Mete UtkuOyunun hakkı bu değildi
HABERİ PAYLAŞ

Oyunun hakkı bu değildi

Fransa’daki maçta şanssızlıklar sebebiyle iki gol yiyen ve bunların birini maçın son bölümünde kalesinde gören Fenerbahçe’yi, Kadıköy’de de şanssızlıklar peşini bırakmadı. Maçın henüz birinci dakikası dolmadan yakaladığı çok net bir gol pozisyonunu Dzeko’yla değerlendiremeyen sarı-lacivertliler, taraftarlarının de büyük desteğini arkasına alarak maçın büyük bir bölümünde etkili bir futbol oynadı. Lille’in kale önünden başladığı paslarla hatları çabuk kırdığı ve topu İsmail-Szymanski ikilisinin arkasına kolay geçirdiği bölümler olsa da savunma dörtlüsünün olağanüstü performansı, Fenerbahçe’nin bu aksiyonları kazasız atlatmasını sağladı.

Haberin Devamı

Fred’in yokluğunda Jose Mourinho’nun 8 numarada şans verdiği Szymanski, İsmail Yüksek ile birlikte inanılmaz bir efor ortaya koydu ve maçın son düdüğüne kadar olağanüstü bir pres gücü ile Lille orta sahasına üstünlük sağladı. Ancak Szymanski’nin, Dzeko ve Tadic gibi yaşı ilerlemiş oyuncuların yanı sıra Saint Maximin gibi defansif zaafiyetleri olan futbolcularla Fred’in olmadığı bir ortamda sahada olması hücumdaki meziyetlerini ortaya koymasına olanak vermiyor. Portekizli hocanın Szymanski’nin 8 numarada forma giyeceği maçlarda Dzeko-Tadic ikilisinden en azından birini kulübede oturtması Polonyalı yıldızın oyununun hücum yönünde de daha etkili olmasını sağlayabilir.

Sarı-lacivertliler tüm eksiklikler ve talihsizliklere rağmen Lille maçında iyi bir sınav verdi. Hem Mourinho’nun oyuna müdahaleleri hem de oyuncuların sahaya koyduğu karakter Fenerbahçe için Şampiyonlar Ligi kapılarını zorlarken eşleşme boyunca büyük şanssızlıklar yaşayan Fenerbahçe’ye şans bu kez güldü ve rakibin son dakikada kendi kalesine attığı gol ile maçı uzatmalara taşıdı.

Ağır yüklemelerin yapıldığı kamp döneminin hemen akabinde 120 dakika maç oynamanın zorlukları da kendisini uzatma devrelerinde göstermeye başladı. Dengeli bir futbol izlediğimiz bu bölümde İrfan Can’a yapılan sert hareket kırmızı kart ile cezalandırılınca Fenerbahçe’nin eline büyük bir fırsat geçmişti. Belki de bu maç özelinde Mourinho’yu eleştirebileceğimiz en bariz nokta, rakibin eksilmesiyle birlikte kalan 10-15 dakikalık bölümde savunmayı da geri plana atmadan daha tempolu bir şekilde golün aranmamasıydı.

Haberin Devamı

Futbol, maçın rölantide gittiği anlarda bir kez daha Fenerbahçe’ye adaletsiz yüzünü gösterdi ve Oosterwolde’nin dengesinin kaybolduğu bir anda eline doğru gelen şut penaltıya dönüştü ve temsilcimiz topu ağlarında gördü. Bunlar yetmezmiş gibi 120.dakikada Cenk Tosun’un kafa vuruşu direkten döndü ve sarı-lacivertlilerin Şampiyonlar Ligi hasreti 16 yıla çıktı.

Türkiye şartlarında astronomik rakamların normalleştiği bu dönemde, Şampiyonlar Ligi’nin yüksek gelirleri Fenerbahçe için çok önemliydi. Dolayısıyla çok daha prestijli olan bu turnuvada olmak sarı-lacivertlilere hem maddi olarak hem de uzun yıllar süren bu hasretin sonra ermesi dolayısıyla mental açıdan fazlasıyla iyi gelecekti. Maalesef topun açıkça Lille’i tuttuğu bu iki maçta hak etmemize rağmen istediğimizi alamadık. Ancak belki de tarihin en iyi turnuva hocalarından birinin Fenerbahçe’yi çalıştırdığı bu sezonda, zirve yolculuğunun daha gerçekçi olacağı Avrupa Ligi’nde ‘Jose Mourinho’nun da işaret ettiği gibi’ Fenerbahçe’nin önemli bir şansı olacaktır.

Haberin Devamı

 

Sıradaki haber yükleniyor...
holder