"Yaşım Kaç”, Kanal D’ye uzun süre sonra gelen eğlenceli yarışma içeriklerinden ilki olarak karşımıza çıktı... Behzat Uygur bu yeni iş için hani derler ya “biçilmiş kaftandı”. Kendisi de yaşını asla tahmin edemeyeceğiniz bir oyuncu.
Öte taraftan stüdyonun renkleri, yarışmacıların özenle seçilmiş hali ve yaşının tahmin edilmesi için çıkarılan insanların hakikaten şaşırtıcı derecede genç ya da yaşlı oluşu sürpriz ve aksiyonu yukarı taşıdı...
İçeriğin ömrü ne kadar sürer kestiremiyorum ama şu kadarı net ki genetik faktörleri saymazsak fiziki olarak iki cins insan tipi ortaya çıkıyor. Biri kendine çok iyi bakmış bir profil çizen diğeri ise koy verip gitmiş profilinin hakkını veren...
Neyse. Herkese kendini gözden geçirme fırsatı veren yarışma daha ilk bölümden 170 bin lira gibi yüksek bir ikramiye vermesiyle de dikkat çekti. Malum bu türden yarışmaların eli bugünlerde çok sıkı...
BU İŞLERİN USTASINA SELAM ÇAKMALI
“İlk Buluşma” (FOX) stoklanmış bölümlerini bitirirken TV8’in “Benimle Oynama” isimli şaka programıyla ilk kez aynı saatlerde yayınlandı...
Şahin Irmak ve Enis Arıkan’ın direktif masasına oturduğu program neredeyse “İlk Buluşma”nın tıpkı kopyası gibiydi. Şakalara ünlü isimlerin eklenmesini saymazsak eğer...
Açıkçası Burcu Esmersoy, işbirlikçi olarak programa kayda değer katkıda bulundu. Programı izlerken kimi yerlerinde sesli güldüm... “İlk Buluşma” şakalarında sakil kalan bölümler var, görüyoruz. “Benimle Oynama”da ise öyle çok kurgu gibi görünen defolar yoktu...
Neyse. Bu işlerden ekmek yiyen herkes bir şekilde Zeki Kayahan Coşkun’a selam çakmalı. Çünkü o bu formatı yirmi yıldır radyodan yapıyor. Ve dinlerken ekrandakilerden daha çok eğleniyorsunuz. Keşke Zeki’yi o masanın başında izleyebilme imkanımız olsaydı. En azından fikrin mucidinin ustalığına şahit olurduk!
TRT FARKLI BİR ŞEY DENİYOR
“Elimi Bırakma” (TRT 1) genellikle gülümseten işler olan yaz ekranına bir nevi “Kırgın Çiçekler” (atv) efekti yaparak girdi. TRT 1’de daha çok dönem ve komedi işlerine şahit olduğumuz için dizinin daha ilk bölümünde yüksek debili gözyaşlarına neden olan trajediler izlerken, şaşkınlık da yaşamadık değil...
Şanssızlıklar ve hayatın sillelerinin seriye bağlanmış ilk bölümü için söylenecek çok şey yok. Ama ne bileyim böyle yaz ortasında değil de eylül gibi yayında olsaydı güz psikolojisine de uygun olurdu sanki...
Oyunculukların ilk bölümden sırıtmadığını da ekleyelim. Malum bizde en büyük sorun bu. Belki “Fazilet Hanım ve Kızları” etkisinden kurtulamayan izleyici için Alp Navruz diziye bir iki bölüm sonra dahil olabilirdi. Neyse, yeni bir şeyler deneyen kanala ve diziye hayırlı olsun...
İKİ DAKİKA YETER!
NTV’de yayınlanan “2 Dakikada Bilim” kuşağına hiç denk geldiniz mi bilmiyorum. Ama çok eğlenceli, o kadarını söyleyebilirim...
Bu mini program önceki gece jelatin şekerlerin neden hiç mavi renkte yapılmadığını anlattı. Doğada mavi gıda boyası üretecek materyal olmadığından bir, insanoğlunun mavi yiyecekleri küflü olarak algılayıp uzak durmaya kodlandığından iki...
Hepimizin genel sorunu farklı şeylere kafa yormamak. Açıkçası bu program bilgi jimnastiği için kaçırılmayacak bir fırsat. Şiddetle tavsiye ederim...
GELİN VE KAYNANA İŞLERİ!
Bu yıl gelin ve kaynana yılı olacak, bu net. Malum Kanal D’de iştahla izlenen “Gelinim Mutfakta”, Show ekranında devam eden “Gelin Evi” filan derken Zuhal Topal da (FOX) önümüzdeki eylülde gelin-kaynana hattına giriyor...
Benim böyle birbirine benzer işlerdeki birinci kaygım rekabet denen meselenin seçilen yarışmacıların kalitesini etkilemesi. Reyting alabilmek için yaygara ve cayırtı dozu ister istemez yükseltilecektir...
Bu endişemin nedeni “Biri Bizi Gözetliyor” ile başlayıp izdivaç programlarıyla zirve yapan kontrolsüzlüğün programları götürdüğü son...
Bu yüzden işin eğlence kısmının rekabet kısmıyla tertemiz bir örtüşme yaşadığı işler ortaya çıkmalı. Aksi takdirde bu furya da “ekranda olmasa iyi olur” telkinlerinin odağına oturur...