Biliyorsunuz, Serdar Ortaç ile eşi Chloe Loughnan, geçen hafta boşandı. Adliye çıkışında da “Severek evlendik, severek ayrıldık” diye açıklama yaptılar. Peki bu mümkün mü?
Yani insanlar birbirlerini severken ayrılabilirler mi? Hayır sevgili okur, insanlar birbirini seviyorsa ayrılık söz konusu olamaz. Ortada bir ayrılık varsa, taraflardan en az birisi, diğerini sevmiyor demektir.
Tabii buradaki sevginin içinde ‘aşk’ olan bir sevgi olduğunu belirtmeliyim. Ayrılırken insanın ille nefretle ayrılması gerekmiyor. İçinde aşkın olmadığı sevgi de sadece ‘insan’ sevgisi anlamına geliyor.
Hani deriz ya, “Seni insan olarak seviyorum” diye, işte o. Aslında her şey Orhan Gencebay’ın başının altından çıktı. Orhan Baba’nın “Severek Ayrılalım” şarkısını düstur edinen herkes, bu bahanenin altına sığındı.
Bahane diyorum çünkü birisi size “Seni seviyorum ama ayrılmalıyız” diyorsa, bilin ki cümlenin “Seviyorum” kısmı yalan. Bu işin doğrusu şudur, seven insan, aşık olan insan ayrılmaz, ayrılamaz. Siz aşıkken biri sizi terk ettiğinde bunu kabullenebiliyor musunuz?
Tabii ki hayır. Geri dönsün diye dualar ediyorsunuz, yani seviyorsunuz ve ayrılamıyorsunuz. Bu gibi durumlarda doğru cümlenin, “Evlenirken birbirimizi çok sevdik. Zamanla bu sevgi boyut değiştirdi. Evliliği sürdürmemizi sağlayacak aşkı yitirdik. Bu nedenle dostça ayrılmaya karar verdik” olduğunu düşünüyorum.
Orhan Baba’nın şarkısına geri dönersek, orada da aslında severek ayrılmanın mümkün olmadığı belirtiliyor. Çünkü herkes şarkının “Severek Ayrılalım” şeklinde başlayan nakarat kısmını ezbere biliyor ama Orhan Baba şu sözleri de yazmış:
“Olur mu sevgi diye Izdıraba sarılmak
Bu yol mutluluk yolu
Tek çareymiş ayrılmak.”
Kimse ayrılık acısı yaşamasın ama ızdırap çektiğiniz bir ilişkinin içindeysiniz, tek çarenin ayrılmak olduğunu unutmayın.
PALAMUT YOK LÜFER BELKİ
Balık av sezonu 1 Eylül’de başlıyor ama balıkçılar umutsuz. Geçen yıl palamut boldu, lüfer azdı. Dolayısıyla lüfer pahalıydı. Bu yıl palamut az olacak çünkü ağustosun ortasını geçtiğimiz halde çingene palamutları bile tezgaha çıkmadı.
Yani palamut pahalı olacak. Lüfer için de çok olumlu beklenti içine girmemek gerek. Palamutun az olması bir tek hamsi miktarını arttırır ama yüksek miktarda av yapan balıkçılar, tuttukları hamsiyi perakendeye vermek yerine peşin parayla yem fabrikalarına satıyor.
Bu durumda hamsi de tezgaha az çıkıyor, dolayısıyla pahalı oluyor. Geçenlerde sürekli balık aldığım bir markette Barbun’un kilosunu 199 liraya görünce irkildim. Eskiden, büyük balıktan önce çerez niyetine yediğimiz barbunu artık soframızda görmek hayal.
Bu duruma gelinmesinde, bilinçsiz avlanma, açgözlülük, denizlerin kirliliği gibi birçok etken var. Önlem alınmazsa birkaç sene sonra kilosu 199 liraya istavriti yiyeceğiz.
Gerekirse Türkiye denizlerinde 2 yıl, 3 yıl balık avı yasaklanmalı. Ama bir an önce bu soruna bir çözüm bulunmalı.
GÜNÜN AŞK SÖZÜ
Aşk seni yaralayacak diye üzülmeyeceksin. Yaralanmadan aşkı yaşamayı öğrenemezsin. Her aşk bir şey katar sana, her acı olgunlaştırır. Yeter ki; sen yaşadıklarını hazmet, onlardan ders almayı öğren...
GÜNÜN AŞK TÜYOSU
Platonik aşk, duygularını açamadığın duruma denmez. Platonik aşk, gerçekte var olmayan, hayalde yaratılan birine duyulan aşka denir. Biri var da sen ona açılamıyorsan bu senin ‘platonik aşık’ olduğunu değil, ‘utangaç aşık’ olduğunu gösterir.
GÜNÜN DİYALOĞU
- Aklımla kalbim arasında sıkıştım.
- Aklının dediğini yap...
- Neden?
- Aklın seni sıkıştırmaya başlamışsa, kalpten hissettiklerinin etkisi azalmış demektir.