Türkiye seçimi bile FETÖ’süz konuşamaz hale geldi. Bu durumun sebebi, örgütün kendisi; 2014 yılından beri her seçim dönemini kendisi için bir fırsat olarak gören bizzat FETÖ’nün kendisidir. Bürokrasideki üyeleri önemli ölçüde tasfiye edilmiş; kripto üyelerinin de açığa çıkartılmasıyla ilgili çok önemli çalışmalar yapılırken, FETÖ için çıkar yol siyasette etki alanı yaratmaktır.
O yüzden her seçimi fırsat bilip, seçim öncesi, sırası ve sonrasında çok önemli algı operasyonları yürütüyor. Kendisini Türkiye’de tekrar var etmek için örgütün bu davranışının elbette bir mantığı var. Ancak önemli olan, yaptığının Türkiye’de, Türk siyasetinde karşılığı var mı? Önemli olan da bu. Bence yok… Çünkü toplumun tüm kesimlerinin istisnasız en nefret ettiği grup, Fetullahçı Terör Örgütü. Toplumun en büyük sorun dediği ilk üç şey pahalılık, işsizlik ve FETÖ. Daha iddialı bir şey söyleyeyim; Bana göre bir farkları yok ama Türkiye’de FETÖ ile PKK arasında bir kıyaslama yapılsa; FETÖ’den nefret edenler, dünyanın tüm hukuk sistemlerine ve yargısına göre tartışmasız biçimde terör örgütü olarak tanımlanan PKK’dan nefret edenlerden fazladır.
Boşuna çaba
O yüzden, bu sinsi, ülkesine hain ve ABD’nin istihbarat- operasyon aracı olan FETÖ örgütünün Türkiye’deki seçimlerle ilgilinmesi, algı yaratması ve umutlanması boşunadır. Türk halkı, onları umut olacakları FETÖ ile birlikte tarihin sayfasına yazar. Son yerel seçimlerde AKP’nin istediği sonucu alamamasının arkasında yatan sebeplerden birisi de FETÖ ile mücadele konusunda kendi seçmen tabanında yarattığı kırgınlığın etkisi olduğu yazılıp çiziliyor. O yüzden bırakın bir siyasetçinin yakınlaşmasını, mücadele etmemesi bile halkın gözünde tartışma sebebidir. İşte tam bu noktada şunu söylemek gerek; seçimi kim kazanırsa kazansın kaybedeni FETÖ olacaktır, hem siyaseten hem de operasyonel olarak. Somut örnek mi? Herkes seçim sonuçlarını konuşurken İstanbul Cumhuriyet Savcılığı çok önemli bir operasyon yaptı. FETÖ’nün sivil mahrem imamlarının TSK içindeki üyeleri ile irtibat amacıyla kullandığı kamuya açık büfe, market gibi yerlerde kurulu hatlara yönelik operasyonlarda, 29 Kasım 2017’den itibaren bin 963 asker hakkında gözaltı kararı verildi. Bin 45 asker tutuklandı, 459’u itirafçı olarak örgüt bağlantısını anlattı. Bugüne kadar İstanbul’da adı hiç bilinmeyen 2 bin 500 sivil imam bu yolla belirlendi. Ankara’da ise 950 civarında sivil imamım adı ortaya çıkarıldı. İtirafçı askerlerin anlattıklarından yola çıkılarak, önceki gün de 22 kentte 40 sivil mahrem imam daha gözaltına alındı. Yeni tespitler FETÖ için baharı kışa çevirecek gibi görünüyor.