Giriş
Sevgililik, imkansız olanı mümkün kılmak mıdır? Ya da sevgili dostum Şirin Sever’in köşesinde yazdığı gibi sorayım, “Kadın ve erkek ırkı birbirinden imkansız şeyler mi bekliyor?” Tabii Şirin, bu soruya “Eeeyyy Aşk Doktoru Mehmet Coşkundeniz; senin haberin var mı; sevgililik kaldırıldı mı?” diye bir başka soru ekleyerek topu bana atıyor. Şirin’e bu soruları sorduran şey, bir kız arkadaşının “Ben sevgili kullanmıyorum” sözü olmuş.
Anlaşılan ilişkilerinde yaşadığı hayal kırıklıkları bu hanımefendiyi böyle bir cümle kurmaya itmiş. Sağlıklı bir ilişkide olması gereken unsurları sıralamakla başlayayım. Sevgi, saygı, ilgi, bağlılık, sadakat, dürüstlük, tutku, mutluluk, güven, huzur, destek, anlayış, eşitlik, uzlaşma, tahammül, eğlence, duyarlılık, empati, paylaşım, iletişim, seks...
Ne kadar da fazla görünüyor değil mi? Oysa bunların hepsi birbirine bağlı. Birinin varlığı, diğerlerinin de oluşmasını kendiliğinden sağlıyor. Peki ama biz ne yapıyoruz? Ne oluyor da, bu unsurlar yerine gelmiyor ya da zamanla yok olup gidiyor? Birinci sebep bireyselliğin çok fazla ön plana çıkması. Sosyal medyanın da etkisiyle herkes, “Dünya benim etrafımda dönüyor” düşüncesiyle yaşıyor. Bu düşünce bir süre sonra “Benim gibi kimseyi bulamaz” mantığını devreye sokuyor.
İlişkide yaptığımız her şeyin misliyle karşılığını beklemeye başlıyoruz. Çünkü “Beni hak etmesi için şöyle şöyle davranması lazım” diyoruz. Kendimizi “hak edilecek” bir şeymiş gibi görüyoruz. Evet hepimiz benzersiz, eşi olmayan bireyleriz ama ilişkinin de iki kişilik olduğunu unutuyoruz. Tartışmalar, ilişkilerin daha dinamik olmasını sağlar ama biz her tartışmada haklıhaksız kavgasına girerek yine kendimizi ön plana çıkarıyoruz. Haklı olmak neyi değiştirecekse...
Biz kavga ederken ilişkimiz elden gidiyor, farkına bile varmıyoruz. Günün sonunda haklıyız ama artık tartışacak bir sevgilimiz bile yok... İkinci sebep ilişkiye yüklenen gerçek dışı beklentiler... “Ben onun hayatında hep öncelikli olayım”, “Aman bir tatsızlık çıkmasın Ali Rıza Bey, hiç tartışmayalım”, “Kendimize iki kişilik dünya kuralım, pembe pancur falan...”, “Ne hissettiğimi ben söylemeden anlamalı”, “Sürekli birlikte olalım, her şeyi birlikte yapalım”, “Benim kahramanım olsun, sevgilim olsun, arkadaşım olsun, sırdaşım olsun, ailem olsun...”, “Her zaman en mükemmel seksi yaşayalım...”
Şimdi soruyorum sana sevgili Şirin, tüm bu bireysel davranışlar ve beklentiler varken sevgililiğin devam etmesi mümkün mü? “Akışına bırakmak” varken, hep bir şeyler bekleyerek, hep “Ben” diyerek bir ilişki nasıl devam eder ki? Sevgililik kaldırılmadı, aslanlar gibi ortada duruyor. Sevgili olmaya cesaret edemeyenlerin, “Neden yalnızsın?” diye sorduklarında “Hem pastam dursun, hem de karnım doysun istiyorum” demeleri gerekirken bahane uyduranların sığındığı bir kavram olarak ortaya atılmış hepsi bu.
Gaslighting tamam ya diğerleri?
Şirin Sever, dünkü yazısında da Amerika’nın en eski sözlük yayıncılarından Merriam-Webster’ın ‘yılın sözcüğü’ seçtiği “Gaslighting”e değinmiş. Kısaca, birine hissettirmeden kötü davranmak, aşağılamak, böylece onu yönetilir hale getirmek anlamına geliyor. Şirin, bu kez topu bana atmamış ama ben görev edindim, ve ‘gaslighting’ dışındaki diğer psikolojik şiddet türlerini yazmak istedim.
GHOSTING (HAYALET DAVRANIŞI)
Hoşlandığını her haliyle belli eden kişinin birden iletişimi kesmesi, ortadan kaybolması durumu.
ZOMBIEING (HORTLAMA)
Kaybolan sevgilinin bir anda ortaya çıkıp sizinle iletişim kurup kafanızı karıştırması.
STASHING (SAKLAMA)
Sevgilinizin sizi gizlemesi, kimseyle tanıştırmaması, genellikle evde ya da ücra köşelerde buluşması.
BENCHING (YEDEKTE TUTMA)
Hoşlandığınız kişinin ilginizi diri tutması ama bir türlü ilişkiye başlamaması.
BREADCRUMBING (YEMLEME)
Sizinle flört eden ama bir arayıp bir aramayan, sadece kendi istediğinde buluşan kişinin davranışı.
CUSHIONING (TAMPONLAMA)
İlişkisi olan ya da evli kişilerin bunu açık açık söyleyerek başkalarıyla ilişki yaşama durumu.
LOVE BOMBING (AŞK BOMBARDIMANI)
Daha ikinci buluşmada size ne kadar aşık olduğunu söyleyen, aşırı ilgi gösteren ama bir süre sonra bu ilgiyi kaybeden kişinin davranışı.
HAUNTING (MUSALLAT OLMA)
Eski sevgilinizin ya da henüz ne olduğunuzu bilmediğiniz flörtünüzün sizi ‘stalk’a alması.
MANSPLAINING (ERKEK SÖYLEMİ)
Karşısındaki kişiyi küçük gören, yeteneklerini küçümseyen, sürekli kendisini öven bir erkeğin davranışı.
JEALOUSING (KISKANÇLIK)
Aşırı kıskançlık gösterip sonra da bunu “Seviyoruz da kıskanıyoruz” cümlesiyle aklamaya çalışma davranışı.
LYING (YALANCILIK)
Başta sizi elde etmek için söylediği yalanlara tüm ilişki boyunca devam etmesi.
