Kübra Güran Yiğitbaşı, Afyonkarahisar’a 18 Mayıs 2022’de vali olarak atandı. Mülki idareci bir babanın kızıydı ama aslında iletişim alanında bir akademisyen olarak tanınmıştı. Bu ilk valilik görevinde henüz 1.5 yılını doldurdu ama şehre yaptığı altın dokunuşlarla zaten potansiyeli yüksek olan Afyonkarahisar’ı daha da görünür kıldı.
Afyonkarahisar gezimizin benim için en önemli durağı Vali Kübra Güran Yiğitbaşı’na yaptığımız ziyaretti. Kente gelmeden önce hakkında okuduklarım ve Afyonkarahisar’daki ziyaretlerimiz sırasında dinlediklerim epey bir merak uyandırmıştı bende. Makamında bizi kabul ettiğinde ilk izlenimim iletişime açık bir vali olduğu noktasındaydı. Görevinin zaman zaman ‘ketum’ olmayı gerektirdiğini biliyordum elbette ama Vali Kübra Güran Yiğitbaşı bizi samimiyetle karşıladı, samimiyetle konuştu ve öyle de uğurladı. Babası Mustafa Güran’ın kaymakamlık görevi sırasında Türkiye’nin doğusunda batısına birçok ilçeyi gezmiş. Doğal olarak insanları gözlemlemiş ve farklılıklara saygı duymayı öğrenmiş. Bir gün babası gibi mülki idareci olmayı aklından bile geçirmezken şimdi valilik gibi çok önemli bir makamda bulunuyor.
HAYAL BİLE ETMEMİŞTİM
Kendisi bu noktaya gelişini, “Babam bize ‘Benim mesleğimi devam ettirin, hukuk okuyun’ derdi. Bense o zamanlar, ‘Ben böyle devlet işi, masa başı iş yapamam’ derdim hep. Ama ben o zamanlar kendimi tanıyormuşum aslında. Benim insanlarla iletişim kurmayı, birilerinin derdine derman olmayı, onlara katkıda bulunmayı, çözüm üretmeyi seven bir yapım vardı” diye anlatıyor. Vali Kübra Güran Yiğitbaşı, önemli bir akademisyen. Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo, Televizyon, Sinema Bölümü’nü bitirdikten sonra, İstanbul Ticaret Üniversitesi Uygulamalı Psikoloji Bölümü’nde yüksek lisansını, Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü’nde doktorasını bitiriyor. Aynı bölümde araştırma görevlisi, doktor öğretim üyesi ve doçent olarak görev yapıyor. Dekan yardımcılığı, fakülte yönetim kurulu üyeliği, fakülte kurulu üyeliği, anabilim dalı başkanlığı, bölüm başkan yardımcılığı, kurumsal iletişim koordinatörlüğü gibi idari görevlerde de bulunuyor. Vali Güran Yiğitbaşı, 2021’de Aile ve Sosyal Hizmetler Bakan Yardımcısı olarak atanınca da bu iletişim gücünü kullanmış. Kadın kooperatiflerinin yaygınlaştırılması, şiddetle mücadele ve kadın istihdamını artırmaya yönelik çalışmalara katkı sağlamış. Aile eğitim programlarıyla ailenin güçlendirilmesi için yoğun çaba göstermiş.
İLK ZORLUK NEYDİ?
“Peki valilik makamına oturduğunuz zaman karşılaştığınız ilk problem neydi?” diye soruyorum. “Şehri tanıyabilmek ve iyi bir ekip kurabilmek. Bir de ben Türkiye’nin ilk başörtülü valisiyim. Geçmişteki yaşanmışlıklar düşünüldüğünde bu çok önemli. Ziyarete gelen birçok büyüğüm, beni bu makamda görünce gözleri doldu. Yani öyle büyük travmalar yaşanmış ki ben işte buna karşılık veriyorum. Böyle bir sorumluluk da ağır bir yük. Bana böyle bir görev Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından tevdi edildiğinde ‘Hayır’ demek mümkün değildi. İlk defa böyle bir göreve gelmiş olmanın zorluğu vardı elbette” diye cevap veriyor. Vali Kübra Güran Yiğitbaşı’nın Afyonkarahisar’a yakınlığı, eşi Op. Dr. Burhan Selim Yiğitbaşı’dan geliyor. Yiğitbaşı Ailesi, şehrin tanınmış ailelerinden. Kayınpederi Afyon Kocatepe Üniversitesi’nin kurucu rektörü Prof. Dr. Şahabettin Yiğitbaşı. Onun babası ise 27 Mayıs 1960 darbesinde tutuklanıp Yassıada’ya götürülen ve orada kalp krizi geçirerek vefat eden İstiklal Savaşı gazisi ve DP Afyonkarahisar Milletvekili Gazi Yiğitbaşı. Vali Kübra Güran Yiğitbaşı, “Eşimin ailesinin buralı olması, beni çabuk kabullenmelerini sağladı. Dışarıdan gelene karşı koyulan mesafe benim için burada sorun olmadı” diyor.
MÜTEVAZI BİR VALİ
Vali Kübra Güran Yiğitbaşı’nın görevdeki süresi çok kısa olmasına rağmen, şehre kattıkları çok önemli. Üstelik yaptıklarını ya da planladıklarını anlatırken mütevazı olmaya özen gösteriyor. Şehrin dinamiklerini harekete geçirecek projelere ağırlık veriyor. Valilik makamında bir kadının oturması o şehrin halkı için özellikle kadınları için elbette avantaj ama Kübra Güran Yiğitbaşı gibi iletişim gücü yüksek, şehrin geri plana itilmiş kitlelerini kucaklayan, ‘devlet terbiyesi’ni hissettiren, bir ismin olması çok daha büyük bir avantaj.
NELER YAPTI?
Valimizden görevdeki 1.5 yılını değerlendirmesini, neler yaptığını anlatmasını istedim.
Bizden önceki dönemde başlatılmış projelerin devamını sağladık. Mesela Afyonkarahisar Müzesi’nin yapımı var. 400 milyon liralık bir yatırım bedeli var. Bakanımızı buraya davet ettik, geldi, gezdi ve ‘Bitirelim’ dedi. Bizim dönemimizde müzenin bitiyor olması beni çok mutlu eder.
Zafer Müzemiz ciddi eleştiri alıyordu. Şimdi onun ihalesine çıkıyoruz. Onun hızla tamamlanmasıyla ilgili çalışmalarımız var.
Bunun dışında bana özgü olan, benim önemsediğim şeyler var. Mesela Frigya Kadın Ürünleri Pazarı bunlardan bir tanesi. Kırsaldaki kadınlarımız bana ziyarete gelip ‘Evde ürettiğimiz gıda, hediyelik eşya gibi ürünleri satacak yer bulamıyoruz. Bize bir pazar yapın’ demişti. Belki basit bir pazar düşünmüşlerdi. Biz orayı tarihi dokuya uygun bir şekilde yaptık. 12 dükkân bir de ortak alan var. Kadınlarımız oranın inşaatında çalıştı. Şimdi o dükkanları işletiyorlar. O pazarın daha profesyonel olması, turların oraya gelip gastronomideki örneklerimizi tadabilecekleri bir ortam oluşması için gayret ediyoruz.
Sultandağı’nın Kırca köyünde bir kiraz alım merkezi yaptık. Henüz açılışı yapılmadı. Afyonkarahisar’ın yıllık 17 bin ton kiraz ihracatı var bunun 2 bin 500 tonu bu köyden. 15 bin ton vişne ihracatımızın 3 bin tonu da yine bu köyden. Oradaki kiraz dükkanları derme çatmaydı. İhracatçılarımız oradan alışveriş yapmak istemiyordu. Şu an bu çok estetik, çok temiz bir yere dönüştü.
Köylerdeki çocukların ayağına devlet kurumlarını götürmek istedim. Onların hem eğilimlerini, yeteneklerini belirlesin hem de hoş zaman geçirsinler. Adını da ‘Mutluluk Kervanı’ koyduk. AFAD’ından İl Sağlık Müdürlüğü’ne, Gençlik ve Spor Müdürlüğü, müftülükler, Milli Eğitim Müdürlüğü, kodlama atölyeleri oraya gidiyor, okul bahçesine stant kuruyor. Çocuklar hoş vakit geçirirken, öğretmenlerimiz, antrenörlerimiz çocukları tarıyor. Spora eğilimi mi var? Müziğe yeteneği mi var? Şimdiye kadar 5 bin çocuğumuza ulaştık. Bin kadarı yeteneklerine göre BİLSEM’e yönlendirildi.
İkinci Organize Sanayi Bölgesi ile ilgili çalışmalarımız var. Kamulaştırmalar hızlandı. Firmalarımızı davet ettik, süreç devam ediyor.
Sağlık Endüstri Bölgesi çalışması devam ediyor.
Sadece tarım alanında bir ihtisas bölgesi kurmak istiyoruz. Sandıklı ilçemizin domates üretimi çok önemli. Domates üretiminde 3-4 kat daha fazla verim alabilir miyiz diye düşündük. Yakın zamanda ilk sondaj yapıldı. Eğer oradan istediğimiz sıcaklıkta verim alırsak sera yani tarıma dayalı ihtisas bölgesini kurmuş olacağız ve o zaman Türkiye’de ilk üç içerisinde filan olacağız.
Aile içi şiddetle ilgili konularda, cinsellikle ilgili konularda ben Milli Eğitim Bakanlığı’nın ‘Aile Okulu Projesi’ni önemsiyorum. Bu projeye sadece kadınların katılmasını da kabul etmiyorum. Bunu herkese ilettim. Şimdi artık anneler, babalar birlikte katılıyor.