir arkadaşımıza “Sevgilim, beni onun kadar sevmiyor” demiş. Bir de izlediğim kadarıyla sevgilisiyle pek de samimi değiller. Sosyal medyada birlikte fotoğrafları bile yok. Ayrılırlar mı? ● CAN
Sana üzücü bir haberim var. Aşık olduğun kadın sana aşık değil. Seninle bir ilişki düşünmüyor. Seni üzmemek için de reddetmek için bahane bulmuş. Zaten hemen arkasından başka biriyle sevgili olması da durumu açık açık gösteriyor. Kısacası, ayrılıp ayrılmaması pek de seni ilgilendirmiyor. Amaaa... Senin gibilere artık ‘stalker’ deniyor. Yani birinin her hareketini, yaptığı her şeyi takip eden kişi. Ne yazık ki hastalıklı bir durum. Hatta açıkçası böyle devam ederse tacizci olarak bile adlandırılabilirsin. Şimdi bir silkin ve kendine gel. Senin hayattaki tek seçeneğin o değil. Onu takip etmeyi bırak ve kendi hayatının peşine düş.