Diziler öznesinde durum “bit pazarına nur yağdı” gibi bir noktaya geldi. Yeni jenerasyonları çekilen eski dizilere her gün bir yenisi daha ekleniyor. Bu tamam...
Ama ne bileyim, bu meselenin sadece diziler ekseninde olmasına gönlüm razı değil. Ben bir Ateş Hattı’nın, bir Siyaset Meydanı’nın, bir Teksoy Görevde’nin, Pasaparola’nın, Objektif’in, bir Acun Firarda’nın, Bir yudum İnsan’ın tekrar ekranlara dönmesini istiyorum. Sizin de ekleyecekleriniz vardır elbette. Ekleyin gitsin!
Haftanın işi için son not!
Dünya Güzellerim (Show TV) için söylenecek çok şey yok. Temenni edilecek birkaç şey var ama. Dilerim tüm bu yaşananlar kurgudur, bu bir...
Başından sonuna kadar ilk bölümü birlikte izlememişlerdir inşallah duygusu vermiştir, bu iki...
Renk mozaiği bir ülkeye “dünyada başka renkler de varmış, hem de ne renkler?” nasıl dedirtilir göstermiştir, bu üç... Televizyon üzerinden sosyoloji tespiti yapan kimilerine tespit çıkarmak için acayip malzeme verilmiştir, bu dört...
Yaz eğlencesi diye içi boş lakırdılar yerine ülkemizin kerli ferli isimlerinin içindeki lamba cini tak diye masaya vurulmuştur, bu beş! Dilerim son bölüm yayınlanmadan dört hatun birbirine kafa göz girişmez; şiddete karşıyız bu da altı!
Hadi ama bir tane milyoner görelim
Bu yıl da kimseyi milyoner etmeden sona erdi Kim Milyoner Olmak İster (atv). Geçenlerde Sina Koloğlu bu sezon 5 milyon liraya yakın bir ödülün dağıtıldığını yazdı...
Program sayısına vurunca ortalama da en fazla 100 bin liralık ödül, o da birkaç kişiye dağıtıldı. Bu da bir şeydir, doğru...
Ama ne bileyim 10 yılı geride bırakan bir yarışmada en az bir kere de olsa 1 milyonluk büyük ödülün birilerinin yüzünü güldürmesini isterdim. 1 koyup 1000 alan (reklam geliri olarak) bir ticari yatırımdan söz ediyorsak hele!
En az yarım sezon dinlenmeliler...
Bu yıl çok sayıda dizi final yaptı. Hepsinin içinde bizi rolüne fazlasıyla inandıran isimler vardı...
Mesela bir Cansu Dere, mesela bir Burak Özçivit, mesela bir Kıvanç Tatlıtuğ, mesela bir Kaan Urgancıoğlu, mesela bir Çağatay Ulusoy, mesela bir Aras Bulut İynemli, mesela bir Çetin Tekindor, mesela bir Gonca Vuslateri, mesela bir, bir, bir...
Hepsi çok değerli oyuncular. Hepsinin hayat verdiği karakterler gönül havsalamızda unutulmazlar arasında yerini aldı...
Ama nadasa yatmadan girişecekleri bir projede kendilerini bir önceki karakterleriyle değerlendirmekten kolay vazgeçemeyeceğimiz için dinlenmeleri şart! Haksız mıyım?
İnce bir sızı bıraktı!
Kara Sevda (Star TV) dizisinin final bölümünde yaşanan mayın sahnesi toplumsal vicdan üzerinde ince bir sızı bırakmıştır, bu net! Sonuç itibarıyla bu ülkede mayına basarak, bombalı saldırıda hayatını yitirerek geride onarılmaz bir acı bırakan çok sayıda terör kurbanı varken, böyle trajik bir sonu bir aşk dizisinde görmek fazla abartılı oldu...
Başından beri Kara Sevda’ya ilgisini hiç yitirmeyen beni bile derinden etkiledi bu son. Öyle ki “Bu dünyadan bir Emir Kozcuoğlu geçti” gibi ince zeka içeren diyalog bile soğutamadı içimi.
Neyse, bir kenara not düşülsün istedim!
Mutlu bayramlar dilerim
Sevgili okur yarın itibarıyla mübarek Ramazan Bayramı’nı idrak edeceğiz. Bayram ekranı şu ya da bu şekilde bir hayli renkli olacak. Günlerdir duyuruyorum bu köşeden...
Ben ekranın değil de hayatınızın bir hayli renkli olmasını temenni ediyorum bu bayramda. Acıların unutulup, hepsinin bir kurguymuş gibi dizilerde kalmasını mesela. Mutlu bayramlar; birkaç gün sonra görüşmek dileğiyle!
24 Haziran 2017, Cumartesi 05:00
Haberin Devamı