“Mehmed Bir Cihan Fatihi” (Kanal D) önceki akşam yayına girdi. İlk bakışta şu gıybetlerin üstünü çizip geçelim...
Kenan İmirzalıoğlu harika bir Mehmed olmuş. Ne tam yaşlı ne çok genç duruyor. Tam da Fatih’in İstanbul’u fethettiği yaşta...
“Senaryo zayıf kalmış” gibi laflara da gerek yok. Tek başına “ay tutulması” sahnesinde bile Mehmed’in diyalogları benim diyen dönem işinde yoktu. Ekranda kendi çağının bilgeliğini izliyoruz. Hatta üstüne tarih programı döner...
Yönetmen dönemi yansıtabilmiş mi? Ha, Cevdet Mercan elbette 1400’lü yıllarda yaşamamış. Ama yaşasaymış iyi bir ressam olacağı kesin. Çünkü izlediğim manzara aynen okuduğum kitaplardaki gibiydi...
Ve müzikler. Orada bir duracaksın. Kulak kesileceksin. Dinleyeceksin. Ve de iddia ediyorum bir süre sonra o müzikler için bile olsa bu diziyi izleyeceksin. Bir de Fatih bu yahu; fethetmek onun ruhunda var. Kuşatılan reyting kalesidir; alınır, net!
AYIP OLUYOR ARTIK
Önceki gün reyting listesinde 8 hava durumu kuşağı gördüm. Dizilerin, yarışmaların, kuşak programlarının arasında bir yıldız gibi parlıyorlar...
En çok atv’nin haber kuşağının sonrasındaki izlenmiş. Gerisi TRT Haber ve TRT 1 imzalarını taşıyor. Şu “havadan sudan konuşmak” şeklinde kurulan söz öbeği doğruymuş demek ki...
Havadan sudan konuşuyor, hava durumu izliyoruz; reyting listesini bunu gösteriyor. Milyonluk programların yanında maliyeti sıfır gibi görünen bu işleri listede görmek sanırım sadece beni çıldırtmıyordur. Bir yanda saatler süren dizi ve programlar öteki yanda iki dakikalık bir grafik işi...
Reyting listelerindeki bu başıboşluğa son verecek bir fırtına yok mu? Varsa o fırtınanın ne ekip biçtiğini ben de izleyeceğim, söz!
OYUNCUDAN İLGİNÇ BİR BENZETME
İlk kez bir dizi setinden “sanayi mahallesindeki kaportacı dükkanı değil, pahalı bir markanın ışıltılı servisi” olarak bahsedildiğini duydum...
Bu sözler, “Diriliş Ertuğrul”un (TRT 1) Ares karakterine hayat veren Cemal Hünal’ın ağzından çıktı. Cemal, kaprisli bir oyuncu değil bilirim ama zor seçer...
Başrol olmayan karakterlere bile bunu yaşatan dizi setleri varsa hakikaten ne mutlu bizim TV sektörüne. Dilerim bu söz tüm setlere ve yapımcılara ilham kaynağı olur. Umarım, “Bizim de ustalığımız var” mazeretinin ardına gizlenmeden kamera arkasının da çıtasını dünya devleri arasına sokarlar. Sokmalılar da zaten!
KIRILMA NOKTASI OLSUN
Romantik Prens lakaplı oyuncu Seçkin Özdemir’i “Tehlikeli Karım”da (Show TV) aksiyonun kucağında izliyoruz...
Geçtiğimiz günlerde “Tokyo” mahlaslı televizyon çocuğu arkadaşım not düşmüş; “Seçkin kendine tur bindiriyor” diye. Oyunculuktan bahsediyor...
Ben bu tür ters köşeleri, izleyeni şaşırtma taktiklerini daha sık görmek istiyorum. Çünkü orta yaşlarına kadar jön ya da emeklilik çağına kadar aynı “yan karakterde” takılan oyuncuların makûs kaderine üzülüyorum. Umarım bu bir kırılma noktası olur!
GENEL REYTİNGLER DÜŞTÜ
Genel reytinglere baktığımızda geçen haftaya oranla hemen tüm dizilerde küçük de olsa bir düşüş var. Bir puan filan ama insan “bu izleyici nereye gitti?” diyor...
Belki “Survivor” (TV8) belki maç yayınları belki de alternatif işlere gönüller kaydı, orasını bilemem...
Neyse. Toplam izleyici grubunda 28 dizinin sadece dört tanesi reytingini yükseltmiş. Ama ilginç olanı bunların iki tanesi final yapmış...
“Kalbimdeki Deniz”, “Kırgın Çiçekler”, “Mehmetçik Kûtulamâre” (TRT 1) ve “Çocuklar Duymasın” (Kanal D) bir hafta öncesine göre daha çok izlenen işler...
Zirvede ise reytingleri düşmüş olsa da “Sen Anlat Karadeniz” (atv), “Diriliş Ertuğrul” (TRT 1), “Kadın” (FOX), “Çukur” (Show TV) ve “Söz” ilk beş sırada yer almış...
(Teşekkürler Interpress)
22 Mart 2018, Perşembe 05:00
Haberin Devamı