Bir TV fuarının düşündürdükleri...

Mesleki nedenlerden dolayı üç gün yazamadım. Ama öyle sıkıntı filan yok, yanlış anlaşılmasın...

Cannes’da (Fransa) yapılan dünyanın en prestijli TV fuarı MIPCOM’u ana akım medyadan izleyen tek TV eleştirmeni olarak oralardaydım...

Haber peşinde koşmak en az TV izlemek kadar heyecanlıydı. Güzel ve kötü haberlerle döndüm. Güzeli özetlersek...

Bazı büyük kanallarımızım yani Kanal D, Star TV, FOX ve Show TV gibi ekranların dizi gelirleri Türkiye’de kazandıklarının üstüne çıkmak üzere, bu bir...

​

Türk dizilerinin romantik havası dünya alıcılarının da aynı atmosfere girmesini kolaylaştırıyor. ‘İstanbullu Gelin’, ‘Bizim Hikaye’, ‘Siyah İnci’, ‘Fazilet Hanım ve Kızları’ gibi diziler ilgi görüyor. Buna ‘Mehmed Bir Cihan Fatihi’, ‘Diriliş Ertuğrul’ gibi tarihi dizileri de ekleyin, bu iki...

‘Söz’, ‘Savaşçı’ gibi aksiyon dizilerinin alıcısı pek yok gibi. Netflix adlı ödemeli platformdan beklentileri var, bu üç...

Türkiye kökenli formatlardan izdivaç gibi işlere ciddi bir ilgi görülüyor. Ama ne bileyim bir yarışma içeriği söz konusu olduğunda hâlâ ithal halindeyiz, bu dört...

İZDİVAÇLAR REVAÇTA...

Fresh TV toplantıları Cannes’da en çok itibar gören organizasyonların başında geliyor. Çünkü dünyadaki izleyici trendlerini hep birlikte okuyorsunuz...

Şimdi sıkı durun. Bu toplantıların sıkıştırılmış özetinden yola çıkarak dünyada “izdivaç” olarak bahsettiğimiz içeriklere bir yönelim var. Aynı zamanda yaşama umudu vaat eden “barıştırma” işleri de ilgi çekiyor.

Kriminal işler olarak da özetleyebileceğimiz ‘Olay Yeri’, ‘Gerçeğin peşinde’, ‘Tatlı Sert’ gibi içerikler ve bu içeriklerden yola çıkarak yapılan diziler de çok popüler...

Bilerek ya da bilmeyerek dünyayı yakalamışız. Bir de içeriklerimizi ahlaki olarak gözden geçirirsek, trend belirleyici olabiliriz; emin olun!

O evreni bir yakalarsa

FOX’un ‘Kayıtdışı’ isimli dizisi ‘City Of Secrets’ ismiyle fuarda görücüye çıktı. Dizi şimdilik ajan/aksiyon ekseninde aktığı için güçlü aşk linkleri yok...

Buna rağmen oyuncuların dünya medyasında daha önceden oluşturdukları itibar dizi için bir çekim alanı yaratmış. Bir günde üç ülkeyle el sıkışıldı, tanık oldum...



Dizinin gecesinde Erkan Petekkaya, Songül Öden ve Dolunay Soysert son derece mütevazıydı. Herkesle ilgilendiler. Yarattıkları hava sevimliydi...

Geriye Cevdet Mercan’ın hevesini kaybetmemesi zorunluluğu kaldı. Cevdet, dizide yönetmen farkını ortaya koymak istiyor. Önce biz sonra dünya bunu kabullenirse şık bir işimiz daha farklı ekranlarda olur...

SELAM OLSUN

Ne dediysek o. Mütevazılık yok. Lifetime isimli kanalda bir magazin/yaşam analiz programının başlayacağını söylemiştik...

Sosyal medyadan bir takipçi “yok öyle bir şey, güvenilir değilsiniz” diye ithamda bulunmuştu. Şimdi haberi buradan kendisine ithaf ediyorum...

Ekim’in son haftası hafta içi her sabah Yeşim Salkım, Seçkin Piriler ve Mehmet Coşkundeniz üçlüsü ekrandan ‘Konuşa Konuşa’ diyecek...



Programa hayırlı, en yeniyi kimse duymadan bu köşede okuyup “haberdar” olan iyi niyetli herkese de selam olsun!

Dizi kadar programlar da önemli

Türk dizilerinin önemli bir bölümünü dünyaya pazarlayan İzzet Pinto işlerin iyi gittiğini söyledi. Benim hiç ummadığım dizilere müthiş bir yönelim varmış...

İşin ilginci bu umut veren dahi, bizde reyting nedeniyle yayından kalkmış birçok işin dünya televizyonlarında rahatça alıcı bulduğunu da ekledi...

Bakın size şakası olmayan bir şeyden bahsediyorum; kimi TV kanallarının beşte ikilik gelirlerini artık dünya pazarı oluşturuyor. İçerideki reklam buhranının açtığı yaraları bu pazar kapatıyor...

Biraz yabancı talebe de bakarak dizi sektörünü geliştirebiliriz. Ama tek başına dizi satmak yeterli değil. Bunca genç beyinin olduğu nüfustan program içeriklerinin de çıkıyor olması şart. Diziler kadar içeriklere de takılın ey yöneticiler; gençlerin önünü açın!