Nasıl bir zafer olacaksa artık...

Hani pazartesi için “dizilerin kara günü” demiştik ya, aynı durum önümüzdeki haftadan itibaren perşembe geceleri için geçerli olacak... Vatanım Sensin (Kanal D) ve Cesur ve Güzel (Star TV) isimli iki dev proje aynı gecede kapışacak. Bir tarafa da hafif bir başlangıç yapan Cesur Yürek’i (Show TV) koyun. Bir TV yöneticisi dostum meselenin özetini “Pirus Zaferi” olarak nitelendirdi... Manası da basit; bu yıkıcı büyüklükte hasarlarla kazanılan bir zaferdir. Yani kimsenin tek başına acısız bir zafer çığlığı atması mümkün değil. Şu TV kutusunun içindeki rekabet giderek zorlaşıyor. Hayırlısı..

Vallahi büyük cesaret!

Haberi benden duyun istedim. Cuma günü yayına girmeye hazırlanan Güldür Güldür Show (Show TV) artık “canlı” olarak ekrana gelecek... Yani programı öyle önceden hazırlanmış ve montajdan geçirilmiş bir banttan değil, dosdoğru sahneden izleyeceğiz... Bu şekil bir heyecan beni her zaman uyanık tutar, izleyeceğimiz gafların bile ayrı bir tadı olacağını düşünüyorum. Bu cesarete bravo!

Ana haberler coştu

Haftanın kazananı neredeyse ana haber bültenleridir diyebiliriz. Türkiye yine bir sıcak gündem çarkına girdi. Haber bültenleri tek başına savaş, terör ya da yıkıcı faaliyetler değil, toplumsal şuur kaybını da resmediyor. Ve biz hayatımızdaki bu atraksiyonları dizi izler gibi haber bültenlerinde izliyoruz... Bültenlerin reklam değerleri yükseliyor. Ama asıl mesele yaşadığımız bu tuhaflıkların vicdani değerlerimizi yükseltmesi. Birbirimizden başka dostumuz ya da düşmanımız yokmuş gibi geliyor bana artık

KIZIN GÖZÜ AÇILDI

Kırgın Çiçekler (atv) dizisindeki Cemre’nin başına gelenlere üzülmekten helak olduk. En son uçurumdan düşerken nefeslerimiz kesildi. Ama anlamadığım bir şey var. Cemre’nin avucunun içinde Defne’nin künyesi bulundu. İnsan düşerken can havliyle ellerini açmaz mı? Sımsıkı mı yumar? Pek bir garip geldi. Ancak düşmenin Cemre’ye faydası çok oldu, gözleri açıldı. İnsanın “iyi ki düşmüş” diyesi geliyor... (Teşekkürler Nuray Dabakoğlu)

Entelektüel çıta çok yukarıda!

Kalbimdeki Deniz (FOX) dizisinde kullanılan yüksek kitaplıklı evi, Çilek Kokusu ve Oyunbozan’da görmüştük. Bu arada kitaplar gerçekten tavan yüksekliğindeki bir rafta duruyor... Sanırım ev sahipleri o kitap raflarına Beyazıt Kütüphanesi’nde yaşıyormuş gibi merdivenle ulaşıyor. Dizilerin gözdesi bu evde, entelektüel çıta bir hayli yükseğe konmuş. Cehalet alıp başını gitmiş olsa bile..

ADI ‘OLAY YERİ’!

Yalçın Çakır’ın Star TV’ye hazırlanan projesinin adı “Olay Yeri” olarak kesinleşmiş. Yayın tarihine gelince, hazırlıklar bu hızla sürerse aybaşında ekranda diyebiliriz. Türkiye’nin gündemini değiştiren Müge Anlı haberciliğinin en az aynı kalitede çoğalması, rekabet ortamına çekilmesi toplumsal bir hiza yaratır diye düşünüyorum. Hayırlısı

KALbİmDEKİ DENİZ’E GİRİNcE...

Geride bıraktığımız hafta sonu başlayan Kalbimdeki Deniz (FOX) dizisinde at eğitmeninin ismi Mirat. Hakikaten yaratıcı bir isim çalışması olmuş, ne diyelim... Bu arada Karagül dizisinde ailenin töre takıntısından çekmediği sıkıntı kalmayan Melek’in bu dizide yine aynı dertten muzdarip Diyar karakterine dönüşmesi sizin de dikkatinizi çekti mi? Bu dizi anlatımı basit ve izleyiciyi yormayan bir iş olmuş. Ama kat etmesi gereken yolu var. Hayırlısı. (Teşekkürler Ayten Teksoy