Kendin pişir kendin ye!

Kalbim Yangın Yeri (FOX) dizisinde esas oğlan Volkan, sevdiği kadın (esas kız) Leyla’ya psikolojik şiddet uygulayan, tehditkar ve inceden bir psikopat karakter olarak dizilerde esas oğlanlarda bulunmayacak bir profil çiziyor. Kanımca bu durum ilk bakışta seyircide antipatik bir izlenim oluşturuyor. İnsan, Leyla gibi bir karakterin nasıl böyle bir adama (bir zamanlar) aşık olduğunu sorguluyor... Kadına şiddetin had safhada olduğu bir zamanda bunun çok da gerçekçi bir durum olduğunu söyleyemeyiz. İzleyicinin güvenmediği bir karaktere Leyla nasıl güvenecek? Bir de Leyla’nın kız kardeşi Sevda’nın ölesiye aşkı var ki, karşısındaki adamda surat Berlin duvarı gibi... Burada da seyircinin inanmadığı bir aşka Sevda nasıl inanıyor? Hemen her dizide gördüğümüz bu kendin pişir kendin ye durumu nereye kadar gidecek?

MAVİ AY’A BAĞLADILAR!

Beni Affet (Star TV) dizisinde Kemal ve Bahar yine dedektifçilik oynamaya başladılar... Amaçları Bahar’ın saplantılı kocası Demir’in, Kemal karakterinin psikopat eşi İnci’yi öldürdüğünü ispatlamak... Bunun için de cinayet aleti olan tabancayı bulmaları gerekiyor. Bahar ve Kemal neredeyse her sezon başkaları ile evlendikleri ve evlendikleri kişiler de bunlara duydukları aşktan filan psikopata bağlayıp katil oldukları için sürekli cinayet aleti ve katilin peşindeler... Hadi bu ikiliye alışıldı da Kara Sevda, Poyraz Karayel, Medcezir ve Kış Güneşi gibi yerli dizilerde dedektifçilik oynayan başrol karakterlerine ne demeli? Diğerlerinin günlük dizi olmak gibi geçerli bir mazeretleri var, peki bu haftalık dizilerin? Hepsi unutulmaz polisiye Mavi Ay’a bağladılar resmen. Peh!

100. PROGRAM VE O KIYAMET

Öteki Gündem, Habertürk ekranında Cansu Canan Özgen’in sunumuyla 100’üncü bölümü geride bıraktı. Cansu Canan önceki akşam programın gediklisi sayabileceğimiz 9 konuğun karşısına kırmızı bir tuvaletle çıktı... Belli ki kıyafeti kuliste çok konuşulmuştu ve gecenin en çok konuşulan meselesi de bir şekilde yine kıyafet oldu... Kıyamet senaryolarının havada uçuştuğu gecede parlayan yıldız her zamanki sinirli haliyle Prof. Dr. Canan Karatay’dı. Kürsüsünün elinden alınmasını kendi adıma bir kıyamet olarak değerlendirdim... Seversiniz ya da tam tersi, Canan hoca çaya tereyağı koymayı önerecek kadar sıra dışı bir insan. Bulması zor ama kaybetmesi kolay; harcamayalım derim... Bu arada nice 100 programlara Cansu Canan kardeşim. Ve evet, elbisen kıyamet koparacak cinstendi....

Gençleri seneye adada görelim!

Survivor’da (TV8) adaların birleşme seremonisi önceki gece gerçekleşti. Böylece yarışmacıların çeşitli yeteneklerini de görmüş olduk. Her birinin içinde gizli bir şarkıcı varmış ki bir kenara not ettik. Kısacası o çakma şarkı yarışması iyi oldu. Bu arada 3 Adam gelecek sene mutlaka adada olmalı. Skeçleriyle bir hayli eğlendirdi eğlendirmesine de acaba açlık şekeri tavan yapınca arkadaşlar ekranda o kadar sempatik olabilirler mi, merak ediyorum... Hatta 3 Adam mümkünse hep Survivor skeçleri yapsın. Çünkü şu günlerde bir hayli gideri var...

İlber hocanın yumuşak karnı...

Önceki akşam Prof. Dr. İlber Ortaylı’yı izledim. Bazı Şeyler (CNN Türk) programının konuğuydu. Açıkçası “cehalet” konulu bir söyleşide konuşulması gereken her şey konuşuldu... İlber hoca karşısında rahatça manevralar yapılabilecek bir adam değil. Program direksiyonunu elinde tutmayı seviyor. Dolayısıyla ağırlayanın da işi zor... Bu arada hocanın en nefret ettiği şeyin ukalalık olduğunu biliyorduk. Yanına özel hayata ilişkin soruları da ekledik artık... Gerçekten özeliyle ilgili sorular sorulduğunda hocanın yüzü değişiyor. Bir de RTÜK (Radyo ve Televizyon Üst Kurulu) sıkıntılı soruların sorulmasına fena bozuluyor... Hocayı bir magazin figürü olarak değerlendirenlere duyurulur. İşin sonunda “Çok cahilsiniz” tokadını alnının ortasına yemek var... İzlemekten en keyif aldığım adamlardan birinin hassas karnını bilerek yine bir şeyler öğrenmiş olduk. Hocada boş yok!