İzmirli’nin çok dertli olduğunu belirten Nihat Zeybekci, “Otopark, hava kirliliği, yeşil alan ve spor alanı eksikliği gibi altyapı sorunları katlanılmaz hale gelmiş” dedi.
Konuşmalarınızda ekonomi önemli bir yer tutuyor. 'Genç işsizlik, beyin göçü’ gibi sorunlardan söz ediyorsunuz. Peki çözüm öneriniz nedir?
Birçok Anadolu kentine göre büyük potansiyelleri var İzmir’in. Genç nüfusu var, organize sanayi bölgeleri potansiyeli var, büyük bir turizm potansiyeli var. Turizm önemli, evet Antalya’nın 20 kat altındayız ve 20 kat üste çıkalım iddiasında değiliz.
Burada katma değeri yüksek bir turizm, spor, sağlık, kültür ve inanç turizmi planlamalarını hayata geçirmeliyiz. Koruma/kullanma dengesini de gözeterek ortak akılla her türlü altyapıyı planlayarak gerçekleştirmeliyiz. Yeni ihtisas serbest bölgeleri kurmalıyız. Tarım, gıda, enerji, lojistik ve e-ticaret serbest bölgelerini hayata geçirmeliyiz.
4 TANE YÜZME HAVUZU
Size en çok gelen şikayetler neler?
Adaylığımızı açıkladıktan iki hafta sonra 65 bin kişilik anket yaptık. Aynı araştırmayı 1.5 ay önce tekrarladık. Bu kez 85 bin kişiyle yaptık. Karşımıza çıkan en önemli sorun hep altyapı oluyor. İlk üç sırada altyapı sorunları var. İzmir’deki işsizlik oranıyla ekonomi konusunun öne çıkmasını beklerdim.
İşsizlik dördüncü, beşinci çıkıyor. Şehrin altyapı sorunları katlanılmaz hale gelmiş. Otopark, hava kirliliği, yeşil alan, spor alanı eksikliği... Koskoca İzmir’de oteller hariç dört tane yüzme havuzu var. Bunların da ikisi kapalı, biri kamuya tam açık değil. Bu şehrin çocukları yüzme yarışmaları ve seçmeler için başka şehirlere gidiyor. Kişi başına 1.6 metrekare yeşil alan düşüyor.
ALAÇATI İŞGAL ALTINDA
Sizin hedefiniz ne?
Yeşil alanı kişi başına 10 katına çıkaracağım.
Alan mı yok, proje mi?
Alan var. Ama böyle bir derdi olan adam yok. Alaçatı’yı mafya işgal etmiş. Vatandaşın yürüyeceği yollar işgal edilmiş, belediye göz yummuş.
Otoparklardan mı söz ediyorsunuz?
Hayır restoranlardan... Şehri yaşanmaz hale getirmişler.
Mafya varsa polisin konusu değil mi?
Önce belediye işgale karşı uyaracak, cezasını yazacak, adli makamlara bildirecek. Görev yerel yöneticilerin. Yalnız o mu? ‘Foseptik denize gidiyor’ şikayetleri alıyoruz. O bölgenin turizmi için de tehdittir bu. lağım dEnizE Karışıyor
Foseptik mi?
Söylemeye utanıyorum ama maalesef. Gözümüzün bebeği yerlerde kanalizasyon yok foseptik var. Ve maalesef denize karışıyor.
İzmir’de ‘koku’ polemiği çıktı. Siz söz ettiniz, hatta CHP adayı Tunç Soyer de ‘Çözeceğiz’ dedi ama Aziz Kocaoğlu ‘Böyle bir sorun yok’ dedi. Böyle bir sorun var mı?
Evet var. Yalnız bu Aziz bey ile ilgili değil. Sorun yıllar öncesinden kaynaklanıyor. Belki 30 sene önce yanlış iliklenmiş bir düğme, sorunu karşımıza çıkardı. Yağmur suyu kanalizasyondan ayrılmamışsa, kanalizasyon denize boşalıyorsa bu durum kaçınılmaz. Yalnız o mu? Tıbbi atık başka kente gidiyor.
Tıbbi atık meselesi nedir?
İzmir’de tıbbi atıkları ortadan kaldıracak bir sistem yok. Bu işi Manisa Büyükşehir Belediyesi’ne ait şirket yapıyor. Ayda bir ya da bir buçuk ayda bir Manisa’dan almaya gelirlerse tıbbi atıklar imha edilebiliyor. Aslında bunun için devasa çöp imha tesisine gerek yok. 200-300 metrekarelik bir tesisle halledilebilir.
Sizin için “Bir dönem gelsin, şu işleri halletsin, sonra göndeririz” diyenler de varmış.
Ben söylemedim siz söylediniz. ‘Yeter artık gel kurtar’ diyenler var. Sorunları çözeceğimizi biliyorlar. Ben de o yüzden ‘Bana oy verin’ demiyorum, ‘Oyunuzu İzmir’e verin’ diyorum.
Tunç beyin ‘İzmir vergiden adil pay almıyor’ sözleri için ne diyorsunuz?
Devlet, vatandaş başına belediyelere pay verir. Bir ilin yarattığı katma değeri nüfusa oranlanıyor ve bir formül üzerinden kişi başına belediyelere ödeme yapılıyor.
Bu oranlamada 2017 yılı rakamları ile Kocaeli bir, İzmir iki numara çıktı. Mesela Malatya’da kişi başına yapılan ödeme, İzmir’de yaşayanlar için yapılan ödemenin yarısı kadar. Bu yapılmayan hizmetler için üretilmiş bir bahane.
BU SEÇİMİ KAZANACAĞIZ
Kasımdan beri sahada çalışıyorsunuz, başladığınız nokta ile şimdiki durumunuzu nasıl görüyorsunuz?
İzmir çok nezaketli, hoşgörülü bir şehir. Parti olarak çok güçlü olduğumuz şehirlerde bile yaşadığım problemleri ben burada hiç yaşamadım. Mesela çok güçlü olduğumuz bir ilde rakip bir partiliden sert bir muamele, küçümseme tavrı gördüğüm oldu.
Ama İzmir’de hiç yaşamadım. İlk başlarda nezaketen ‘Merhaba’ ile başladık, şimdi ‘Ne olur otur bir çayımı iç’ deyip sorunların anlatıldığı sohbet noktasına geldik.
Peki bu durum anketlere yansıyor mu?
Şu anda tarihin en yüksek oranlarındayız.
Binali beyin aldığı oy oranını geçecek misiniz?
Biz bu işi alacağız. 31 Mart akşamı insanlar İzmir’i farklı konuşacak.
KORDON'A PARALEL DENİZ ALTI TÜNELİ
Kent merkezinde trafik sorununu nasıl çözeceksiniz?
Alsancak’a viyadük ya da denizin üzerinden Kordon’u geçen bir yol asla olmaz. Ama Kordon’u denizin altından geçen bir tünel projemiz var.
Kıyıya bitişik, tamamen denizin altında, görünümü bozmayan ve aralıklarla da caddelere bağlanan 6-7 kilometre uzunluğunda Kordon boyunca uzanan bir tünel ve otoparklar trafiği rahatlatacaktır.
İÇKİ TARTIŞMASI İZMİR'E HAKSIZLIK
Bir de hayat tarzı ya da içki konusu hep gündemde...
Bu tartışmayı İzmir’e haksızlık olarak görüyorum. İzmir’in sorunlarının çözülmeye ihtiyacı var, içki konusunun tartışılmasına değil. Kaldı ki bu konuda kimsenin hayat tarzına karışmayacağımızı söyledik.