İstanbul’da Büyükşehir Belediye Başkanlığı netleşirken, Cumhur İttifakı’nın ortağı Bahçeli, “haydi seçim yapalım” önerisiyle gündeme geldi.
60 gün sonra İstanbul seçiminin yeniden yapılabileceğini belirten Bahçeli, “Vicdanı huzurlu kılabilecek yeni bir seçim düşünülebilir. Seçim yenileme demokrasinin bir gereğidir. Toplumsal kargaşa yerine sandığa bir kez daha gidip Türkiye’yi huzurlu kılmak daha akılcıdır” diyor. Bahçeli’nin bu kaçıncı sandık çağrısı, doğrusu hesaplamakta zorlanıyorum. Türkiye, son yıllarda, seçim üstüne seçim yapan bir ülke.
Partiler, taraftarları, kadroları, hepsinden ötesi seçmen yorgun. Öte yandan, özellikle muhalefet çevrelerinde, bir değişim beklentisi ve hatta bir heyecan var. İstanbul, gibi 25 yıldan beri ilk kez muhalefet adayının öne geçtiği bir metropolde; “Türkiye’yi huzurlu kılmak” gerekçesiyle seçim çağrısı yapılması, acaba seçmen tarafından nasıl karşılanır? Ülkenin önemli metropollerinin (İstanbul, Ankara, İzmir, Adana, Mersin, Antalya vb...) neredeyse tamamının muhalefete geçmesinin, toplumdaki yeni bir eğilime işaret ettiği, açık. İstanbul’da “yeni seçim” istemek, seçmendeki muhalefete yönelme eğilimini kamçılayabilir. İstanbul’da esen yeni rüzgarın, yeni bir seçimle daha test edilmesi, Cumhur İttifakı için, ciddi riskleri beraberinde getirebilir. Bunu en net şekilde değerlendirecek siyasetçinin, Cumhurbaşkanı Erdoğan olması gerekir.
1 Kasım 2015 örneği
Sanıyorum, bazı AK Partililer, 1 Kasım 2015 seçim sonuçlarına, işaret ediyorlar. 7 Haziran 2015’te yüzde 40 oy alan AK Parti, 5 ay sonra tekrarlanan seçimde yüzde 49’a ulaşmıştı. O günün koşullarıyla bugünün koşulları çok farklı. Ekonomi o zaman oldukça makul bir yerdeydi. Dış ilişkiler daha normaldi. TL daha değerliydi. Şimdi, ekonomik açıdan kırılgan zemindeyiz. Türk parası değer kaybediyor, enflasyon yüzde 20’lerde seyrediyor, pazarlardaki fiyatlar el yakmaya devam ediyor. Batı ile gerilimsiz gün geçmiyor.
Böyle bir ortamda, İstanbul gibi 10 milyon seçmenli bir kenti, 60 gün içinde ikinci bir seçime yönlendirmek, bunu isteyenleri yanıltabilir. 1 Kasım 2015’te, AK Parti, tek başına; Türkiye genelinde yüzde 49.5, İstanbul’da yüzde 49 oy almıştı. 31 Mart’ta ise, Cumhur İttifakı (yani AK Parti ve MHP toplamı), İstanbul belediye başkanlığı seçiminde, ancak %48.5 gibi bir oy oranına ulaşabildi. AK Parti’nin iktidara geldiği 2002 seçimlerinde, Bahçeli’nin partisi MHP baraj altında kalmış ve milletvekili çıkaramamıştı. Erken seçimi istemiş olan da bizzat kendisiydi. Belki bu kez bir bildiği vardır...