Corona virüsle yaşamaya alışmaya çalıştığımız bu günlerde bir bayrama daha sessizce veda ettik. Bu seneki bayramın bugüne dek yaşadıklarımızdan epey farklı olduğuna şüphe yok. Birbirimize doyasıya sarıldığımız, büyüklerimizin ellerinden öptüğümüz, küçüklerimizi kucakladığımız günlerin, sofraları doldurduğumuz o kalabalık bayramların özlemini gencinden yaşlısına hepimiz içimizde hissettik. Kuşkusuz her birimizin tek tesellisi, sevdiklerimizin bir yerlerde sağ ve sağlıklı olduğunu bilmekti.
Sıkı tedbirlerin gölgesinde dört gün geride kaldı
Corona virüsle mücadele kapsamında alınan tedbirler tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de sıkı sıkıya uygulanmaya devam ediyor. Özellikle kalabalıkların bir araya geldiği ve sosyal mesafe kurallarına uyulmasını imkânsız hale getiren dini ve milli bayramlarda bu kısıtlamalara çok daha fazla ihtiyaç duyulduğu su götürmez bir gerçek. Sıkı tedbirler altında kutladığımız 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı hemen sonrasındaki 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı’nın ardından bu yıl Ramazan Bayramı da tedbirlerin gölgesinde yaşandı. 81 ilde uygulamaya konan sokağa çıkma yasağı ile birlikte bayramlarda dolup taşan sokaklar yerini sessizliğe, trafik yoğunluğuyla görmeye alışık olduğumuz köprü ve yollar ise yerini ıssızlığa bıraktı. Yüz binlerce Müslüman’ın dolup taşırdığı camiler de bu sene boş kaldı. Tabi birde bayram şekerleri ile dolup taşan torbalar ve bayram harçlıklarına alışkın cüzdanlar…
Alışkanlıkları bir kenara bırakıp yaşama tutunalım
Bu zorluğa sevdikleri için katlananlar çoğunluktaysa da ısrarla tedbirlere uymayanlara şahit olduk ve büyük bir şaşkınlıkla izledik. Piknik yapanlar, tıpkı eskiden olduğu gibi kalabalık ortamlarda bir araya gelenler ve uzmanların uyarılarına kulak asmaksızın bayram ziyaretleri yapanlar… İçinde bulunduğumuz süreçte tek gerçeğimiz ölümcül bir virüsle karşı karşıya olduğumuz. Bu süreçte mahrum kaldığımız pek çok şeyin telafisinin olduğunu bilmek gerekiyor. Fakat alışkanlıklarımız ve zevklerimiz uğruna canlarını tehlikeye attığımız yaşamları geri getirmenin bir yolunun olmadığı apaçık. Unutmayalım ki gelip geçen bu bayramlar hepimiz için aynı hisleri ifade ediyor. İster çocuk olsun ister yetişkin ister yaşlı hepimiz için yaşamaktan heyecan ve mutluluk duyduğumuz günler bu günler. Yıllardır sürdürülen gelenekleri bir anda terk etmek elbette hiçbirimiz için kolay olmadı. Ancak bir arada geçireceğimiz günlerin umudu ile yine eskisi gibi sarılacağımız, öpüşeceğimiz ve doyasıya kucaklaşacağımız o güzel günlere bir adam daha yaklaşmak içindi gösterilen tüm bu çaba.
Bu günlere veda etmek için ihtiyacımız olan tek şey biraz daha sabır ve gayret. Güzel günler bizlere eskisinden çok daha yakın.