4 Temmuz 2018’de Amerika’nın Sesi (VOA) internet sitesinde ilginç bir haber yayınlandı. Associated Press Ajansı’na dayanılarak yayınlanan habere göre; ABD Başkanı Trump, 2017 yılında Oval Ofis’te Venezuela’ya yaptırımların konuşulduğu bir toplantı sırasında danışmanlarına Amerika’nın Venezuela’yı işgal etmesi gerektiğini söyledi.
Trump, toplantı sona ermek üzereyken danışmanlarına dönerek “Hızla dağılan bir Venezuela bölgesel güvenliği tehdit ederken, neden ABD bu sorunlu ülkeyi işgal etmesin?” diye sordu. Habere göre; Trump’ın bu teklifi karşısında, eski Dışişleri Bakanı Rex Tillerson ve eski Ulusal Güvenlik Danışmanı H.R. McMaster dahil odada bulunanlar şaşkına döndü.
5 dakika civarında süren diyalogda McMaster ve diğerleri sırayla Trump’a, Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro’yu cezalandırma amaçlı askeri bir operasyonun ters tepeceğini ve Latin Amerika ülkeleri arasında çok zor kazanılan desteği kaybetme riskini doğuracağını anlattı.
Ancak Trump pozisyonunda ısrar etti. Askeri planlar hazırlanması talimatı olacağı yönünde bir işaret vermese de, 1980’lerde Panama ve Grenada’nın işgali gibi geçmişteki “güç diplomasisi” örneklerini hatırlattı.
İşgali açıkladı
Nitekim, Trump bu düşüncesini 12 Ağustos 2017 New Jersey'de bir golf kulübünde tatili sırasında kamuoyu ile paylaştı;"Venezuela için birçok seçeneğimiz var. Bu arada askeri seçeneği de dışlamayacağım” dedi.
Trump o kadar ciddiydi ki, konuyu Kolombiya Cumhurbaşkanı Santos dahil Latin Amerika’daki dört müttefik lidere de açtı. Ama planın ters tepeceği düşünüldü. Onun yerine ABD, Kanada ve Avrupa Birliği, Maduro dahil çok sayıda Venezuelalı yetkiliye yaptırım kararı aldı.
ABD’den gelen telefon
Düşen petrol fiyatlarıyla ekonomisi sıkıntıya giren Venezuela’da ABD öncülüğündeki yaptırımlar siyasi krizi derinleştirdi. ABD kıskaça devam etti. Seçim sonrası tekrar devreye girdi. Amerikan Wall Street Journal (WSJ) gazetesinde geçen hafta yer alan habere göre, ABD Başkan Yardımcısı Pence 23 Ocak Çarşamba günü Venezuela'nın geçici devlet başkanı olarak ilan eden Guaido’yu telefonla aradı.
Ona,“Başkanlığını ilan et Amerika’nın desteği seninle” diyerek kendisini resmi olarak tanıyacaklarını söyledi. O da ertesi günü Başkanlığını ilan etti. ABD’nin işbirlikçisi bazı Latin Amerika ülkeleri desteklerini açıkladı. Avrupa ise zaten bekliyordu, seçimleri yenilemesi çağrısında bulunarak, tersi durumda bir hafta içinde Maduro yerine Guaido’yu tanıyacağını açıkladı.
Darbenin kılıfı ise, “demokrasi, ekonomik kriz” gibi sebepler. Tablo ortada, uzun söze gerek yok; ABD ve AB’nın el ele yaptıkları, “yeni nesil bir darbedir.”