Gençler televizyon izliyor mu?

Sorsan kimse TV izlemiyor. Ama elde yine veri var. Mesela gençler için internet esas gibi görünse de, televizyon seyretmek günlük hayatlarının vazgeçilmez unsurları arasında yer almaya devam ediyor... Daha çok eğlence ve magazin içerikli yayınları takip eden genç nüfus, dizileri de yakından takip ediyor...

Büyük özete bakarsak; toplumda yüzde 55’lik bir kesimin televizyon izlediği günümüzde, insanlar ortalama 6 saatini televizyon izleyerek geçiriyor...

TÜİK’in (Türkiye İstatistik Kurumu) son verilerine göre de 15-24 yaş grubu gençlerin % 93,9’u TV izlemeye vakit ayırıyor. Diğer bir ifadeyle her 10 gençten 9’u TV izliyor. Anlayacağınız birkaç kuşak daha TV ekranıyla ayrılık yok!

DONDURMA GİBİ TATİL

İsabella Damla Güvenilir, 700 bölümdür başrolde olan bir çocuk oyuncu. Okul ile set arasında gidip gelen minik oyuncu “Elif” (Kanal 7) dizisinde zor bir şeyi gerçekleştiriyor...

Neyse ki geçtiğimiz 4 gün içinde Erzurum’da bir kış tatili molası vermiş. O da toplam dört gün. Ama biliyorum ki o günler dondurma tadında geçmiştir...

Şu günlerde ekranda çok çocuk yıldız var. “Hepsine böyle ufak tefek ve tatlı molalar verdirsek de dizilerde gülmeyen yüzleri, gerçek hayatta bir an olsun tebessüm etse” diyorum!

Yine mi ölmediniz?

“Kırgın Çiçekler” (atv) ve “Meryem” (Kanal D) dizilerinden sonra “Cennet’in Gözyaşları”nda da (atv) dizilerin vazgeçilmez ortamı “uçurum” ile buluşuverdik...



Bu kez bahtsız Arzu ile psikopat aşığı Kaya uçurumun kenarındaydı. Birbirlerine sarılarak aşağı atladılar. “Kesin ölmüşlerdir” diye iç geçirmemize vakit bırakmadan da sapa sağlam normal hayata döndüler...

Asıl tuhaf olan aynı bölüm içinde Arzu karakteri, Kaya’yı kalbinden bıçakladı. Adam sanki sinek ısırmış gibi taş misali hayattaydı yine...

KÖTÜLER HEP KÖTÜ AMA...

Bazı dizi karakterlerine ölüm yok. Uçurumdan düşen, kalbinden bıçaklanan Kaya ve Arzu arkadaşımızı da bunların arasına not ettik...

Kendilerini en yakın zamanda bir korku filminde görmek isteriz!Atlamış olmayalım. “Kalbimdeki Deniz” (FOX) dizisi Deniz ile Mirat’ın, “Kırgın Çiçekler” (atv) ise Eylül ile Ali’nin düğünü ile bitti. Mutlu son diyoruz değil mi? Değil...



Her iki dizide de saydığım karakterlere kötülük yapanların hepsi düğün ortamlarında izlediğimiz kadar çocuklar gibi şen, düğün sahibi kadar neşeliydi. Tamam, tatsızlıklar son buldu diyebiliriz ama iki dizinin de melek gibi karakterleri (‘Kalbimdeki Deniz’in Mustafa’sı ve ‘Kırgın Çiçekler’in Songül’ü) ölerek hikayeye veda etti...



Eh o zaman sezonlar boyu izlediğimiz kötülükleri yapanlar mükafatlandırılırken, “iyiler yine cezasız kalmadı” demezler mi?

BUNU KAÇIRMAMALI...

Dr. Aylin Şengün Taşçı yönetimindeki “Mısra Türk Müziği Topluluğu”, Nihat Gönül yönetimindeki Kültür ve Turizm Bakanlığı Samsun Devlet Klasik Türk Müziği Korosu ile birlikte, Çanakkale Zaferi’nin 103’üncü yıldönümünde Çanakkale şehitlerini anmak amacıyla, “Çanakkale’ye Ağıt” adlı Türk Müziği Operası’nı İstanbul’da ilk kez sahneledi.



Nihat Gönül tarafından ilk kez bir Türk Müziği Operası olarak bestelenen “Çanakkale’ye Ağıt”, geçen yıl Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından ödüle layık bulunan türkü ve marşlarla süslenen bir eser.


Nihat Gönül

Ayrıca operanın solo kısımları arasında Mehmet Akif Ersoy’un “Çanakkale Şehitleri’ne” şiirinin tamamı seslendiriliyor... Hani ekran başında oturmaktan farklı bir şey aklınıza gelirse, bu not da bir yerlerde dursun!


Dr. Aylin Şengün Taşçı