Giriş
Sevgili okurlar gastronominin değişen trend’leri 2023’te yepyeni bir yüzle karşımıza çıkıyor. Defalarca dünyanın en iyi restoranı seçilen Kopenhang’daki Noma’nın kapanması ile başlayan değişim, aslında pandemi sonrası gündemimize girmişti.
Evet; bir çığır açan ve bir devre ismini kazıyan yeni fikirler her daim değişmeye, dönüşmeye, evrilmeye ihtiyaç duyar. Değişmeyenlerin yok olduğu bir yerde Noma’nın bu yeni yolculuğuna ‘gastronomideki metaverse’ gözüyle bakmak gerekiyor bence. Tabii ki dijitalleşmeden ziyade bahsettiğim tam olarak değişimin kendisi. Peki, gastronomide değişim nasıl olacak?
ULAŞILABİLİR LÜKS
Çok uzun zamandır bahsettiğim bir konu ‘affordable’, yani ulaşılabilirlik. Dünya pazarlama trend’lerinde konuşulan bu kavram uzun zamandır gündemimizde. Sahiden, ekonominin bu kadar belirleyici olduğu toplumlarda gastronomiyi bundan ayrı tutabilir miyiz?
Tabii ki paralel gidecek bir alandayız. Değişen ekonomik düzeyler ve hedef kitlenin ihtiyaçları şef restoranlarını daha çok zora sokacağa benzer. Aslında tabağın maliyeti ile eş olarak belirlediğimiz kitle kim olmalı? Yeni bir restoran açarken veya restoranımızdaki menüleri revize ederken bunları özenle düşünmek gerek. Benim ilk ve temel belirlemem ulaşılabilirlik çizgisinden çok, ulaşmamak yolunda.
DOYMAK ÖNEMLİ
Toplumsal olarak yemeiçme kültür geçmişimize baktığımızda, en sade, en mütevazı evlerde bile sofraya koyduğumuz çeşidin Avrupalılardan ne kadar farklı olduğu düşünülürse, “Tadım menüsü yedik, hadi şimdi doymaya” diyen bir toplumu daha kolay analiz edebiliriz.
Bizim toplumumuzda bol kepçe diye bir kavram var. Bu geçmişi minimal tabaklarla ne kadar mutlu edeceğimiz ise bir soru işareti. Tabii ki bu, atığa dönüşecek kadar çok olacağı anlamına da gelmiyor. Yeni deneyimin paylaşımlı olacağına inanıyorum.
REGENIVORE
2023 yılı için en önemli gastronomi trendi regenivore. Nasıl yediğimiz genellikle bir hevesle başlar ve sonra bu hevesler yavaşça yok olabilir. İlerleyen zamanda gastronomide sürdürülebilir bir beslenme alışkanlığını konuşacağız. Artık vejetaryen, vegan beslenme, mevsimsel beslenme ve çevreci yaklaşımların ardından, sürdürülebilirlik kuramı üzerinden devam edecek bir değere sahip çıkılacak.
Yeni neslin tercihleri artık şirketlerden başlayarak pek çok alana etki edecek. Karbon azaltıcı tarım, daha iyi besicilik ve hayvan refahı politikaları, ürünleri yetiştiren ve işleyen insanlara karşı adil muamele gibi konulara daha çok değinilecek. Şeflerin, gastronomi sektörünün farkındalığı yükseldikçe dünyada yaşamın sürdürülebilirliği desteklenecek.
HİKAYENİZ YOKSA HİKAYE OLURSUNUZ
Hikayeler, kurulan bağlar daha değer kazanacak. Dijitalleşmenin getirdiği yeniliğin yanı sıra yalnızlaşan toplumlar, bir süre sonra yeniden güçlü bağlarla revize edilecek.
Hayattaki ilham verici hikayeler, yemeğin hikayesi, kalbe dokunan hikayeler, özetle; samimi ve altı dolu olan her şey toplumda daha çok yer bulacak. Tabii ki süre çok önemli. Gelecek neslin ağdalı uzun süreçlere tahammülü yok. Pratik ve hızlı duygu yaratmak gerekiyor. Virgülü bol sözler yerine, karşıda hızla yer bulacak tema ve cümleler kurmak önemli. En önemlisi ise samimiyet.
Yemekte, hikayenin içine koyduğunuz tutku ve tabii ki başarı hikayeleri çok önemli.
