“Aşk Yeniden” (FOX) dizisinde kabul etmek gerekir ki zirveyi bırakmak gibi bir eğilim yok. Bu hafta da izleyici kaybetmeden reyting sıralamasında birinci oldu... Diziyi bu denli sevilir hale getiren metin aralarına sıkıştırılmış ve karikatürize edilmeyen sevimliliği olmalı... Yine de dört saat karda depreşip burnu bile kızarmayan Şirinler filan yaşıyor ya hikayenin içinde. İnceden bir sırıtıyor ama hadi bu da nazarlık olsun... Ben, Buğra Gülsoy’un ikircikli bir ruh durumundan çıkıp baştan aşağı yüz gülümseten romantik komikliğini sevdim. Bu türden rollerde tek geçeceğimiz aktör azdı hatta yoktu. Ama şimdi var; Buğra’nın bundan sonraki yolu bellidir arkadaş! Bir Özge Özpirinçci, dizinin hangi sahnesine koysak ayrı yakışıyorsun be kardeşim. Helal vallahi...
[[HAFTAYA]]
Kadir’ciler isyanda!
“Sevdam Alabora” (atv) dizisinin gün değiştirmesini “dizinin gözden çıkarıldığı” şeklinde yorumlayan ve durama erken ağıt yakan ciddi bir kalabalık var... Hepsi de “Pis Yedili”den başlayarak Kadir Doğulu’nun hayranı olmuş takipçileri. Hatta bir tanesi çok da içten yazmış; “Dizi yayından kaldırılacaksa ne diye Kadir’i yağmurda soğukta dondurdunuz. Yazık değil mi?”... Şaka gibi gelebilir ama değil. Kabul etmek gerekir ki bu serzenişte bulunan da bu serzenişi sayfasında yayınlayan da dizi karakterlerini gerçek hayattan ayıramıyor... Ha, dizi son bulur mu? Vallahi pazar gecesi “Survivor All Star” (TV8) sonrasında iyice şenlikli hale geldi. Açıkçası dizi bir cehennemden kaçıp başka bir cenderenin içine giriyor. Adı gibi alabora olmaz inşallah deyip bu mevzuu bitirelim... (Bu alabora isminin uğursuzluğunu ekstradan not düşmeye gerek var mı? Yazları bir yarışmaydı, pat diye bitti. Kışın dizi ismi oldu, sallanıp duruyor.)
Memati hortlar mı?
Bak şimdi akşama izleyeceksiniz; Polat Alemdar’ı (Kurtlar Vadisi Pusu / Kanal D) kaçırıyorlar. Artık örgütlerin adını da aklımda tutamıyorum. Dizide hepsi birbirine girmiş durumda... Polat’ın kankası Cahit’in kafayı sıfırlayan elemanlar bir arabanın bagajına koyarak kaçırdıkları Polat’a ne yapacaklar meçhul? Ama mesele o değil. Kardeşim biz dizilerde genelde kaçırılan kadınlara filan alıştık. Mesela bu konuda rekor “Beni Affet” (Star TV) dizisinin Bahar karakterinde. Bahar’ın kaçırılmadığı hafta dizinin biteceğini düşünüyorum, sonuçta bu totem gibi bir şey... Ama Polat Alemdar’ı kaçırmak? Akıl dışı bir iş. Şimdi bizi tüm kötülüklerden kim koruyacak? Memati’nin yaşarken dediği gibi; “Olmadı be usta!”. Korkum o ki mezarından isyan edip fırlayarak diziye “yettim usta” diyerek girizgah yapması. Polat kaçırıldıysa Memati de hortlayabilir hani, neden olmasın?
Kırılgan bir fay üstünde...
Star TV’nin yeni dizisi “Serçe Sarayı”nın yayın günü perşembe olarak netleşti. Perşembe gecesine hemen bir bakalım... Toplam izleyicide “Kurtlar Vadisi Pusu” (Kanal D) lider. Erkek ağırlıklı bir izleyici grubu var ve açıkçası bu kitlenin kumandayı elinden bırakacağını düşünmüyorum... Bu arada FOX’ta seyircisini neredeyse kemikleştiren bir “Kocamın Ailesi” gerçeği var. Bu dizi hâlâ rakiplerinden izleyici topluyor. Show TV ise “Asla Vazgeçmem” ile zirve taraflarına doğru minik adımlar atıyor... Star TV’nin o gecede son zamanlarda “Kardeş Payı” ile yakaladığı bir kitle vardı ama çoğu genç ve mizah izlemeyi seven tipler. Kalan izleyicileri de “Yetenek Sizsiniz Türkiye” (TV8) ile diğer prime time işlerine dağıtırsak “Serçe Sarayı” kırılgan bir fayın üstünde yayına giriyor... Her türlü klişeyi halihazırda barındıran perşembe gecesi ruhu içinde ne tarafa oynaması gerektiğini hakikaten kestirmek zor. Bahtı açık olsun!
Biz ne zaman böyle olduk?
“Yemekteyiz”den (Kanal D) yeni bir vaat beklemiyordum. Özlediğimi filan da söyledim hatta. Yarışmacıların dış sesle kankaya bağlaması, araya katılan bir de vicdanlı kadın sesi filan derken program küçük makyajlarla karşımıza çıktı... Ama ne bileyim daha ikinci gününden sofra başındaki yarışmacıların birbirlerine amiyane deyişle atar gider yapmaları çok itici durdu. Hepi topu iki gündür tanıdığın birinin evine misafirliğe gidip yediğin tabağa çamur atmak bizim kültürümüzde rastlanan bir şey değildir... O tablo, son günlerin popüler yaklaşımıyla “biz ne zaman bu kadar vicdansız olduk?” sorusunun yanıtını da içinde barındırır... Geçelim bunları, nasıl olur da bir yarışmacı mensubu olmadığı bir mesleği telaffuz ederek rakiplerini sofrada bizi ise program boyunca kandırır? “Biz ne zaman bu kadar izansız olduk?” birileri söyleyebilir mi?
Kademeli çıkışta...
Kuşak programları içinde kademeli olarak reytingini yükseltip iyi bir noktaya sabitleyen az iş vardı. Açıkçası “Evleneceksen Gel” (Show TV) isimli programın ilk bölümlerinde böyle bir mucizeyi tahmin etmek bile mümkün değildi. Ama oldu... Program tuttu. Artık oradaki Bağcılar elemanı mı dersiniz yoksa kendisinin her seferinde “yahu ne işimiz var burada, takıldık oğlanın peşine?” bakışı atan annesi mi buna neden oldu kestirmek zor... Bana göre netleşen bir durum var. Seda Sayan ve Uğur Arslan ikilisi hızlı bir doku uyuşması yaşadılar. Uğur bir parça alttan alarak, Seda da keskin köşelerini tıraş ederek bunu yaptı. İşin bir kolektif oyun olduğunu anladılar ve ekrana aktardılar... Ha, tribündeki ağabeyler ve ablaları da küçümsememek lazım. Kimisi “figüran kadrosundan” orada olsa da kırk yıllık artist gibi rol kesiyor. Kısacası program izleniyor!
26 Şubat 2015, Perşembe 04:00
Haberin Devamı