Ankara kaynıyor

Başkentte hem siyaset arenası kaynıyor hem de güvenlik ve istihbarat alanları.

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin gündemi -kelimenin tam manasıylaaltüst eden açıklamasının hemen ertesi günü PKK’nın TUSAŞ’a (Türk Havacılık Uzay Sanayii) düzenlediği kanlı saldırı başkentteki neredeyse tek gündem maddesiydi dün.

Konunun siyasi ve diplomatik boyutunu konuşmaya devam edeceğiz. Benim bugün aktaracaklarım ise önceki günkü terör eylemine dair taktiksel detaylar.

SALDIRININ ANALİZİ

Güvenlik ve istihbarat alanlarında tecrübeli birden çok isimle konuştum olaydan sonra.

Bu uzmanlardan bazıları olayın farklı detaylarını öne çıkarsa da hemen hepsinin, söz birliği etmişçesine, altını çizdiği temel noktalar var.

Yaptığım görüşmelerden edindiğim bilgileri derleyince, ortaya şu aşağıdaki başlıklar çıkıyor:

* TUSAŞ’ı hedef alan teröristlerin; PYD ya da HPG saflarında yetişmiş PKK’lılar olduğu kesinlikle söylenebilir.
* Eylemi gerçekleştirenlerin sayısı aslında ikiden fazla. Silahlı ve bombalı saldırıya gelinceye kadar hazırlık aşamasında yer alanları gözden kaçırmamak gerekiyor. Böyle bir eylem için uzunca bir süre gözlem, keşif, planlama ve lojistik hazırlık yapılması gerekiyor.
* Hedef alınacak nokta, bölge ya da binadaki zafiyetler, güzergah üzerindeki kontrol noktalarının durumu, vardiya değişim saatleri gibi birçok detay üzerinde belli ki çalışılmış. Gözetlemeyi yapanlarla saldıranlar kesinlikle aynı kişiler değildir.
* Araçla hedef bölgeye intikalde gizli taşıma ve araçtan inişte kapıya takılmaması için kısa namlulu saldırı tüfekleri kullanmaları en az bir haftalık gözetleme ve öncü istihbaratla, vardiya değişim saatlerini belirlediklerini gösteriyor.
* Güvenlik kamerası görüntülerinden açıkça anlaşılıyor ki teröristler ileri seviyede eğitim almış. Silah tutuşları, ilerleyişleri, ‘eğitilip donatıldıkları’nı gösteriyor.
* TUSAŞ saldırısında uygulanan yöntemi ‘küçük birlik sızma harekatı’ olarak nitelemek mümkün. ‘Himayeli sıçrama’ kullanarak içeri giriyorlar. Teröristlerden biri ana nizamiye, diğeri ise nizamiye yanı bariyerlerden tesise sızma girişiminde bulunuyor. ‘Önleme ve bastırma atışları’yla ilerlemeye devam ediyorlar.
* Yine eldeki görüntülerden anlaşılan Red Dot optik nişangah ve pikatini rayla donatılmış, seyyar dipçikli AKS-74U ve Carbine modeli AR-15 piyade tüfeği kullanıyorlar. Mühimmatları 5.45x39 ve 5.56x45 mm’ler. Bunların yanında, bastırıcılı tabancaları olduğu görülüyor. Kuvvetle muhtemel, Beretta F-92. Bu da dikkat çekici bir detay çünkü bu model Amerikan Silahlı Kuvvetleri’nin servis tabancası olarak bilinir.
* Teröristlerin kullandığı patlayıcılar el yapımı (EYP) mı yoksa el bombası mı, bu ancak kriminal laboratuvar incelemesiyle netleşir ama sırtlarındaki 30-50 litre kapasiteli çantalar, direniş için yedek mühimmat taşıdıklarına delalet ediyor.
* Silahların üzerindeki optiklerin sıfırlanması gerekir. Bu sıfırlama işleminin nerede yapıldığı çok önemli bir ayrıntı.
* Bu saldırıyı, birkaç ay eğitim almış bir terörist yapamaz. Kapsamlı bir planlama ve defalarca tekrar edilmiş, ‘timle ilerleme’ tecrübesine sahip olmaları gerekir ve bu eğitimi ancak Suriye’de almış olabilirler.
* Ve bütün bunlar üzerine, örgütün; eylem yapabileceği muhtemel hedeflerle ilgili detaylı çalışma ve hazırlığı olduğu değerlendirilmelidir. Yani stok planları var ve istediklerinde hücrelerini bu planları uygulamak için kullanabilirler diye düşünmek gerekir. Zaten terör örgütlerinin amacı böyle eylemler yapmak ve topluma bu korkuyu salmaktır.