Yapay zeka tabanlı ChatGPT’nin hayatımıza girmesiyle teknoloji gündemimizde yepyeni bir dönem açıldı. Hayatın pek çok alanında büyük kolaylıklar sağlayan bu uygulama, diğer yandan bu gelişmelerin varacağı yerle ilgili sorularımızı da artırmaya devam ediyor. İş hayatında pek çok mesleğe, öğrencilere ve hatta bilimsel araştırmalara büyük kolaylıklar getiren uygulama, diğer yandan gelecekte mesleklerin kaybolup kaybolmayacağına dair soruları da gündeme getiriyor. Gastronomide de şahit olduğumuz ise yapay zekayla yapılan yemekler, her türlü tarifi bilip yeni tarifler oluşturabilen robotlar. Bu sohbet robotlarıyla diyalog geleceğimizi nasıl yönlendirecek, elbette bilemiyoruz. Her yeni teknolojinin hayatımıza müthiş bir inovasyon kattığı bir gerçek. Bu durum bizi gelecekte robotlarla rekabete sürükleyecek gibi duruyor.
BEN DE CHAT YAPTIM
“Mehmet Yalçınkaya hakkında bilgi alabilir miyim?” diye sordum. “Evet, Şef Mehmet Yalçınkaya, Türk mutfağının önde gelen şeflerinden biridir. Özellikle televizyon programları ve yarışmalarla tanınmıştır. Şef Yalçınkaya, modern ve geleneksel Türk mutfaklarını bir araya getirerek özgün yemekler yaratma konusunda yetenekli bir isimdir. Kendi restoranları da bulunmaktadır ve Türk mutfağının uluslararası alanda tanıtılmasına katkıda bulunmuştur. Onun yemek tarzı, hem estetik hem de lezzet açısından dikkat çekmektedir” cevabını aldım. Elbette ajansımla beraber yaşadığımız bu deneyimden öğrendi ki; bu uygulamanın kitaplarımla ilgili yeterli bilgisi yok. Hatta benim kitabımı başka bir kitapla karıştırıyor. Buradan yola çıkarak şunu söyleyebilir miyiz acaba? Veri kaynakla ilgilidir. Tüm teknolojinin kaynağı ve yaratıcısı da İnsandır. Dolayısıyla kusursuz İnsana ulaşılmadan, kusursuz bir teknolojiye ulaşılamayacağından her zaman insan bir adım önde olacak.
GASTRONOMİ DENEYİMDİR
Size ‘el ayarı, el lezzeti’ gibi deyimleri de anımsatmak isterim. İyi reçeteler işe başlamanın bir yolu olsa da yemek bir deneyimdir. Annemizin taze fasulyesi, mantısı, anne köftesi kişisel anılarımızı kotladığı sürece, bir reçete sadece karnımızı doyurur. İyi bir deneyim ise hikayesi olan, anılarımızda gizli bir reçeteden, bir sunumdan, bir koku ya da atmosferden referans alır ki bunu bir robot yapamaz. Elbette DNA’larımız yüklenerek kişiselleştirilmiş robotlarımız olduğunda ‘Her’ filmindeki gibi bir sonuçla da karşılaşabileceğimiz zamanlar olabilir. Yine de derinliği ve özelliği olan, fark yaratan neyse o kazanacaktır. Dokunsal jenerasyon ölmeden meslekler ölmez diyebilir miyiz acaba?
KEREVİT IZGARA
Malzemeler (1 Porsiyon)
* Kerevit 6 adet (Yaklaşık 600 gr)
* Sos
* Sarımsak 3 diş (İnce doğranmış)
* Maydanoz 5 gr (İnce doğranmış)
* Tereyağı 200 gr
* Zeytinyağı 50 ml
* Tuz
YAPILIŞI:
Taze alınan kerevitleri bir kaba koyun, üzerine zeytinyağı ve tuzu ekleyin. Izgarada, kerevitleri dış kabuk rengi tamamen turuncuya dönene kadar sıklıkla çevirerek pişirin. Pişen kerevitleri tabağa alın. Sos için; tavada tereyağını eritin, içerisine sarımsağı ilave edin, sonrasında beyaz şarap ve maydanozu ekleyin. Hazırlanmış olan tavadaki sosu kerevitin üzerine döküp servis edin.