Dolaylı da olsa yeni yayın döneminin önceki sabah itibarıyla başladığını kabul edersek, kuşak programlarının ilk yayın itibarıyla çatırdadığını da kabul etmiş olacağız...
En azından reyting listeleri öyle diyor. İzdivaç programlarının bitmesiyle birlikte hücuma uğrayan kriminal alanda stüdyoda bir uzun kanepe, onlarca iddia sahibi, bir iki psikiyatrist veya hukukçuyla çözülmeye çalışılan suç ve kayıp dosyaları ilk günden izleyicinin ilgisini çekemedi...
Bu konuda yaz boyunca karınca gibi çalışan “Gerçeğin Peşinde” (TV8) deyim yerindeyse yeni rakiplerine tur bindirdi...
Çok ciddi kadrolarla işe girişen kimseyi rencide etmek istemiyorum ama bu hatta bir iki isim dışında kimseye ekmek çıkmayacak gibi. O isimler de biliniyor zaten!
PARAVAN HARİÇ HERKES ORADA
İzdivaç programlarının oyun dışı kalmasıyla formatını değiştiren isimlerden en çok merak edileni olan Esra Erol (atv) önceki gün ekrana çıktı...
Açıkçası programda stüdyo, orkestra ve yerleşim düzeni aynıydı. Sadece o meşhur paravan kaldırılmış ve konular daha çok mutluluk ve başarı öykülerinden oluşuyordu...
Gerçi bir önceki sezondan kalan Caner’in ekrana çıkmasıyla “Yoksa Esra rakiplerine feyk mi atacak?” diye düşünmedim değil...
Neden sonra program dediğim akışa bağlandı ama o sırada Esra Erol’un sosyal medyasına gelen hoşnutsuzluk mesajları “Esra Erol’da” isimli programında işinin kolay olmayacağının küçük bir göstergesi olarak kenara not düşüldü...
KIRMIZI RENKLİ NAZAR
Kriminal ya da şöyle söyleyelim suç ve ceza odaklı kadın kuşaklarının üç sunucusunun da tanıtımlarında kırmızı renkli elbise kullanması bana ilginç geldi...
Balçiçek İlter (Star TV), Seda Akgül (FOX) ve Esra Erol (atv) kırmızı şık elbiseleri içinde bir dönemin efsane dizisi “Çarli’nin Melekleri” gibi duruyordu...
Böylesi pişti durumu içerikleri de hesaba katarsak tuhaf bir ironi oluşturdu. Genel olarak nazar çekeceğine inanılan kırmızı, üç sunucunun da nazara kurban gittiğine beni inandırdı. Bu da işin fantezisi olsun...
YİNE O SAAT...
Bayram boyunca açmadığım mail kutuma gelen notlar içinde en popüleri “Adını Sen Koy” (Star TV) isimli dizinin saatinin TRT’deki yayın saatine alınmasıyla ilgiliydi...
Bu konuda bir TV yazarı olarak benim yapabileceğim bir şey yok. Ama önceki günün reyting manzarası saatlerde bir değiş tokuş olabileceği ihtimalini ortaya koydu. Az ihtimal, hiç ihtimalden iyidir, net!
SAHİ KİM NASILDI?
Balçiçek İlter (Star TV) ilk yayınında tutuktu. Seda Akgül (FOX) ilk kez karşılaştığı formatın heyecanıyla yüksek tondan konuşuyordu. Esra Erol (atv) programın kimi yerlerinde ne yapacağını şaşırdığı için ürkek görünüyordu.
Serap Paköz
Yasemin Bozkurt (Kanal D) geçen yıl kısmen teve2’de denediği formatın bir benzerini sunduğu için biraz daha rahattı.
Yasemin Bozkurt
Serap Paköz (TV8) bıraktığımız yerden devam ediyor, Hande Ataizi (FOX) ise yeni saatine alışmaya çalışıyordu. Kurban Bayramı’nın son gününe ve bir hayli düşük izleyici kitlesine denk gelen ilk sezon gününde psikolojik analizimden çıkan sonuçlar bunlardır efendim...
Hande Ataizi
İlk gün fena değil...
“Bit pazarına nur yağdı” tespiti bu sezon için çok kullanacağımız lakırdılardan olacak...
“Yemekteyiz” isimli yarışmanın TV8 ekranında yeniden hayat bulması hakkında ilk yorumum bu. Ancak kabul etmek gerekir ki programa “Kiralık Aşk” dizisinden tanıdığımız oyuncu Onur Büyüktopçu bir sunucu olarak ciddi bir izlenme hızı kazandırmış gibi görünüyordu...
“Yemekteyiz” reyting listelerinde bıraktığı yerden çok daha iyi bir skor alarak ilk gününü kazasız tamamladı. Bundan sonrası için merakım karşısına çok izlenen günlük diziler kurulduğunda Onur’un programın onurunu nasıl kurtaracağı? Bana kalırsa sorun yok. Ama izleyici bu yıl bir yerlere takılıp kalacakmış gibi görünmüyor...
06 Eylül 2017, Çarşamba 05:00
Haberin Devamı