FETÖ’cüler 15 Temmuz gecesi başarısız darbe girişiminde Akıncı Üssü’nü merkez olarak kullandı. 16 Temmuz sabahı darbe başarısızlıkla sonuçlanınca birçok isimle birlikte FETÖ’nün TSK imamlarından Adil Öksüz de Akıncı’ya yakın bir yerde gözaltına alındı.
İfadesinde, “Arsa bakmaya gittim” deyip yalan söyledi. Kısa bir süre de sonra serbest bırakıldı.
O gün bugündür kayıp olan Adil Öksüz’ün yurt dışına kaçtığı belirtiliyor. ABD günlerdir darbe girişimiyle FETÖ lideri Fethullah Gülen arasında bağlantıyı gösteren delil isteyip duruyor.
Genelkurmay Başkanı Akar’ın, “Darbe gecesi beni Fethullah Gülen’le görüştürmek istediler” sözü yetmiyor. Peki, Adil Öksüz olayından daha net delil olabilir mi?..
F-16 pilotu gibi
Adil Öksüz’ün FETÖ’nün TSK imamı olduğu 2015 yılında adli kayıtlara girmiş, darbe sabahı da Akıncı Üssü’ne yakın bir yerde gözaltına alınmış. Şimdi de yurt dışına kaçtığı belirtiliyor. Peki kaçışına kim yardım etmiş. FETÖ’cü bir gazetede çalışan Erdal Şen. Olayın bir de gazetecilik mesleği ile ilgili utanç verici boyutu var.
Eğer bu kişi gerçek gazeteci olsa Adil Öksüz gibi FETÖ imamına ulaştığı an bunu haberleştirirdi.
Ama iddialar gösteriyor ki; Erdal Şen gazeteci değil FETÖ’nün imamının kaçmasına yardım eden bir örgüt üyesi.
Ben FETÖ imamı Adil Öksüz’ün kaçışına yardım eden gazeteci ile FETÖ’nün darbe girişimi sırasında TBMM’yi bombalayan F-16 pilotu arasında fark görmüyorum. İkisinden birinin gazetecilik diğerinin pilotluk yapması kendilerinin değil puan ve başarı durumuna göre FETÖ’nün tercihidir.
FETÖ’cülerin gazeteciliğe zararı
Adının önünde gazeteci sıfatı taşıyan Erdal Şen de bunlardan biri. Mesleğe 1994 yılında FETÖ’nün yayın organı Zaman’da başlamış. Başbakanlık muhabiri olmuş, hatta Erdoğan’ın Ankara Subayevleri’nde oturduğu apartmanda komşuluk yapmış. 2008’de Habertürk’e geçmiş, 17/25 Aralık 2013 operasyonlarından sonra ise yuvasına FETÖ’nün kurduğu Meydan gazetesine dönmüş.
FETÖ imamının kaçmasına yardım etmiş olması Erdal Şen’in 22 yıl içinde gazeteci değil FETÖ üyesi olarak kaldığının en önemli göstergesi. FETÖ’nün yayın organlarında çalışanların gazeteci olmadığını yıllardır söylüyorum.
Çünkü yıllarca FETÖ’cü bir polisin, savcının, hakimin yanlışını örgüt üyelerine has bir dayanışmayla savundular. Her kurumada olduğu gibi FETÖ’cülerin gazetecilik mesleğine verdiği zararın da ortaya çıkarılması lazım.