Giriş
İstanbul Büyükşehir Belediyesi seçimi yenilendi ve Ekrem İmamoğlu başkanlığı kazanan isim oldu. Öncelikle hayırlı olsun. Olsun olsun da bu “kazanan” kim, rivayet muhtelif. İmamoğlu’nun arkasındaki birçok kesim “kazandık” mesajları yayınladı. Hepsi de doğru…
Ancak bunların arasında HDP’lilerin mesajlarına ve açıklanmalarına odaklanmak gerekiyor. Çünkü gelecek günlerin siyasi gelişmeleri verilen o mesajların ayrıntılarında gizli. Seçim sürecinde, Kandil’deki teröristlerin destek açıklamalarını ciddiye almıyor görünen, açıkça tavır almaktan kaçınanların ileriki günlerde duyarsız kalamayacağı gelişmeler yaşanabilir. Bunun uyarı atışı HDP eş Başkanı Pervin Buldan’ın 23 Haziran seçim akşamı saat 19.23’te attığı twitter mesajıyla yapıldı. Buldan şöyle diyordu; “Bugünün galibi Kürtler ve HDP olmuştur. Nokta…”
Bunun elbette öncesi var. 31 Mart yerel seçim sürecinde HDP Eşbaşkanı Temelli aynen şunları söylemişti; "Mansur Yavaş da bilecek ki seçilmişse HDP oylarıyla seçilmiştir. HDP'lileri yok sayarak, Kürtleri yok sayarak, Ankaralıları yok sayarak siyaset yapamaz. O da işte bizim gücümüzdür. Ekrem İmamoğlu seçilmişse bilecek ki o kentte yaşayan 3 milyon Kürt'ün oyuyla seçilmiştir. Kürtlere rağmen siyaset yapamayacağını bilecektir. Yapmaya çabalarsa zaten siyaseten bir karşılığı olmayacaktır. O kentin belediye başkanı olmayacak, o olsa olsa o kentin kayyumu olur.” Biliyorum bunlar tatsız hatırlatmalar.
Hatırlatmalar…
Keşke “Seçim bitti arkada kaldı” diyebilsek. Ama terör örgütü KCK’sından HDP’lisine hepsi iki gündür hatırlatma peşinde. HDP’nin ve PKK’lı teröristlerin 23 Haziran seçiminden sonra da tavırlarında pek bir değişiklik yok hatta netleşme söz konusu.
Seçimden sonra PKK’nın ne diyeceğini merak ediyordum. Terör örgütünün tepe yönetimi olan KCK, 24 Haziran’da bir açıklama yapmış; “HDP’nin tabanda gerçekleşen demokratik buluşmayı en geniş yelpazede bir demokrasi ittifakına dönüştürdüğü iddia edilmiş, “eşit ve özgür olmayan tüm toplulukların haklarını güvenceye alan bir anayasa” talebi dile getirilmiş. “Bu sadece bir belediye seçimi değil…” diyen HDP Eşbaşkanı Temelli de 25 Haziran günü bir toplantıda, “Biz demokrasi ittifakı ile tüm toplumu konuşmaya, müzakere etmeye ve ortaklaşmaya davet ediyoruz…
Bunun bir yolu hiç geç kalmadan anayasamızı yapmaktır.” diyerek benzer şeyleri söyledi. KCK’nın da Temelli’nin de “anayasa değişikliği” dediği şeyle kimden, ne talep ettiği elbette anlaşılıyor. İBB Meclisi’nin ilk gündem maddesi bu olmayacağına göre KCK ve HDP’nin ne kastettiği açık. Duyulmayanlar duyulacak hale gelecek ve herkesin rengi o zaman ortaya çıkacak zaten.
