Murat Çelik

17 Mayıs 2024, Cuma 07:00

O kitap, o kadın

Dünyanın en meşhur tablosudur Leonardo Da Vinci’nin ‘Mona Lisa’sı. Bilmeyenimiz yoktur. Mona Lisa’yı biliriz ama kendi yakın tarihimizle ilgili bilmediğimiz çok şey, tanımadığımız çok şahsiyet var. Neden Mona Lisa’dan başladım söze? Elimdeki kitabın satırlarında portresini izler gibi olduğum Makbule Atadan’ın biyografisini okudukça, onu tanıdıkça, Mona Lisa geldi gözümün önüne. Tıpkı onun gibi Makbule Hanım’ın yüzünün de bir tarafı hüzün, bir tarafı tebessümle bakıyor adeta. Gerçek tarih ile öğretilen tarihin ne kadar farklı olduğunu da bir kez daha gördüm, son dönemin en çok okunan kitaplarından biri olan “Sırlarıyla Atatürk’ün Kız Kardeşi Makbule Hanım” sayesinde.

*

Kitabın yazarı, yıllarca muhabir olarak birlikte çalıştığımız sevgili dostum Nüket Aşkın. Yazarlıkta da en az gazetecilikteki kadar başarılı olan Aşkın, 165 kaynaktan yaptığı geniş kapsamlı çalışmayla ete kemiğe büründürmüş Makbule Hanım’ı. Büyük iş. Çok başarılı bir eser. Okuyan hemen herkes aynı kanaatte: Atatürk dönemiyle ilgili meğer ne kadar az şey biliyor, Makbule Hanım hakkında ise neredeyse hiçbir şey bilmiyormuşuz.

*

Erken yaşta babasını kaybeden, kendisinden dört yaş büyük ağabeyini çocukluğundan itibaren devleştiren, baba yerine koyan, genç kızlığında hayran olduğu ağabeyini kimselerle paylaşamayan bir kadın Makbule Hanım. Öyle ki ağabeyinin evlenmesini istese de kimseyi ona layık görmeyen, Fikriye Hanım ile sırf bu nedenle devamlı didişen bir karakter. Ağabeyi ile gurur duyan, ona hayran olan bir dünya liderinin kardeşi olmak bu portrenin gülen yüzünü oluştursa da ağabeyine çocukluğundaki kadar yakın olamamak, içinde kalan okuma hasretini dindirememek, mutlu bir yuva kuramamak da yüzündeki hüznün sebepleri.

*

Kitapta Makbule Hanım’ın hayatı; çocukluğu, ailenin savaş yılları, Cumhuriyet dönemi ve Atatürk’ün vefatı sonrası dönem olmak üzere dört bölümde ele alınmış. Her dönem ayrı etkileyici. Hele Makbule Hanım’ın son nefesinde “Ağabeyime haber verin, gelsin beni aldırsın” sözleri… Babasız kaldıktan sonra dayılarının çiftliğinde kendisini her daim koruyup kollayan Mustafa’nın varlığından güç alan Makbule, genç kızlık yıllarında ağabeyine hasret kalıyor. Önce yatılı okullar, ardından da cepheden cepheye koşan Mustafa Kemal’in yolunu gözleyen Makbule ile Zübeyde Hanım o günleri birbirlerine destek olarak geçiriyorlar.

10 Mayıs 2024, Cuma 07:00

İkinci el araç piyasasında neler oluyor?

Ekonomik kriz ortamı, her sektörü etkiliyor. İkinci el araç piyasası da o sektörlerden biri. Ancak otomotiv sektörünün kendine özgü ilginç detayları var. Başkentin kıdemli oto galericilerinden Salih Kılınç ile piyasanın durumunu konuştuk. Ankara galericiler sitesi Otonomi’nin Yönetim Kurulu Üyesi ve Disiplin Kurulu Başkanı Kılınç, söze “İşin bu noktaya gelmesini aslında bekliyorduk, durum sürpriz değil” diye başladı ve bakın neler anlattı:

PİYASA DURMA NOKTASINDA

* Şu anda ikinci el araç satışı yok denecek seviyede. Bu durumun öncelikli nedeni piyasada kredilere ulaşım olmaması. Vatandaş bankadan araç kredisi alamayınca satışlar durma noktasına geldi.
* Fiyatlar üzerinde son iki senede oluşan köpük alındı şimdi. Aslında bu olması gereken ve beklediğimiz bir durum. Fahiş fiyatlar ortadan kalktı. Rakamlar yerine oturdu. Bizim beklenti ve tahminimiz, yakın vadede fiyatların biraz daha düşeceği yönünde.
* Özellikle 2022 itibarıyla otomotivi, yatırım aracı olarak görüp araç stoklayanlar oldu biliyorsunuz. O furyada talep çok hızlı artınca fiyatlar da anormal yükselmişti hatırlarsınız. O fiyatlar gerçek dışıydı.
* O dönem, hatırlayacaksınız, saatlik zam yapılıyordu. İlanlarda fiyatlar sürekli artıyordu. Şimdi ise durum tam tersine döndü. Fiyatlar günlük düşüşe geçti.

YATIRIM OLMAKTAN ÇIKTI

* Bekleyip kârlı satmak için araç alıp stoklayan kişiler birden akın edince, şimdi piyasada arz fazlası oluştu. 2022 ve 2023 model otomobilleri almış birçok insan şimdi bunları satmanın peşinde.

07 Mayıs 2024, Salı 07:00

Sanırım dolandırıldım

Baştan söyleyeyim, şu bildiğiniz; kendini savcı ya da polis olarak tanıtıp “Kimlik, hesap, şifre vb. bilgileriniz terör örgütleri tarafından ele geçirildi” türünden yalanlarla yapılan dolandırıcılık değil bahsettiğim. İnternet üzerinden, yurtdışından yaptığım (daha doğrusu yaptığımı zannettiğim) bir alışverişte -muhtemelen- dolandırıldım. Aslında, bizim meslekte bir prensip vardır. Gazeteci, kendini haber yapmaz. Biz öyle öğrendik, öyle biliriz. Ama burada durum farklı. Konu ben değilim. Konu, başıma geleni paylaşıp sizleri uyarmak. Aynı oyuna gelmeyin, siz de para kaptırmayın diye. Anlatayım…

INSTAGRAM’DAKİ ALIŞVERİŞ SİTELERİNE DİKKAT

Yılbaşından kısa bir süre önceydi… Instagram hikayelerinde gezinirken karşıma bir saat çıktı. Öyle pahalı, marka bir saat değil. Dizaynı dikkatimi çekti. Fiyatı da ucuzdu. Instagram hikayesindeki linke tıkladığımda www.geenbone.com adlı bir siteye yönlendirildim. Sadece saat değil çanta, boya kalemi, kulaklık, okuma lambası, cep telefonu araç kiti gibi farklı ürünler vardı sitede. Hepsinin modelleri sıra dışıydı. Türkiye’deki mağazalarda rastlamadığımız türden… Bir de fiyatları gayet makuldü. Yılbaşı yaklaşıyordu. Toplamda sekiz ürün seçtim. Çocuklara ve yakınlarıma uygun fiyatlı yeni yıl hediyelerini aldığım için mutlu olmuştum. Alışverişi yaparken ‘Geenbone’ adlı sitenin hangi ülkede olduğuna bakmadım doğrusu. Sonradan öğrendim ki, Çin’deymiş... Ama yine de internet üzerinden ödeme yaptığım için her zamanki gibi ‘sanal kredi kartı’ kullandım. Limiti sipariş tutarı kadar belirleyip ardından sıfırlayarak...

DÖRT AY SONRA BUGÜN

Sipariş aşamasında, ürünlerin adresime yaklaşık bir haftada teslim edileceği yazıyordu ekranda. Yılbaşı yoğunluğunu göz önünde bulundurarak bir aya yakın zaman bekledim. Gelen giden olmayınca, sipariş formundaki elektronik posta adresine, siparişimin akıbetini soran bir mesaj gönderdim. Ertesi gün gelen cevapta ‘siparişimin havayoluyla gönderildiği ve normal teslimat sürecinin devam ettiği’ bilgisi vardı. Belli aralıklarla benzer yazışmaların sonunda geldik geçen haftaya. Ben siparişimin halen elime ulaşmadığını yazdım. Çin’den “Ürünleriniz bizden çıkmış görünüyor, henüz elinize geçmediyse yerel posta biriminize başvurunuz” cevabı geldi. Ekte de tarih ve saatleriyle nakliye aşamalarını gösteren -yarısı İngilizce, yarısı Çince- bir belge vardı.

Süreçte Türkiye’deki ya da uluslararası herhangi bir kargo şirketinin adı hiç geçmedi. Dolayısıyla ben de dün Ankara Gümrük Müdürlüğü’nü arayıp durumu anlattım. Gümrük’teki yetkili kötü haberi verdi. Adıma gelen bir paket olmadığı gibi, bana gönderilen e-mailde yer alan formatta bir sipariş numarası da yokmuş. Hatta görünen o ki, ‘Geenbone’ diye bir firma da yok! www.geenbone.com sitesi halen aktif ama baktım, Instagram’da artık yok. Firmaya (ya da firma görünümlü birilerine) bir e-mail daha gönderdim. “Siparişimi iptal, paramı da iade edin” diye. Umudum var mı, yok. Bakalım ne cevap gelecek. Konuyu, Çin Halk Cumhuriyeti’nin Ankara Büyükelçiliği Ticaret Ataşeliği’ne bildireceğim ama oradan da olumlu bir sonuç alacağımı hiç sanmıyorum. Durum budur. Sonuç olarak… Dünya çapında bilinen, güvenilir uluslararası e-ticaret siteleri dışında, internette karşınıza çıkan adreslerden alışveriş yapmayın.

03 Mayıs 2024, Cuma 07:00

TTB'de seçim yaklaşıyor

Türk Tabipleri Birliği’nde (TTB) Şebnem Korur Fincancı dönemi gelecek ay sona eriyor. TTB’nin yeni başkan ve yönetimi haziran ayı içinde yapılacak büyük kongrede belirlenecek. Son dört yıldır, zaman zaman sert tartışmaların tarafı, bazen de açıklamalarıyla tepkilerin hedefi olan Dr. Fincancı, görev süresini tamamlıyor. TTB’de başkanlar iki yıllığına seçiliyor ve koltukta en fazla iki dönem kalabiliyor.

*

Birlik, ülke genelindeki tabip odalarından oluşuyor. Birçok ilde tabip odalarının genel kurulları yapıldı. Kalanlar önümüzdeki günlerde tamamlanacak. İstanbul ve Ankara tabip odaları, üye ve delege sayılarının fazla olması itibarıyla sürecin belirleyici adresleri. Bu iki ildeki tabip odası genel kurulları bu hafta sonu, 5 Mayıs Pazar günü yapılacak.

*

Dört listenin yarışacağı İstanbul’da Demokratik Katılım Grubu seçime iddialı giriyor. “Çağdaş, laik, demokratik bir ülkede bilimin ışığında iyi hekimlik” sloganıyla İstanbul Tabip Odası’nı yönetmeye talip olan grubun başında Prof. Dr. Osman Küçükosmanoğlu var. Grup, Türkiye’de sağlık sektöründeki mevcut duruma dair kapsamlı tespitlere yer verilen bir program hazırladı ve sorunlara somut çözüm önerilerini sıralayıp internet üzerinden yayınladı.

*

İstanbul’daki Demokratik Katılım Grubu, Ankara Tabip Odası yönetimine aday olan Çağdaş Hekimler Grubu ile birlikte hareket ediyor. Başkentte yarışacak iki listeden biri olan Çağdaş Hekimler’de Prof. Dr. Esin Davutoğlu Şenol ve Op. Dr. Bayazıt İlhan gibi isimler yer alıyor. Çağdaş Hekimler Grubu da pazar günkü seçime “Çağdaş, demokratik, laik, katılımcı bir tabip odası için” sloganıyla giriyor.

Çağdaş Hekimler Grubu’nun seçim öncesi verdiği mesajlardan ikisini aktarayım.

30 Nisan 2024, Salı 07:00

Neden hasta oluyoruz? Nasıl korunacağız?

Yine çok sayıda insanın hasta olduğu bir dönem yaşıyoruz. Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Esin Davutoğlu Şenol, geçen hafta ‘atipik zatürre’nin yaygın olduğunu açıklamıştı. 23 Nisan 2024 Salı günü bu köşede (https://www.posta.com.tr/ yazarlar/murat-celik/atipik-zaturrealarmi- 2713194) Prof. Dr. Şenol’un şu sözlerine yer vermiştim: “Son zamanlarda bir de ‘Adenovirüs’ tespitimizde artış var. Yüksek ateş, boğaz ağrısı, boğaz iltihabı, konjonktivit yani göz iltihabı ile seyreden bir viral infeksiyon. Bazen uzamış tablolara yol açıyor. Bunların yanında bir de ‘atipik zatürre’ dediğimiz, bildiğimiz zatürre gibi tipik bulguların, yani nefes almakla batıcı ağrı, balgam gibi bulguların olmadığı; onun yerine yüksek ateş, ishal, boğaz ağrısı, kırıklık gibi gribal bulgular ya da COVID-19 benzeri bulgular gördüğümüz bir hastalık var.”

NEDEN HASTA OLUYORUZ?

Prof. Dr. Esin Davutoğlu Şenol’a bu kez ‘hastalık gündemimiz’in nedenlerini ve çözüm yollarını sordum. 

Hocam, biz çevremizde son dönemde yine çok hasta insan görüyor ya da duyuyoruz. Mevcut durumu, siz enfeksiyon hastalıkları çalışan bilim insanları nasıl değerlendiriyorsunuz?

Normal sınırlar dahilinde miyiz, sıra dışı bir durum ya da bu yönde bir risk var mı? Toplu yaşam alanları, başta okullar ve toplu taşıma olmak üzere, bulaşıcı hastalıklar için çok elverişli ortamlar oluşturuyor. Havalandırma, el yıkama alanları gibi hiçbir çevresel önlem alınmıyor. Hasta olanları gündüz işe, gece acil servislere gitmeye zorlayan sistemsizlik ise hem bireysel hem toplumsal kırılganlığımızı artırıyor. Başta antibiyotikler olmak üzere çok fazla ve gereksiz ilaç kullanılıyor. Stres, uykusuzluk gibi olumsuz faktörler çok yaygın. Koruyucu hekimlik terk edildi ve en mühimi, iyi yaşam kuralları dediğimiz; uyku, neşe, aşılanmak, egzersiz, sağlıklı beslenmeye uyabilen, koşulları bunları yapmaya, erişmeye elverişli nüfus az. Evlerde birkaç kuşak bir arada yaşanması da yayılımı kolaylaştırıyor. Vaktimizi geçirebileceğimiz açık alanlar da yok denecek kadar az.

NASIL KORUNABiLiRiZ?

Son olarak klasik soru... Maske, mesafe ve hijyen üçlüsü dışında hastalıklardan korunmak için yapabileceğimiz bir şey var mı?

26 Nisan 2024, Cuma 07:00

Kaçak işçi kaçak içki

“Son bir buçuk-iki senede, başta işçilik (personel) olmak üzere işletme ve ürün maliyetleri inanılmaz seviyede arttı. Yemeiçme sektöründe işini layıkıyla ve dürüstçe yapanlar olarak çok zor bir dönem yaşıyoruz. Birçok işletmenin bu maliyetlere dayanması mümkün değil. Ayakta kalmak için ya bizim gibi öz sermayeniz güçlü olacak ve kârdan feragat edeceksiniz ya da piyasanın bir kısmının yaptığı gibi yasa ve etik dışı yollara sapacaksınız. Durum maalesef bu.”

Ankara’da yıllardır restoran işletmeciliği yapan Veysel Karani Yalçın gelinen noktayı böyle özetliyor.

AFİTAP VE BENZERLERİ

Yalçın, başkentte son yılların en gözde restoranlarından biri olan Afitap’ın ortaklarından. Afitap’ın Ankara’da üç şubesi var. Üçünde de rezervasyonsuz masa bulmak pek kolay değil. Hele hafta sonları neredeyse mümkün değil. Bu durumun sırrını “Kalite, lezzet, fiyat politikasındaki denklemi doğru yakalayıp ödünsüz devam ettirmek” olarak özetleyen Yalçın ile piyasayı konuştuk.

* Biz kaliteli ve güçlü bir markayız. Sektörümüzde Ankara’nın sayılı firmalarından biriyiz. Girdi maliyetlerindeki anormal artışlara rağmen ne gramajı düşürdük, yani ne porsiyonları küçülttük ne de müşteriyi orantısız bir zamla karşı karşıya bıraktık. Bunu, kâr marjımızdan feragat ederek ve kazandığımızı yeni stoklara yönlendirerek yapıyoruz.

* Maliyet artışlarını işletme kârından sübvanse ediyoruz. Öz sermayemiz güçlü olduğu için Afitap olarak biz bunu başarabiliyoruz. Bizim gibi sayılı marka var ama piyasanın genelinde durum hiç iç açıcı değil maalesef.

MALİYETLER ARTIYOR

23 Nisan 2024, Salı 07:00

Atipik zatürre alarmı

Kiminde sadece birkaç saat içinde ortaya çıkan ve 48-72 saat süren inatçı yüksek ateş, şiddetli baş, kas ve eklem ağrıları… Kimindeyse bunların yanında mide bulantısı, öksürük ve/veya ishal. Son haftalarda benzer vakaları sık duyar olunca, konuyu uzmanına sordum. Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Esin Davutoğlu Şenol’a... Esin Hoca harika bir özet yaptı. Başlık başlık aktarıyorum.

KIŞ NASIL GEÇTİ?

Bu kışı ardışık ya da uzayıp bir türlü iyileşmeyen gribal tablolarla geçirdik. Hatırlarsınız, sosyal medya ve tıp dışı çevrelerde ‘kombo’ ya da ‘kokteyl’ virüs gibi tanımlamalar yapılmıştı. Ateş, halsizlik, kırıklıkla seyreden, yüksek ateşin 3-5 gün, halsizliğin ve öksürüğün ise günler, haftalar bazen de aylarca sürdüğü solunum yolu infeksiyonlarıyla…

Dünyada hâlâ veri toplayan ülkelerin verilerine göre; COVID-19’un yeni varyantı, nisan başına kadar yüksek düzeyde dolaşımdaydı ve kırılgan/yaşlı kişilerde ölümlere yol açıyordu.

SON HABERLER

Ama COVID-19, son 2-3 haftadır, pandemi başladığından beri en düşük düzeyinde seyrederken, İngiltere son bir haftadır artış olduğunu bildiriyor. Yakın komşumuz Suriye de nisanın ilk haftasından itibaren COVID-19 ve ilişkili ölümlerin arttığı bilgisini veriyor.

Grip, yani ‘influenza’ da aşı olmayanlarda ölümcül ve ağır seyretti. Bu yıl Türkiye’de aşılanma düzeyleri zaten çok düşük. Grip salgını, acil servisleri dolduran hızını kesti ama hâlâ var.

19 Nisan 2024, Cuma 07:00

Beşiktaş basketbol

Beşiktaş, futbolda tarihinin en başarısız sezonlarından birini geçiriyor. Böyle bir yılda camia, basketbol ile biraz olsun teselli buluyor. Erkek takımı Avrupa Kupası’nda yarı finale kadar ilerlerken, kadın takımı Eurocup’ı finalde kaybetti ve yurda Avrupa ikinciliği madalyasıyla döndü. BJK Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Arat, eski bir basketbolcu. Dolayısıyla basketbol şubesine farklı bir gönül bağı var. Arat, hem erkek hem kadın basketbolda yatırımlara ve yapılanmaya devam edeceklerini söylüyor. Aynı zamanda kulüp bütçesinden basketbola ayrılacak payın artacağını da…

YENİ MODEL

BJK Basketbol, yılbaşından bu yana 4 kişilik bir icra kurulu tarafından yönetiliyor. Özkan Arseven’in başkanı olduğu kurulda Görkem Bilgi, Ali Berke Tükenmez ve Ahmet Budan yer alıyor. Geçen hafta Londra’da bu 4 isimle beraberdik. Gördüğüm o ki, icra kurulu kısa sürede bir ‘takım’ olmuş. Bu önemli çünkü şube yönetimlerindeki uyum ya da uyumsuzluk, takımlara ve altyapıya doğrudan yansır. İcra kurulunun heyecan, özveri ve konsantrasyonu Beşiktaş Basketbol takımlarının yakaladığı ivmenin devam edeceğinin habercisi bence. Genel menajerler de baş antrenörler ile birlikte takımların başarısında büyük pay sahibi. Erkek takımı Beşiktaş Emlakjet’te Nedim Yücel, kadın takımı Beşiktaş BOA’da Bengü Arseven yeni ve daha büyük başarılar için mesai veriyor. İki eski basketbolcu, şimdi Beşiktaş’ın genç oyuncularının ağabey ve ablaları

AİLE ORTAMI

Takım sporlarında başarıyı getiren faktörlerden biri de ‘aile’ olabilmektir. Londra dönüşü, uçakta Beşiktaş Kadın Basketbol Takımı’nda bu havayı yaratan ‘aile’ ile de beraberdik. Arseven çifti ile… Genel Menajer Bengü Arseven ve eşi Basketbol İcra Kurulu Başkanı Özkan Arseven, takımların da birer ‘aile’ olduğunun altını çizip “Böyle devam edeceğiz” dediler.

İşte Arsevenlerin anlattıkları…

* Beşiktaş, kadın basketbolunda çıtayı üst seviyeye taşıdı. İlerisi için daha da büyük hedeflerimiz var ve bütün planlamalarımızı buna göre yapıyoruz. Orta bütçeli bir takımla yakaladığımız bu başarıyı, gelecek sezon daha geniş rotasyonlu, daha güçlü bir takımla daha ileriye taşıyacağız.