İç siyaset, dış politika, güvenlik, terörle mücadele ve tabii ekonomi... Ülke gündeminin ana başlıklarında her gün yeni gelişmeler yaşanırken, bir konu var ki artık süreklilik arz ediyor. Hastalıklardan söz ediyorum. Herkes hasta... Çocuk, genç, yetişkin, yaşlı fark etmiyor. Uzun süren viral üst solunum yolu hastalıkları artık neredeyse sıradanlaştı. Durum nedir, neler oluyor ve ne yapmalıyız sorularını konunun uzmanlarından birine sordum. İşte Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi Doçent Doktor Afşin Emre Kayıpmaz’ın verdiği yanıtlar:
RİSK GRUPLARINA DİKKAT
Sayın Kayıpmaz, çevremizde hasta olmayan neredeyse yok gibi. Kiminde ateş, kiminde öksürük, kiminde burun akıntısı... Şu anda Türkiye genelinde yaşanan durumu nasıl özetlersiniz?
- COVID-19 pandemisi öncesinde de olduğu gibi havaların soğuyup insanların kapalı alanlarda daha çok zaman geçirdiği kış aylarında, solunum yolu enfeksiyonlarının arttığını görüyoruz. Birçoğu ateş, burun akıntısı/ tıkanıklığı, baş ağrısı, boğaz ağrısı, öksürük, halsizlik, kas/eklem ağrıları gibi belirtilerle seyreden vakalarda artış olduğu gözükmektedir. Vakaların büyük çoğunluğu hastalıkları ayakta atlatsa da, bağışıklık sistemi sorunu olan kişiler ve ileri yaştaki büyüklerimiz halen daha fazla risk altında olan grubumuz.
HANGİ VİRÜSLER?
Halihazırda hangi virüsler yaygın? Birçok virüsten bahsediliyor ve hastalığa yol açanın hangisi olduğu bilinmiyor. Virüsler birbirine de karışıyor mu?
- Sağlık Bakanımızın da kabine toplantısı sonrası açıkladığı üzere COVID-19 ile diğer üst solunum yolu enfeksiyonları birbirine karışmış durumda. Şu anda RSV, influenza A/B, rinovirüs ve elbette COVID-19’a neden olan SARS-CoV-2 şu dönemde yaygın olan virüsler. Bunlar belirtileri ve semptomatik tedavileri birbiriyle benzer olan mikroorganizmalar.
NE YAPACAĞIZ?
Pandemi döneminde uygulanan maske ve mesafe tedbirlerine artık eskisi kadar dikkat edilmiyor. Bu durumun virüslerin yayılmasında etkisi nedir ve bu önlemlere devam mı etmeliyiz?
- Bilindiği üzere bireysel tedbirlerin ön planda olduğu bir dönemdeyiz. Maske kullanımının eskisi kadar yaygın olmaması bu yıl bizi sadece COVID-19 ile değil; diğer solunum yolu enfeksiyonu etkenleriyle de karşı karşıya getirdi. Elbette ki toplu taşıma araçları gibi kalabalık yerlerde maske kullanımı hepimiz için koruyucu olacaktır. Özellikle solunum yolu enfeksiyonu belirtileri olan kişilerin, bağışıklık sistemi sorunu olan kişilerin, kronik kalp-akciğer hastalığı olanların, kanser tedavisi görenlerin kalabalık alanlara girmeden maske takmasını öneriyoruz.
Özellikle okula giden çocuklarda hastalıklar adeta hiç bitmiyor. Okul çağındaki çocuklarımız için neler yapabiliriz? Veliler, öğretmenler ve okul yönetimlerinin dikkat etmesi gereken öncelikli noktalar nelerdir?
- Belirti gösteren çocuklar okula veya kreşe gönderilmemeli. El yıkama, kapalı ortamların havalandırılması gibi önlemlere dikkat edilmeli. Bebeklerin kullandığı malzemeler yıkanmalı. Küçük bebeklere dokunmadan önce ve sonra mutlaka eller yıkanmalı.