Birleşik Arap Emirlikleri “Türk dizilerini” yasaklayınca sektör haklı olarak kaygılandı. Her ne kadar kararın siyasi olduğu söylense de dizilerimiz için önemli bir pazar kapısı kapanmıştı...
Peki ne olacak? Vallahi bizim diziler farklı coğrafyalarda farklı pazarlar buluyorlar. Öyle yayından şimşek hızıyla kalkan işler hariç. Neyse...
Dizileri bir kenara koyarsak şu sıralarda Türk yapımcıların sattığı içerik formatlarının dünya kanallarında hızlı bir şekilde pazara girdiğini görüyoruz...
Belki birçoğunuz bilmiyordur; “Kısmetse Olur” isimli format Yunanistan’da gösterime çıktı bile. Hem de yarışmacıları Türkiye’ye getirilip burada yapılan çekimlerle...
İlk imza Acun Ilıcalı’dan. Sonraki imzalar da iki vakte kadar farklı yapımcılardan (bilindik başka içeriklerle) gelecek. Yüz vermediğimiz formatlar bir süre sonra ihracattaki baş tacımız olacak, bakın buraya yazıyorum!
Beklenen yanıt hızlı geldi
“Vatanım Sensin” (Kanal D) dizisinde “General Cevdet kendini idamdan nasıl kurtaracak?” diye sormuştuk. Senaristler yanıtı bir bölüm içinde verdi...
Üstelik geride hiç soru işareti bırakmadan. Üstelik “Hamilton” gibi ana karakterlerden birini harcayarak... Cevdet’in yolu hakikaten çetrefilli bir yol. Her adımı izleyicide farklı bir heyecan uyandırıyor. Ve zekasıyla ipten dönüşü diğer dizilerdeki gibi “hadi be oradan” dedirtmiyor...
Başka bir kalemde 10 bölüm sürecek mevzuu bir kalemde harcayan senaristleri bu yüzden tebrik etmek gerekiyor. En çok da seyirciyi bunaltmadıkları için!
HERKES İÇİN BİR İLK
Bülent Ersoy’u “Popstar 2018” (Kanal D) tanıtımlarında bir Elvis Presley şarkısı söylerken izledim. “It’s Now or Never” isimli şarkıyı yorumluyordu...
Makamı tam çıkaramadım ama sanırım böyle bir yorum hem şarkı hem de Diva için ilkti. Açıkçası “heyecanlandıran bir deneyim olmuştur” diye düşünüyorum...
Bu farklı ve yeni deneyimleri üst üste koyunca bana göre sözü olan bir iş ortaya çıkacaktır. Yitip giden bir dolu formatın katilinin “aynı eksen etrafında dönüp durmak” olduğunu düşünürsek hele. Hadi bakalım, merakla bekliyoruz...
30 YIL SONRA KİMİ HATIRLARIZ Kİ?
Doksanlar müstesna yıllardı. Çekirdek aileler hâlâ çekirdekti. Eğlenceliğimiz tekti. Televizyonun karşısına geçip izlediklerimiz de aynı...
“Bizimkiler” dizisinin Cafer’i, “Kaygısızlar”ın Memnun Kaygısız’ı, “Perihan Abla”nın Şoför İsmet’i oyuncu Ercan Yazgan ağabeyimizi de ebediyete uğurladık...
Doksanlar gibi müstesna bir adamdı. Çekirdeğinden kopmayan usta bir aktördü. Belki de bu yüzden şu saydığım üç rolle bile kendini kolay hatırlanabilir, zor unutulur kıldı...
Şimdi “şu kadar dizi içinde 30 yıl sonra oynadığı karakterin adıyla anımsayabileceğimiz kim ya da kaç kişi çıkar?” diye düşününce, insan değerlerini daha da rahat anlıyor. Nur içinde yat güzel ağabeyim...
MUTLU OLDUK AMA...
Birleşmiş Milletler (BM) 2013’ten beri 20 Mart’ı, insanların mutluluğun önemini fark etmesi için “Uluslararası Mutluluk Günü” olarak kutluyor. Bu yıl TLC kanalı, BM ile güçlerini birleştirerek yerel Türk yardım kuruluşu “İhtiyaç Haritası” ile kendi mutluluk kampanyasını başlatıyor. TLC’de 12 Mart Pazartesi başlayacak “Mutluluk Haftası”, “insanları mutlu eden şeylere odaklanan özel şovların yayınlandığı” geniş kapsamlı bir kampanyadan oluşacak...
“Mutluluk Haftası” akışında Mert Fırat’ın sunacağı “MUTLULUK PROJESİ” programı da yer alacak. Belgesel tadındaki bu işin tek sıkıntısı Mert Fırat’ın başrolde oynadığı “Ufak Tefek Cinayetler” (Star TV) ile aynı gün aynı saatlerde yayınlanacak olması...
Keşke yayın için başka bir gün bulsalardı. Mert Mert’e karşı nasıl olacak?
10 Mart 2018, Cumartesi 05:00
Haberin Devamı