Nedim ŞenerMüdürleriniz Fethullahçı Hüseyin Bey

HABERİ PAYLAŞ

Müdürleriniz Fethullahçı Hüseyin Bey

Haberin Devamı

FETÖ’cü polis, savcı, hakim ve gazetecilerin kumpas davaları yürüttükleri 2009-Aralık 2013 arası İstanbul Emniyet Müdürü olan Hüseyin Çapkın, FETÖ kapsamında tutuklandı.

Dün ifadesinin bir bölümü basına yansıdı; FETÖ’cüler için, “… bu örgütün yapısı işleyişi ile ilgili bir bilgim olmadığından, bu ‘abiler ve imamlar’ adı altında bahsedilen şahısları tanımıyorum” dedi. Bu ifade beni 2010’a götürdü.

Komplocu polisler

Hrant Dink cinayetiyle ilgili “Dink Cinayeti ve İstihbarat Yalanları” kitabını yazınca, Ergenekon operasyonlarını da yapan İstihbarat Şube’den sorumlu İstanbul Emniyet Müdür Yardımcısı Ali Fuat Yılmazer, İstihbarat Dairesi Başkanı Ramazan Akyürek ve iki istihbaratçı bana dava açmıştı.

32.5 yıl hapis istemiyle yargılanıyordum. Bir yandan da FETÖ’cülerin bana komplo kurduğu, iftirayla hapse atmaya hazırlandıkları bilgileri geliyordu.

Bir akşam saat 23.00 gibi daha önce haber için görüştüğüm birisi telefonla aradı; “Yaralama olayına karıştım bana yardım et” dedi. Önemsemedim ama yarım saat sonra bu kez, “Abi ben Kulaksız Karakolu’ndayım yardım et” diye mesaj attı.

Yaralamadan karakola alınan birisinin cep telefonuyla mesaj atmasını polislerin de içinde olduğu bir komplo olarak yorumladım.

Ertesi sabah o dönem çalıştığım Milliyet’in muhabiri Erdal Kılıç aradı; “Seni arayan adamı Organize Şube’ye almışlar” dedi. Komplo belirginleşmişti. Arayan kişiyle beni organize suç kapsamında tutuklayacaklardı.

Çapkın ile görüşme

Hemen Emniyet Müdürü Çapkın’ı aradım ve öğleden sonra makamında görüştüm. Yanımda Erdal Kılıç da vardı. Hüseyin Çapkın’a, “Fethullahçı polis müdürleriniz bana komplo kuruyor.

İlişkim olmayan birisiyle Organize Suç örgütü üyesiymişim gibi işlem yapacaklar” dedim. Çapkın, “Sabah Organize Müdürü bahsetti” deyince olaydan haberdar olduğunu anladım. “Size bir yanlış yapılmaz” dedi.

Ben de, “Bunlar Fethullahçı Hüseyin Bey her şeyi yapabilirler” karşılığını verdim. Çapkın, “Tamam ben sizi bilgilendireceğim” dedi, ayrıldık.

Çıkışta Erdal Kılıç, “Sen adama ‘Polis müdürleri Fethullahçı’ dedin, hiç tepki vermedi” diyerek şaşkınlığını dile getirdi.

Gazeteye döndükten iki saat sonra Çapkın aradı; “Nedim Bey olay tamam, kişi savcılığa sevk edildi, basit bir yaralamaymış, savcılık da serbest bırakmış” dedi.

O komplo o gün boşa çıktı ama sonraki kötü olayları engelleyemedi. Keşke o zaman emrindeki FETÖ’cülere mani olsaydı, ne kendisi ne Türkiye bugünkü tabloyu yaşardı.

Sıradaki haber yükleniyor...
holder