Bu hafta konuğum Türkiye’yi paket servisiyle tanıştıran ve sektörün hikayesine imza atan bir duayen, Yemek Sepeti’nin kurucusu ve CEO’su Nevzat Aydın. Ona Master Chef’lerin özel yemeklerinin evlere ulaşımı konusunda sorularım var. Yani benim hazırladığım fine dinning yemek, eve aynı hızla, aynı şık görüntüyle ve kaliteyle ulaşır mı? İşin ehline sordum. Nevzat, kendi işinde gerçek bir master… “Ulaşır” dedi ve böylece sohbet başladı.
Sektörle ilgili sorularıma geçmeden önce, biraz bize kendinden bahsedebilir misin?
Orta halli, memur bir ailede büyüdüm. Ailemin de desteğiyle eğitim için San Francisco’ya gidip teknolojinin merkezinde Silikon Vadisi’nde deneyim kazanma fırsatı buldum. Oradan döndüğümde ortaya koyduğum Yemek Sepeti fikri, internet kısıtlı kullandığından pek ilgi çekmedi. Ben ve arkadaşlarım bu fikir için uzun süre büyük emek verdik. Aile sohbetlerinde “Sahi, sizin oğlan Nevzat yurt dışından dönmüş de ne iş yapıyor?” diye sorulur ya, o dönemde ailem de diğer herkes gibi konuya tam hakim olamadığı için “İnternetle uğraşıyor” diyebiliyordu sadece. Hatta ailemin o dönemde bana “Oğlum temelli bir iş bulsan, okulunu bitirsen de şirketini öyle kursan” diye yön göstermeye çalıştığı da olmuştu.
E-TİCARETİN EVRİMİ H-TİCARET
İyi ki de vazgeçmemişsin de sektörümüze bu katkıyı sağlamışsın… Peki bu fine dining restoranlar nasıl dahil oldu sisteme?
Artık karşımızda değişen alışkanlıklarıyla yeni bir tüketici kitlesi var. Bu kitlenin önceliği istediği ürüne en hızlı şekilde ulaşabilmek. Bu yeni dönemde, insanlar mağazalara ya da marketlere giderek daha az zaman harcamak; ihtiyaç duydukları her şeyi, ihtiyaç duydukları anda sipariş ederek ürünlerini hemen teslim almak istiyor. Bu da karşımıza ‘e-ticaret’in evrimi olan ‘h-ticaret’i yani, hızlı ticareti çıkarıyor.
Yemek Sepeti olarak hem online yemek siparişi hem de online market ürünleri siparişi alanlarında tüm operasyonumuzu ve hizmetlerimizi yeni dönemde h-ticaret odağında gerçekleştirmeye çalışıyoruz. Dolayısıyla, hızlı ticaret odağıyla çalışmaya devam ettiğimiz sürece, fine dining restoranların siparişlerini evlere hızla, güvenli bir şekilde teslim edilmemesi için hiçbir sebep yok.
HEM ÇALIŞANLARIMIZI HEM MÜŞTERİLERİMİZİ EMNİYETE ALDIK
Hızlı ticaretin, gündeminizi bu kadar meşgul etmeye başlamasında pandeminin etkisi oldu mu? Yemek Sepeti pandemi dönemini nasıl geçiriyor?
Covid-19 sürecinde bir kez daha ne kadar doğru bir karar aldığımızı fark ettim. Başlangıçta bizim sektör de her sektör gibi duraksadı. Gelen haberler çok iç açıcı değildi. Eve gelen paketin hijyeni konusunda endişeler vardı. Bu süreci en güvenli şekilde atlatabilmek ve operasyonumuzu kesintisiz sürdürebilmek adına temassız teslimat ile hem çalışanlarımızı hem de müşterilerimizi emniyete aldık.
Tüm bunların yanında çalışma arkadaşlarımızın sağlığı için de gerekli tüm tedbirleri aldık. İlk vakanın görüldüğü günden itibaren tüm ofislerimizde hijyen için gerekli önlemler en üst seviyede alındı. 18 Mart’ta saha ekibimiz hariç tüm Yemek Sepeti çalışanları evden çalışmaya başladı.
DIŞARIDA TEKRAR BULUŞANA KADAR BURASI ARTIK ‘EMEK SEPETİ’
Bir de ‘Emek Sepeti’ konusu var. O nedir?
Restoranlarımızın ziyarete kapalı olduğu dönemde, ayakta kalmak için mutfaklarını paket servise açmaya devam eden restoranlarımıza destek olmak istedik. ‘Emek Sepeti’ adıyla yeni bir iletişim kampanyası başlattık. Bu kampanyayla tüm Türkiye’ye “Biz onların hep yemeklerini konuştuk. Şimdi gelin, emeklerini konuşalım. Hepsinin emeklerine sağlık. Dışarıda tekrar buluşana kadar, burası artık Emek Sepeti” diye seslendik ve iş ortağı restoranlarımıza teşekkür ettik.
BANA MISIN DEMEM, BİR OTURUŞTA 150 MİDYE YERİM
Bu süreci en etkili şekilde atlattığınız ve sağladığınız katkılar ortada. Seni ve tüm ekibini kutluyorum. Peki, Master Chef izliyor musun?
Çok televizyon izlemiyorum ancak Master Chef izliyoruz tabii. Yemek yapmayı ve yemeyi seven bir milletiz. Ben de sizi seyrettikçe acıkıyorum, ne yalan söyleyeyim. Yerel lezzetlerimiz ve güzel şeyleri seviyorum. Aç olduğumda bir oturuşta 150 midye yerim. Bana mısın demem!
Türk tüketiciler için yeni bir model geliştirdi
- Boğaziçi Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği mezunu olan Nevzat Aydın, San Francisco’daki yüksek lisans eğitimi sırasında, Silikon Vadisi’ndeki start-up’ları tanıma şansı yakaladı. Yemek siparişi modelleri ilgisini çekti ve Türk tüketicisi için özel ve yeni bir model geliştirme kararı aldı.
- Yüksek lisansını bitirmesine altı ay kala okulu yarıda bırakarak, Yemek Sepeti hayalini gerçekleştirmek için İstanbul’a döndü.
- Yemek Sepeti 2008 yılında, European Founders Fund’dan ilk yatırımını aldı. 2012 yılında, 14 milyar euro fon büyüklüğüyle dünyanın en büyük 10 yatırım fonu arasında yer alan General Atlantic’ten, 44 Milyon tutarında bir yatırım daha aldı. Bu aynı zamanda, General Atlantic’in Türkiye’deki ilk yatırımıydı.
DÜNYA ÇAPINDA 150 GİRİŞİMCİDEN BİRİ
- 2001 yılında kurulan Yemek Sepeti, 2015 yılında, Türkiye internet tarihinin o güne kadarki en yüksek değerlemesi olan 589 milyon dolar karşılığında, dünyanın en büyük online yemek sipariş platformu Delivery Hero bünyesine katıldı. Nevzat Aydın, satıştan elde edilen kârın 27 milyon dolarını, 114 Yemek Sepeti çalışanına bonus olarak paylaştırarak bir ilke daha imza attı.
- Nevzat Aydın, Türkiye’deki girişimciliğe olan katkılarından ötürü eski ABD Başkanı Barack Obama tarafından 2010 yılında düzenlenen Girişimcilik Zirvesi’ne çağrılan dünya çapındaki 150 girişimciden biri oldu.
- 2013 ve 2015 yıllarında Fortune Dergisi’nin ‘40 Yaş Altı 40’ listesinde birinci seçildi.
- 2018’de Forbes Dergisi’nin yayın hayatına başlamasının 100. yılı vesilesiyle düzenlediği gecede ‘Türkiye’nin Yaşayan En Büyük Zihinleri’ listesine dahil oldu.
- American Turkish Society Galası’nda Hayırseverlik Ödülü’ne layık görüldü. Nevzat Aydın’ın aktif bir melek yatırımcı olarak bugün 48 yatırımı bulunuyor.
PAKET SERVİSE BAKIŞIMIZ DEĞİŞİYOR MU?
Yeni nesil yemek anlayışı, bir yandan biz şefler tarafından eleştirilirken, diğer yandan pandemi dönemiyle paket servis sistemi pek çok restoranın hayatını kurtardı. Sadece Türkiye’de değil, dünyada da şeflerimiz kolay ve hijyenik olarak eve ulaşan yemekleri pişirerek yaşamlarını sürdürdüler.
Yeni bir sürecin başlamasıyla biz şefler için de inovatif, geleceği öngören yeni yaklaşımlar bulmak kaçınılmaz oldu. Şimdi sıra evlere lezzeti; hızlı, hijyenik ve ulaşılabilir bir yaklaşımla ulaştırmak. Lezzetin en dorukta olduğu, müthiş bir atmosfer ve sunumla masamızda bizimle buluşan ve ‘fine dinning’ diye tanımlanan özel yemek deneyimi dünyanın her yerinde farklı kitlelere ulaşmaya devam ediyor.
Bir yandan size sunulan bu özel servis, atmosfer ve tadım menüleriyle yaşadığınız bu deneyim, diğer yandan yeni bir salgın ihtimaline karşı tercih edilen paket servis, farklı bir algı yaratacak ve şeflerin yaklaşımını değiştirecek gibi duruyor.
HAFTANIN TARİFLERİ
ZEYTİNYAĞLI, SARIMSAKLI VE BAHARATLI MISIR EKMEĞİ
MALZEMELER:
- Mısır unu 1 kg.
- Tuz 20 gr.
- Maya 15 gr.
- Şeker 25 gr.
- 200 gr. yoğurt
- Zeytinyağı 150 gr.
- ½ Su
YAPILIŞI:
- Tüm malzemeler yoğurma kabına alınır, üzerine 1 su bardağı kaynar su dökülerek kaşıkla karıştırılır.
- Az miktarda kaynar su, yavaş yavaş ilave edilip elle yoğurulmaya başlanır.
- Suyu az az ekleyerek kıvam alana kadar yoğrulur. Fırın tepsisi güzelce yağlanır.
- Üzerine un serpilir ve hamur, tepsiye alınır. Elle şekillendirilir.
- Üzerine hafif un serpilerek 190 derecede, kızarıncaya kadar pişirilir.
- Kızarınca fırının derecesini düşürüp beş dakika daha pişirip fırından alabilirsiniz. Afiyet olsun.
AŞAMALI PİŞİRME:
- Ekmek kalıplarını hazırlayınız.
- Kalıplara yağlı kâğıtları dizayn ediniz.
- Hamurları eşit parçalara bölerek kalıpların yarısına gelecek şekilde paylaştırınız.
- İlk Aşamada 60 derecede 20 dakika, İkinci aşamada 80 derece 20 dakika, üçüncü aşamada 140 derecede 40 dakika pişiriniz ve dilimleyerek servis ediniz.
KEÇİBOYNUZLU BALLI TARÇINLI MOUSSE (8 KİŞİLİK)
MOUSSE İÇİN MALZEMELER:
- Manda kaymağı 300 gr.
- Safran 1 gr.
- Bitter çikolata beyaz 250 gr.
- Jelatin 5 adet
- Keçiboynuzu 300 gr.
TABAN KEKİN MALZEMELERİ:
- Yumurta 4 adet
- Şeker 150 gr.
- Un 125 gr.
- Kabartma tozu 15 gr.
- Ovelette 20 gr.
YAPILIŞI:
- Yumurtaları blendere alınız.
- Şeker ile bir miktar karıştırınız.
- Unu ilave ediniz.
- Ovelette ve kabartma tozunu ilave ederek blenderde karıştırınız.
- 160 derecede 50 dakika pişiriniz.
- Pişirmiş olduğunuz kek soğuyunca mousse dökeceğiniz kalıplara göre kesiniz.
YAPILIŞI:
- Kremayı kaynatınız, parçalara böldüğünüz keçi boynuzunu ilave ediniz.
- Jelatini buz üzerine alıp yumuşamasını sağlayınız.
- Kaynayan kremayı ocaktan alınız ve beyaz bitter çikolatayı yediriniz. Çırpıcı yardımı ile karıştırınız.
- Eriyen jelatinleri bu karışıma ilave ediniz.
- Safranı ilave ediniz ve blender yardımıyla bu karışımı köpük halini alana dek yoğunlaştırınız.
- En son aşama olarak karışımınızı kaplarınıza alıp soğumaya bırakınız.
KALIPLARA DÖKÜM AŞAMASI:
Hazırlamış olduğunuz mousse’u, kalıplara dökünüz üzerine kek parçasını yerleştiriniz ve derin dondurucuda bir saat bekletiniz.
SUNUM:
Dolaptan çıkarmış olduğunuz kekin üzerine 100 gr. Balın içine 20 gr. tarçın ekleyerek yapmış olduğunuz sosu dökerek servis ediniz. İsteğe göre bir enjeksiyon pipet içeresinde viski koyarak servis ediniz.