FETÖ’nün 50 yıllık serüveni

Fethullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) 15 Temmuz başarısız darbe girişiminden sonra sayfalar dolusu haber ve yazı, ciltler dolusu kitap yazıldı. Televizyonlar sabahın 04.00’üne kadar canlı yayınlar yaptı. İlgililer onu tanıyordu ama 15 Temmuz gecesinden sonra tüm Türkiye haberdar oldu. O, FETÖ lideri Fethullah Gülen’in yanında 35 yılını geçiren Nurettin Veren’di. Kendi deyimiyle FETÖ’nün henüz cemaat olduğu dönemde Fethullah Gülen’in ikinci adamı oldu. Yapılanmayı kuran 14 kişiden birisiydi. Fethullah Gülen’in siyasetçilerle olan ilişkilerini, Tansu Çiller’in başbakanlığı döneminde eşi Özer Çiller’in önerisiyle Bank Asya’nın kuruluşuna ön ayak olan kişiydi. Nurettin Veren, şimdi bir kitapla FETÖ’nün tam 50 yılını anlatıyor. “FETÖ 1966-2016 İsimler ve Belgeler (Destek Yayınları)” kitabında örgütün içindeki 35 yılı ve sonrasını belge ve fotoğraflarla anlatıyor. 174 sayfalık kitap birkaç saat içinde okunup bittiğinde FETÖ hakkında ana fikri adeta okuyucunun kafasına çakıyor. AKP döneminde palazlanan FETÖ’nün geçmiş siyasetçilerle ilişkileri tek tek anlatılıyor. Süleyman Demirel, Turgut Özal, Bülent Ecevit ile ilişkiler örnekleriyle açıklanıyor.

Atatürk nefreti

Kitap, Fethullah Gülen’in Atatürk’e karşı duyduğu nefretin örneği ile başlıyor. 1941 doğumlu olmasına rağmen sorulduğunda doğum tarihini 10 Kasım 1938 olarak söylüyormuş. Çünkü Atatürk onun gözünde “İslamı yok edecek din düşmanı, büyük kafir” kendisini ise onun ölümünden sonra dünyaya gelmiş “İslama verilen zararı telafi edecek kurtarıcı” olarak görüyormuş! Üzerinde Atatürk resmi olduğu için namaz kılarken cebinde para ve cüzdan olmamasına dikkat eden FETÖ’cüler, bir zamanlar fotoğraf çekilmesine tamamen karşıymış. Hatta Risaleleri’nden Said-i Nursi’nin fotoğraflarını kestirip attırmış. Şimdi her gün canlı yayın yapan bir örgüt liderinin hayatı çelişkilerle dolu. Ama örgüt üyelerinde onu görecek göz nerede.

Göstere göstere gelen darbe

Kitapta 15 Temmuz’a kadar gelen süreçte önemli isimler ve olaylar atlanmamış. Hatta, darbenin üssü olan Akıncılar’da yakalanan Hava Kuvvetleri imamı Adil Öksüz ile ilgili ayrıntılar da yer alıyor. Şu satırlar, FETÖ ile mücadele ettiğini söyleyen adli makamların nasıl bir umursamazlık içinde olduğunu, darbenin göstere göstere geldiğini anlatmaya yetiyor; “Ben üst düzey ihanet ekibinin listesini darbeden beş ay önce vermiş, düğmeye basılacağını bildirmiştim. Darbenin deşifre olmamış isimler tarafından yapılabileceğini ve bunların kimler olduğunu ilgili makamlara iletmiştim... Darbeyi Adil Öksüz’ün yönettiğini görmeyenler, hâlâ Gülen’in giydiği cüppenin rengiyle ve dolarlarla işi sulandırmaktadır.”