Herhalde yapımcı Birol Güven Türkiye ekranları için bir ilki daha gerçekleştirecek yeni projesi tutarsa. Detay verelim hemen...
Bir dizi düşünün. Başrolün birinde Birol Güven var ve işi yapımcılık. Başrolün diğerinde Tamer Karadağlı var ve işi oyunculuk. Başrolün berikisinde Müfit Can Saçıntı var ve işi yönetmenlik. Başrolün ötekisinde Mint Akademi var ve işi oyuncu filan yetiştirmek...
Yani dizi bizzat gerçek hayatı anlatacak gibi görünüyor. Tanımayanlar için Birol, özel hayatında bir hayli sevimli bir adamdır...
Daha önce sinema filminde oyunculuk yapıp rol kesebileceğini de göstermiştir. Kalan kadro da buz gibi oyuncu olduğuna göre geriye tek bir soru işareti kalıyor. İzleyici gerçekleri izlemek ister mi? Baksana mevcut dizi iklimi o rüyadan bu kâbusa savrulup duruyor kuzum!
Çukurova bereketli mi?
Aşkların En Güzeli (TV8) dizisi Adana’dan Ankara’ya göç ederek yeni bir hayat kurmaya çalışan Mansur Güneş ve ailesinin hikayesini anlatacak gibi görünen bir dizi. Ama “vasat” hikayesiyle diğer günlük dizilerden farkı yok gibi geldi bana...
Aşkın Bedeli dizisinde Hayriye Kalfa’nın kız kardeşi Veda ve oğlu yeni bir başlangıç için Adana’dan İstanbul’a gelmişti. Beni Affet dizisine yeni katılan entrikacı ana-kız Solmaz ve Hasret de Adanalı; yine aynı dizide Bahar’ın saplantılı aşığı Cesur ve ailesi Adanalı’ydı...
Neyse; diğer günlük dizilerde de Adanalı karakterler dikkat çekiyor. Günlük yerli dizi yazanların Adana sevdası dikkat çeker bir hal aldı. Ama Adana karakterlerini sürekli sorunlu göstermek bir vadede sıkıntı da yaratabilir. Tanıdığım tüm Adanalılar resmedilenin bir hayli tersidir de, hatırlatayım istedim...
Bir de dizi adına şerhim var; Günlük dizilerde aşkların en güzeli filan değil bildiğiniz alabildiğine trajiği yaşanıyor. Haksız mıyım?
Hocam ne dersin?
Vallahi bizim Haydar Hoca’ya yine iş çıktı. Kara Sevda dizisinde beş yıllık evliliğe rağmen cinsellik yaşamamış bir çiftin hikayesi de var. Haydar Dümen’lik mesele tam da.
Şaka bir yana, aşkı için böyle bir durumu olabilir Nihan karakterinin ya da ne bileyim ruhsal bir sorunu. Ama eşi öyle beş yıl sabredecek birine de benzemiyor. Hayırdır inşallah diyelim, yine bir iğfal hattı çıkmasın da hikayenin o bölümünden...
Neyse, bu arada Kara Sevda isminde bir ironi seziyorum. Burak Özçivit’in canlandırdığı esas oğlan acaba işi olan maden mühendisliğine, Kara Elmas’a mı aşık? Öyle ya, bu bölümde cinsler arasındaki sevdanın kokusunu alamayınca, ister istemez böyle düşünüyor insan. Kafamda sorular, Haydar Hoca’da yanıtlar...
Seçimden sonra yarışacaklar...
Alişan ve Çağla Şıkel’in sunacağı “Kızlar ve Erkekler” isimli yarışmanın çekimlerine başlanmış. Bir hayli zorlu geçen çekimlerin sonucunda ortaya çıkan tablo gerçekten harika görünüyormuş...
Haftanın üç günü ekranda olacak bu yarışmanın ekranların her kuşağının değişmez ikilisine yeni bir kapı açacağı muhakkak. Belki de aranan yeni kanı buldular da diyebiliriz. Hayırlısı olsun herkes için..
. Ha unutmadan bir de dip not; yarışma seçim sonrasında Show TV ekranında yerini alacak. Yani şu hengame geçtikten sonra...
Hastalıkla ustalık internette aranmaz!
Bir doğrunun daha altını çizdi Poyraz Karayel (Kanal D). Son zamanlarda internetle iç içe geçen toplum, aklındaki temel soruları arama motorlarına yazıp yanıt alıyor. Çıkan sonuçların yüzde 50’si üfürme de olsa, internet yeni rota belirleyicisi oldu.
Tıpkı önceki gece Poyraz Karayel’de Sema’nın semptomlar üzerinden hastalık adı araması gibi. Evet, Sefer bastırdı, Ayşegül gazladı ve Sema aradı. Akla gelen ilk hastalık beyin tümörüydü ki, internette bu türden gazaplı hastalıklar hakkında bir dolu balon var.
Sema okumuş kız, sanırım internet üzerinden yürümez sağlığa, bir doktora selam çakar. Tersi durumunda şimdiden söyleyeyim; “gömün gitsin yengemizi!”...
Yine yeni yeniden!
Kaderimin Yazıldığı Gün (Star TV) dizisi bölüm sayısı olarak neredeyse kırklıyor ama hikaye bir türlü kırklayamadı...
Saplantılı psikopat aşık Maksut, yine yeni ve yeniden Elif’i kaçırdı; sırf kızı Kahraman’ından uzak tutmak için. Ve Kahraman yine yeni yeniden Maksut tarafından vuruldu ve yine yeni yeniden yaralı haliyle Elif’i kurtarmaya çalıştı. Kısacası yine yeni yeniden canımız sıkıldı, yok mu bunun bir ilacı?