Don İdris ve Yamaç Corleone vs....

O hastane sahnesi olmasaydı iyiydi. “Çukur” (Show TV) dizisinin efsane sinema filmi “Baba”dan usulca sızıp çaktırmadan hayatımıza girdiğini belki anlayamazdık...



Düşmanına kesik at başı yerine kesik başka bir şey (!) gönderme faslını, Michael ve Kay’ın pardon Yamaç ile Sena’nın evinin taranması hadisesini, Kahraman’ın Sonny gibi hacamat edilip; Selim’in Fredo gibi aileyi satmasını bile görmezden gelebilirdik...



Hatta ve hatta şu Vartolu Saadettin’in Sicilya ahalisinden Sollozzo mu yoksa Don Barzini mi, Don Altobello mu yoksa Joey Zasa mı olduğunu bulmak için hiç uğraşmazdık...

O SAHNEDE OLMASAYDI YA!

Ama serinin ilk filminin en kült sahnesinde Don Vito’nun hastanede suikasta uğramasını son dakikada “odasını değiştirerek” önleyen oğlu Michael’in o acayip azminin tıpkı benzerini İdris Baba’yı başka bir odaya taşıyarak gösteren Yamaç’ta görünce yeşilleniverdik...



Bu durumda portakal kabuğundan yaptığı dişlerle torununa sempatik görünmeye çalışın Don Vito Corleone’nin (aman be pardon İdris Koçovalı’nın) küt diye kalpten gitmesini bekleyeceğiz çaresiz... “Çukur” macerası boyunca aklımızın tavanında o meşhur sözü sallanacak; “Kadınlar ve çocuklar dikkatsiz olabilir ama erkekler asla!”...

İLK KAŞİF KİM OLACAK?

FOX’un tematik kanallarından sorumlu olan Yadigar Belbüken’le Fransa-Cannes’da yapılan MIPCOM fuarında laflamıştık...

Nat Geo gibi kanallarda Türkiye orijinli belgeseller yaptırılıp oynatıldığının ve oynatılacağının hatta içimizden dünya çapında kaşifler çıkarılacağının altını çizmişti...



Söz konusu erişim 160 küsur ülke olunca beni aldı bir merak tabii. “Dünya çapında parmakla gösterilecek ilk kaşifimiz kim olacak, nasıl bir işle dünya pazarına girecek?” diye FOX’un tüm tematik kanallarını yoklayıp duruyorum. Olacak, çıkacak, biliyor ve bekliyorum!

Sadeleştirmek gerekiyor...

“Gel Konuşalım” TV8 ekranında önceki sabah başladı. Mesele konuşmaktan açılırsa gerçek bir söz illüzyonisti olan Seda Akgül iyi bir seçimdi elbette...

Geçtiğimiz sezon magazin masasında oturan, bu programda ise daha çok meselelerin erkek gözünden görünenine sözcülük yapan Hakan Ural da cuk seçimdi...

Ama ne bileyim; programda bir dikkat eksikliği, yerli yerine oturmamış bir eksenin sağa sola kayıverme durumu var. Stüdyodaki izleyici varlığını da buna ekliyorum...

“Sadece magazin konuşmayacağız, hayatta ne varsa bizi ilgilendiriyor” tarzında bir karışım ilk seferinde izleyende kafa karışıklığı da yaratıyor. Bu türden işlerin izlenebilmesi için son derece basit bir şekilde akması lazım. Bir masanın karşılıklı iki tarafında oturan hatipler, araya girip çıkan konular ve konuklar; hiç dağılıp saçılmadan...

Buraya yazıyorum; bu yeni kuşak programımız o hatta doğru evrilir. Görürsünüz, görürüz!

UMUDUMUZU KESMEYELİM

Türk televizyonlarında önceki gün bir “ilk kez” daha yaşandı. İki saniye arayla iki stüdyo konuğu birden bayıldı. “Olay Yeri Balçiçek İlter” (Star TV) programında son dakika haberi iki kız kardeşi fazla heyecanlandırınca ikisi birden şıp diye bayıldı...



Balçiçek bir hayli soğukkanlıydı ama bin yıldır kuşak programı hazırlayan yapımcı Zeynep Peker bu ilk kez yaşanan çifte baygınlık olayına bir hayli şaşırdığını söyledi...

Ekranda yaşananlara hâlâ şaşıranlar varsa ekran denilen şey miadını doldurmamış demektir. Umudumuzu kesmeyelim; devam!

BİR GAZOZ OLMAZ MIYDIN?

“Kırgın Çiçekler” (atv) dizisinde Cemre’nin halası, Kemal, Nazan ve Ejder hatta bir sürü karakter cebinde uyku ilacıyla dolaşıyor. Elbette kurbanlarını uyutup entrikalarını sağ salim yapabilmek için. Hepsi bir dönem filmlerde Nuri Alço’nun hayat verdiği robdöşambırla dolaşan karakteri hatırlatıyor. Gazoza atılan bir hap ve gelsin kirli emeller...



Bu mobilize eczacılık hali bana ilginç geliyor. Sadece bana da değil, bu notu ileten izleyicilere de!