Dünyanın her yerinde teknoloji üretip de 5G’ye ilişkin çalışma yapmayan neredeyse hiç bir şirket yok. Bunu Barcelona’daki Dünya Mobil Kongresi’nde de gördük.
Yani yazılım artık donanımın tamamen önüne geçti diyebiliriz. 5G’ye uyumlu telefonlar gelecek yıldan itibaren üretilmeye başlanacak. Bu alanda Türkiye de ciddi hazırlıklara başladı.
Dünyada 4.5G hızını kullanan ilk ülke olarak tarihe geçen Türkiye, 5G’ye de öncü olacağını Barcelona’daki etkinlikte bakanlık düzeyinde kanıtladı. Belki de güçlü altyapısıyla direk 5.5G’ye geçiş durumu bile söz konusu olabilir. 2020’ye kadar Japonya, ABD, AB, Güney Kore ile birlikte Türkiye’nin de bu hızı kullanacağı öngörülüyor.
Bu hız, saatte 500 km hızla giden trende bile iletişim, kilometrelerce uzaktaki araçları ve cihazları kontrol, yüksek boyutlu filmleri birkaç saniyede indirme, tünelde, bodrumda rahatça konuşabilme anlamına geliyor.
Yani dünyadaki tüm elektronik cihazlar birkaç yıl içerisinde birbiriyle hiç bir gecikme yaşamadan iletişime geçmeye hazır olacak. Böyle bir devrim doğal olarak milyonlarca kişiye iş fırsatı da sunacak.
Fiberin ulaşamadığı yerlere ulaşacak 5G’nin dünya ekonomisine katkısının ise orta vadede 1 trilyon doları aşacağı tahmin ediliyor. Böyle bir hız doğal olarak bireysel ve kurumsal faturalara da etki edecektir.
Ancak acımasız rekabet her zaman olduğu gibi yine tüketici lehine işleyecektir. Burada şuna dikkat etmek gerek 5G yalnızca telefonlara bağlantı sağlamakla kalmayıp, aynı zamanda otomobillere, makinelere, sensörlere, aksesuarlara ve başka birçok cihaza bağlantı imkanı sağlayacağı için hepsinin de farklı maliyetleri söz konusu olacaktır. Hadi hayırlısı…
İlaçlar da akıllandı
Yapay zekanın gelişmesiyle tıp dünyasında da taşlar yerinden oynadı. Artık üzerinde sensörler ve kameralar olan haplar icat edildi. Bu ilaçlar başta akciğer, lösemi ve mide kanseri olmak üzere pek çok iç hastalıkları tedavisinde uygulanmaya başladı.
Özellikle saçları ve kaşları döken kemoterapiye son verecek olan bu hapların 2025'e kadar tüm dünyada kullanılmaya başlaması öngörülüyor. Henüz yeni bir tedavi yöntemi olması nedeniyle ilacın dünyaya yayılması için her bir ülkenin yasal düzenleme yapması gerekiyor. Bu tür inovatif ilaç çalışmaları Türkiye'de de hızla sürdürülüyor.
Veriler telefona...
Peki genel sistem nasıl işliyor? İlaç sindirildiğinde sinyal veriyor ve bu sinyaller de deriye yapıştırılmış bir bant tarafından algılanıp dataya dönüştürülüyor.
Bu data da başta doktoru olmak üzere hastanın ve yasta yakınlarının telefonlarındaki ilgili uygulamaya aktarılıyor. Bu teknoloji sayesinde hastanın her an hastanede kalmasına da gerek kalmıyor. Etkileyici değil mi?
27 Şubat 2018, Salı 22:20
Haberin Devamı