İzmir Cumhuriyet Savcısı Zafer Dur, FETÖ’ye finansal destek sağlanması konusunda bir iddianame hazırladı. İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nce kabul edilen 56 sayfalık iddianamede, örgütle ilgili ilginç detaylar var. Ameliyat için FETÖ’ye ait bir hastanede yatan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın son anda müdahalesiyle buradan çıkarıldığı ve hayatının kurtarıldığı anlatıldı.
İddianamede ayrıca üç yazarın şüpheli ölümüne işaret edilirken Hanefi Avcı, Ahmet Şık ve benim başıma gelenlere şöyle değinilmiş; “Necip Hablemitoğlu, Haydar Meriç ve Aytunç Altındal’ın ölümlerinin FETÖ bağlantısı nedeniyle şüphe taşımasının ve henüz basım aşamasına gelmemiş kitabı nedeniyle Ahmet Şık ile bu konuda kitap yazan Hanefi Avcı ve Nedim Şener’in tutuklu olarak uzun süre yargılandıkları davalarla susturulmaları ve susturulmak istenmeleri, üzerinde dikkatle durulması gereken bir konudur.”
Darbeden 3 ay önce gelen mesaj
Savcı iddianameye böyle yazınca gerçekten üzerinde durmak gerekti. Bu iddianamenin yazıldığı İzmir’de 39 yıl FETÖ içinde yer alan, asker, emniyet ve yargı imamı olarak görev yapmış Hüseyin Uğur Sarıçiçek’in 15 Temmuz darbesinden çok önce nisan ayında bana gönderdiği mesajı hatırladım.
Cep telefonumda kayıtlı olan ve bu iddianameyi okumasam unutacağım mesajlarda Sarıçiçek, bana yönelik cezaevinde infazda bulunulacağını anlatmıştı. Sarıçiçek şunları yazmıştı: “Siz dua edin cezaevinde ucuz kurtuldunuz.
İnfaz edilmeniz birçok cezaevi görevlisini yakabilirdi. Bir de medyanın tanıdığı ve medyanın içinden gelen biri olmanız geri adım attırdı. ‘Bunu dışarıdayken yapacaktınız ki ses getirsin, artık çok geç’ dediler. Yani Allah sizi korumuş Nedim Bey. Allah ailenize bağışlamış.”
Uğur Sarıçiçek, İzmir Cumhuriyet Savcılığı’na ifade verip birçok isim, ses kaydı ve belge paylaştı. Öyle anlaşılıyor ki bu ifadeler iddianamelere serpiştiriliyor. Peki FETÖ’cüler bunu yapabilirler miydi? 15 Temmuz’da neler yapabildiklerini görünce artık şüphem kalmadı.
07 Eylül 2016, Çarşamba 10:39
Haberin Devamı