Fetullahçı Terör Örgütü’nün siyasi ayağı ile tartışmalar devam ederken, ben FETÖ’nün parti teşkilatlarına nasıl sızdığını, edinebildiğim birkaç örnek üzerinden yazmaya devam edeyim. Son yazımda, MHP Ülkü Ocakları’na sızmış bir kadın FETÖ’cünün nasıl “Asena” taklidi yaptığını anlatmıştım. Amacım burada adı geçen partileri suçlamak değil, sadece FETÖ’nün parti ayrımı yapmadan, amaçları doğrultusunda kullanabileceği her partiye sızmaya çalıştığını anlatmaya çalışıyorum.
Yani FETÖ’cülerin ilkesiz, sahtekar, yalancı ve iki yüzlü, pardon yüzsüz hallerini göstermeye çalışıyorum. Dediğim gibi FETÖ’cüler bunu yaparken de parti ayrımı yapmıyor. İşte size FETÖ’cülerin ByLock yazışmalarına yansıyan başka bir örnek; “Tarih: 29 Aralık 2015 Gönderen: Habib Olgun, Alan: Mehmet Fidan, Şükür abi uğraşıyoruz, Valla abi “Olacak gibi değil” dedim.
Ben AKP’lileri görünce domuz görüyor gibi oluyorum. “Başka parti olsun” dediler, ben de “Tamam” dedim.
“AKP olmasın da isterse Komünist Parti olsun” dedim. Abi her gün ayrı bir şerefsizlik oluyor, affedersin.
Ben “Yapamam” dedim. Valla “Millet mi?”, bir şey dediler Abdurrahman Karslı’nın Ben de “Siz bilirsiniz, CHP bana yakın” dedim hiç oy vermedim ama neyse, gerçi belediyede vermiştim.
İnşallah, bu hafta görüşeceğiz. İnşallah
Tarih 13 Ocak 2016.
Gönderen: Habib Olgun,
Alan: Mehmet Fidan.
Bugün geldiler, “Cuma görüşelim” dediler. Geçen “Millet Partisi olur mu?” dediler. “Siz bilirsiniz” dedim. Bugün “HDP dediler” “Siz bilirsiniz” dedim. Ama cuma CHP diyeceğim, “Olur” derler, daha iyi olur gibi. Ya HDP’ye gider gelirim ama resmi boyutuyla zor olabilir. Ama CHP olsa, HDP’de zaten tanıdık çok. Bir dile getirin CHP’yi olursa güzel olur. CHP’yi söyledim ben arkadaşa. O da oraya bildirecekti. Hocam iyi akşamlar.Yarın için siz de bir şey söyleyin inşallah.” Bir zamanlar, AKP ile çok yakın işbirliği yapan FETÖ’cüler, 2014 yılından sonra tam bir savaş açmıştı.
Yalnız AKP karşısındaki tüm siyasi partilere değil, dernek, vakıf, tarikat ve cemaatler gibi resmi, gayri resmi tüm örgütlenmelere sızarak topyekün bir mücadele başlattılar. Yalnız burada adı yazılan partiler değil, milletvekili listelerine de nasıl sızmaya çalıştıklarına dair örnekleri bir sonraki yazımda anlatacağım.
FETÖ sonunda işi, 15 Temmuz 2016 tarihli darbe girişimiyle, hükümeti yıkıp, Anayasa’yı askıya almak ve TBMM’yi kapatmaya kadar vardırdı. O tarihten sonra da amacından vazgeçmeyen FETÖ’cüler, “Renklendirme” stratejiyle tüm toplumsal örgütlere girmeyi hedeflediler.
Örgüt belgelerine göre “Renklendirme” adını verdiği bir yöntem ile FETÖ’cüler, İlim Yayma Cemiyeti, Milli Görüş, MHP, BBP, CHP, AKP ve SP yanında Nakşi, Kadiri, Halveti, Menzil, Nur cemaatleri; Erenköy, Çarşamba, İslamoğlu gibi gruplara sızma kararı aldı. Başta yazdığımı tekrar edeyim, amacım partiler dahil tüm örgütlenmelerin dikkatini konuya çekmek, çünkü hep söylüyorum; dikkat FETÖ çıkabilir.