Ağır bir diyetteyim sevgili okur. Muhtemelen üç ay sonra yine zayıflama hikayemi öğrenmek isteyeceksiniz...
Bir önceki diyette verdiğim fazla kiloyu doktor tavsiyesiyle aldım. Sakatlanıp sporu kesince biraz da eklemeli kilolarım oldu. Sıkıntılı bir şey...
Malum diyet yöntemim ortada. Bir vakit sonra sonuçlara bakarız. Peki ya bakamayanlar? Onlara pratik bir öneri...
TLC ekranında çeşitli isimler altında yayınlanan zayıflama daha doğrusu hayata dönüş hikayelerini izleyin. Pratikler hakkında bilginiz olsun...
Ben özellikle “Ağır Yaşamlar” isimli seriyi izleyince motive oluyorum. Diyet menünüzde bu programı izlemeyi de kullanın lütfen!
GÖRMEZDEN Mİ GELELİM?
“Vatanım Sensin” (Kanal D), “Sen Anlat Karadeniz” (atv) ve “Çukur” (Show TV) geçtiğimiz ay en çok konuşulan diziler olmuş. Interpress verileri bunu söylüyor. Farklı ajanslarda da farklı sonuçlar var. Neyse...
En az konuşulan işler ise “Kalk Gidelim”, “Alija” (TRT 1) ve “Beni Affet” (Star TV). İkisinin haber sayısında önemli bir katkım olduğunu düşünüyorum...
Kimsenin konuşmadığı (!) ama ciddi bir kitlenin izlediği değerli işler meslektaşların gözünden kaçsa da benden kaçmıyor. Kusura bakmayın. Hepsi emeğin ürünü!
SEÇME ŞANSI KİMDE?
Her yerde Ahmet Kural ve Murat Cemcir var. Yayınlansaydı “Beyaz Show”da (Kanal D) olacaklardı. Yayınlanmadı “Tolgshow”a (FOX) çıktılar...
Ertesi sabah bütün magazin bültenlerinde, aynı günün öğle saatlerinde de “Arda ile Omuz Omuza” (TV8) isimli yemek programındaydılar...
Türkiye’de film PR’ı böyle bir şey işte. Maalesef oyuncuları “derdini herkese anlat” diye birbirinden farklı mecralara atıyorlar...
Hâl böyle olunca oyuncu “bir programda ak dediğine ötekinde kara diyor”. Bu çelişki bir süre sonra göze batıyor... TV’de agresif ve plansız PR yapıp da gişede rekor kıran film sayısını hesaplayınca (bir elin parmak sayısından az) “çok görünen az izleniyor” sonucuna varılıyor. “Ailecek Şaşkınız” bu anlamda şanslı olabilir ama durumu kaidede istisnadır. Net!
Böyle kalsa olmaz mı yani?
Sevgili Sina Koloğlu dünkü yazısında Meltem ile Haluk’un (Çocuklar Duymasın/Kanal D) öpüşmesinden hareketle, “dizide bir hamilelik eksik” diyerek tatlı bir göndermede bulundu...
Sina ağabey, senarist Birol Güven yeni bir şey deniyor. Ve bunu yeni kuşak izleyici için yapıyor. Seninle bana kalsaydı ikiliye torun yaptırmıştık...
İyi ki de kalmadı. Hep söylüyorum, dizi bu yeni haliyle karikatür olmaktan çıkmış oldu. Fena mı?
Bir de tersinden deneyelim
“Şule ile Vitrindekiler” (Kanal D), “Özlem Denizmen ile Kadınca” (Star TV), “Oylum Talu ile Hafta sonu” (Habertürk TV), “Tahire Demircan ile Işıltılar” (CNN TÜRK), “Merve Yıldırım ile Benden Söylemesi” (FOX), “Aynur Tartan ile Burada Hayat Var” (CNN TÜRK)...
Hafta sonu ekranında gördüğümüz kadın kuşaklarından bazılarını saydım. Kadın kuşağı dediğime bakmayın. Benim de içlerinde olduğum ciddi bir erkek kalabalığı da bu işleri takip ediyor...
Hepsi müstesna. Hepsi sakin. Hepsinin lafı var. Hepsini izlerken vakit akıyor. Hepsinden bir şey öğreniyorum...
Kimi zaman diyorum ki: “Elbiseyi bir de tersinden denesek. Bu değerli işleri hafta içi ekranında kabul edecek kitleyi yok saymadan”...
Sabah akşam izliyoruz ama...
“Esra Erol’da” (atv) programına dikkatle bakıyorum. Esra hakikaten yumuşak bir geçişle izdivaç meselesini unutturdu. Ve şimdi çok başka sularda...
Özellikle kayıplar ve suç öyküleri üzerinden açtığı dosyalarla üç haftadır reytinglerde ciddi bir yükselişe geçti. Görmezden gelemeyiz...
Sanırım atv’nin bu hat üstünde bir sabah bir de akşam kuşağı oldu. ‘Sabah akşam suç izliyoruz’ diye hayıflananlar gerçekten izliyorlar, biliyor musunuz? Ekrandakiler sadece işlerini yapıyorlar. Ve hakkını vererek yapıyorlar. Net!
07 Mart 2018, Çarşamba 05:00
Haberin Devamı