FETÖ’cüler yalana ve çarpıtmaya bir türlü doymadı. FETÖ elebaşı Gülen dahil örgütün 15 Temmuz’daki rolünü örtmek için yılların “mahrem imamı” Adil Öksüz’ün MİT elemanı olduğunu bile söylediler! Böylece 15 Temmuz’u MİT’in kontrolünde bir darbe girişimi ilan etmeyi amaçlıyorlardı. Yalnız onlar mı? Aynı değirmene su taşıyan muhalefet partisi de bunun için az uğraşmadı.
Neyse “FETÖ’cülerde yalan ve çarpıtma bitmez. Bunlardan biri de Ahmet Dönmez isimli FETÖ elemanının "15 Temmuz’u sarsacak belge” başlıklı son yazısı... Dönmez, yazısında Ankara Cumhuriyet Savcısı Serdar Coşkun’un imzasını taşıyan “16 Temmuz 2016 Saat 01.00” yazan tutanaktan söz etmiş. Dönmez diyor ki, “16 Temmuz saat 01.00’de düzenlenmiş bir tutanakta o saate kadar henüz gerçekleşmemiş olaylar nasıl yer aldı?” Örnek de veriyor; “TBMM’ye ilk bomba saat 02.35’te atıldı, CNN Türk, Hürriyet ve Kanal D’nin bulunduğu DMC binası darbeci askerler 03.10’da bastı, Cumhurbaşkanlığı külliyesinin yanında köprülü kavşak ve otopark saat 06.19’da bombaladı. Buna rağmen bu olaylar saat 01.00’de düzenlenmiş tutanağa nasıl girdi."
UYAP yalanı
Bazı olayların da yaşananlardan farklı kaydedilmiş olmasına değinirken, “UYAP’a girmiş bu belgenin ardından hızlı bir şekilde soruşturma başlatılıp ilk gözaltılar yapıldı” diyerek yalanı araya sıkıştırıyor. Yazdığı yalan üzerine şu tespitte bulunuyor; “O gece yaşanacak olayların büyük bölümü devlet tarafından biliniyordu. O yüzden de kontrollü darbe idi.”
Oysa gerçek şu; darbe girişimi sırasında FETÖ’cülere karşı alınan önlemlerden birisi UYAP sisteminin kapatılmasıydı. 15 Temmuz’dan sonra yargıdan 4 bine yakın FETÖ’cü hakim ve savcının atıldığı dikkate alındığında kararın ne kadar doğru olduğu görülür. Böylece FETÖ’cü hakim ve savcıların UYAP’ı kullanarak darbeci FETÖ’cü askerlerin amacına hizmet etmesi önlenmiş oldu. Dolayısıyla ilk anda UYAP sistemi üzerinden soruşturma ve gözaltı kararları verildiği iddiası kocaman bir yalan.
İmza saat 07.00’de
Hatta UYAP sistemi kapatıldığından darbeye karşı çıkan şerefli savcılar, ilk soruşturma evraklarını kişisel bilgisayarlarında ya da el yazısı tutanakla hazırlayıp Emniyet güçlerine ilettiler. Gelelim Serdar Coşkun imzalı tutanağa. Kendisinin bana bildirdikleri şöyle: “Tutanak 16 Temmuz saat 01.00’de yazılmaya başlandı, gece boyu yaşanan gelişmeler kendisine bildirildikçe tutanağa eklendi. O gecenin karmaşasında ne aktarıldıysa o haliyle yazıldı. Aktarılan her olayla ilgili gözaltılar savcının talimatı ve onayı ile yapıldı. Tutanağın çıktısı 16 Temmuz sabahı saat 07.00’de alınıp Savcı Coşkun tarafından imzalandı. O yüzden tutanağın altındaki saat soruşturmanın başladığı 01.00 olarak kaldı, olaylar devam ettiği için bitiş saati yazılmadı. Saat 07.00’de imzalandığını gösteren ayrıntı ise tutanakta o saatten sonra gerçekleşen olayların yer almamasıydı. Tutanak UYAP’ta hiç açılmadı, kağıt çıktı taranıp bir iki gün sonra UYAP’a kaydı yapıldı. Daha sonra Ankara’daki tüm darbe dava dosyalarında soruşturmanın başlangıç evraklarından biri olarak yer aldı.” İşte gerçek bu ama FETÖ’cüler yalana devam edecek. Benim merak ettiğim; bakalım bu yalanı kimler sahiplenecek?