Fenerbahçe Süper Lig’deki ilk puan kaybını Göztepe deplasmanında 2-0 öne geçtiği karşılaşmada yaşadı. Maçın ilk bir saatlik bölümünde sahada istediklerini uygulayan taraf olan ve ilk yarının bitmesine dakikalar kala peş peşe bulduğu gollerle rahat bir skor elde eden sarı-lacivetliler, karşılaşmanın son bölümünde yediği baskıya karşı koyamadı ve 94.dakikada kalesinde gördüğü gol ile 2 puanı Göztepe’de bıraktı.
Son dakikada gelen golün yarattığı hayal kırıklığı sebebiyle geri planda kalsa da Fenerbahçe her maç, bir öncekinden daha iyi bir performans ortaya koymaya devam ediyor. Anadolu takımlarına karşı boş tribünler önünde oynamaya alışan 4 büyükler için Göztepe deplasmanının oldukça sert geçeceği bekleniyordu. Haliyle zor bir maça çıkan Fenerbahçe buna rağmen oyunun büyük bölümünde kontrolü elinde tuttu ve Göztepe’ye istediği imkanları son bölüme kadar vermedi.
Fenerbahçe’nin yeni golcüsü Youssef En-Nesyri, ilk yarının son bölümünde devreye girerek harika iki aksiyonla takımına maksimum fayda sağladı. Önce Osayi Samuel’e yapılan penaltıda benim diyen oyun kuruculara taş çıkarırcasına attığı derin pas, sonrasında ise oyunu çok iyi açıp içeriye devrildiği pozisyonda Szymanski’nin olağanüstü ortasını çok klas bir kafa vuruşuyla gole çevirdi.
İşler, karşılaşmanın son yarım saatine kadar konuk takım için yolunda giderken Koray Günter’in köşe vuruşundan gelen ortada markajdan çok rahat kurtulup topu ağlara göndermesiyle birlikte farklı bir hal aldı. Teknik direktör Jose Mourinho’nun bu esnada Tadic ve Dzeko gibi enerjisi düşmeye başlayan oyuncuları kenara alıp direnci yukarı çekecek oyuncuları sahaya atmasını beklerken enteresan değişikliklere şahit olduk.
Büyük efor ortaya koyan İsmail Yüksek ve Szymanski’nin arkasına Djiku eklemesiyle Fenerbahçe oyunu daha iyi tutabilirdi ancak deneyimli çalıştırıcı, psikolojik olarak baskı altında oynamaya pek müsait durumda olmayan Krunic’i ligin en sert deplasmanlarından birinde oyuna aldı. 3 gün önce 90 dakika sahada olan 38 yaşındaki Dzeko maçı tamamlarken sahanın en iyilerinden En-Nesyri, yerini Cenk Tosun’a bıraktı. Oğuz Aydın ve İrfan Can süre alamazken kafası transfer meseleleriyle meşgul olan Ferdi Kadıoğlu, yıllardır yabancısı olduğu mevkide görev yaptı.
Tüm bunlar düşünüldüğünde ve verdiği sonuç göz önüne alındığında, maç planı fazlasıyla iyi işleyen ancak kontrolün yitirildiği anlarda oyuna müdahalelerinde son derece başarısız olan bir Jose Mourinho performansı seyrettik. Göztepe deplasmanında Fenerbahçe’nin 2 puan kaybetmesi normal şartlarda anlaşılamayacak bir durum değil. Muhtemelen diğer büyük takımlar da buradan kolayca 3 puan çıkaramayacaklar ancak sarı-lacivertlilerin elinde avucunda olan bir karşılaşmadan kayıpla ayrılması ders çıkarılması gereken asıl nokta.
Son bir parantezi de Fenerbahçe Başkanı Ali Koç için açalım. Göztepe stadyumunda Fenerbahçe taraftarlarına yapılan muameleye müdahale etmek istemesi bir kulüp başkanının en doğal hakkı ancak takım için her şeyin yolunda gittiği bir esnada bizzat sahaya girip olaya doğrudan dahil olmaktansa bir yetkiliyi görevlendirmesi, takımı adına daha doğru bir tercih olurdu. Sahaya girmesinin, yaşadığı skandal saldırıya asla bir gerekçe olmayacağını söylemekle birlikte yaşanan olayın takıma etkisinin olumsuz olduğunu belirtmek lazım.
Fenerbahçe, hem skor avantajını hem de oyunun kontrolünü elinde tuttuğu sırada yaşanan bu olaylar, ev sahibi takımın taraftarının temposunun yavaşça düştüğü dakikalarda tekrar oyuna girmesine yol açtı. Bu da aynı şekilde Göztepeli oyuncuların arzusunu yukarı çekti. Kenarda başkanlarının darp edildiğini gören futbolcuların oyuna full konsantre bir şekilde devam etmesi kolay iş değil. Ali Koç’un biraz daha arka planda durmayı becermesi, Fenerbahçe’nin menfaatleri için daha hayırlı olur.