Giriş
Yeni normalleşme süreci ile birlikte Türk iş dünyası, Avrupa’ya göre çok daha hızla toparlanmaya ve dünyanın önde gelen tedarik merkezlerinden biri olmaya başladı. Gelinen noktayı değerlendiren Türkiye Genç İşadamları Derneği (TÜGİAD) Başkanı Anıl Alirıza Şohoğlu, “Biz krizlere alışık ve deneyimli bir toplumuz. Böyle dönemleri çok iyi yönetebiliyoruz. Türk insanının bu, doğasında var. Hükümetin almış olduğu tedbirler de bu adaptasyonu kolaylaştırdı” diye konuştu.
Türk iş dünyasının bu zamana kadar tasarrufsuz yol aldığına da vurgu yapan Şohoğlu şunları söyledi:
Bizim öncelikle tasarrufu öğrenmemiz lazım. Artık daha uzun vadeli planlar yapmamız ve yapıları daha sağlam temeller üzerine kurmamız gerekiyor. Ayrıca pandemi sürecinde dijitalleşme olmadan ayakta kalınamayacağını gördük. Bu süreçte dünyada tedarik zinciri kırıldı. Çin, dünyanın üretim merkeziydi. Lojistik konumumuz ve genç nüfusumuzdan dolayı önümüzdeki süreçte üretimde başta tekstil ve otomotiv olmak üzere Türkiye’nin öneminin artacağını düşünüyoruz.
MİLLİ TEKNOLOJİDE ATILIM YAPILDI
Türkiye’nin özellikle savunma sanayi başta olmak üzere milli ve yerli teknoloji üretimi konusunda çok önemli hamleler yaptığına da değinen Şohoğlu, “Bu hamleler ile Türkiye, dünyada söz sahibi olmaya başladı. Türkiye uzun vadede, dünyaya fason modeli üreten değil; kendi teknolojik ürünlerini üreten, kilogram başı üretim oranını artıran bir ülke olma yolunda ilerleyecek. Avrupa’nın bize ihtiyacı var. Eğer kaliteli üretim yaparsak ve sözleşme hukuklarına uygun davranırsak çok büyük bir avantajımız var” dedi.
TİCARET HACMİ 60 MİLYAR DOLAR
Şohoğlu, "Üyelerimizin ticaret hacmi yıllık 60 milyar dolar. Türkiye’de yarattığımız iş hacmi yüzde 10’luk paya sahip. Üyelerimizin istihdamı 500 bin. Gençlerimizi Avrupa Birliği vasıtasıyla yurtdışında staja yönlendiriyoruz. Avrupa Birliği projesi kapsamında eylül ve ekim aylarında işbirliği yaptığımız üniversitelerdeki öğrencileri staj için yurtdışına göndereceğiz” diye konuştu.
Z KUŞAGI FARKI
- Anıl Alirıza Şohoğlu, derneklerinde Z kuşağının yani 2000’den sonra doğanların da ciddi söz sahibi olmaya başladığının altını çizerek şöyle konuştu: “Z kuşağı gençlerimiz zor beğeniyor, klasik meslekler yapmak istemiyorlar, kendileri bir şeyler geliştirmeye çalışıyorlar, yüksek özgüvene sahipler, uzaktan çalışmayı ve eğitim almayı seviyorlar, dijital alanda çok pratikler, çabuk öğreniyor ve keşfetmeyi, araştırmayı seviyorlar. Üyelerimizin birçoğu inovatif işlerle uğraşan gençlerden oluşmaya başladı.”
- Türkiye’nin dünyada üretim anlamında bir çekim merkezi olma yolunda hızla ilerlediğine dikkat çeken Şohoğlu, “Bunu kalıcı yapmak için hukukun üstünlüğüne, sözleşmelerdeki hakkaniyete önem vermeye devam etmemiz gerekiyor. Yapısal reformlar tamamlanabilirse önümüzün çok açık olduğu aşikar. İş dünyasının istihdamını ve üretimini artırmak için, katmadeğer ürünlerinin üretilmesi yönünde teşvikler sağlanması, yatırımlar için bürokratik engellerin ortadan kalkması ve yatırımın finansa erişiminin kolaylaştırılması lazım” dedi.
