İstanbul Cumhuriyet Savcılığı geçen hafta yaptığı bir yazılı açıklamada şu ifadeyi kullanmıştı;
“15 Temmuz 2016 tarihli darbe girişimini Türk Silahlı Kuvvetlerimiz içerisine sızdırıldığı ve birebir/ 2-3’lü gruplar halinde örgütsel olarak “öğretmen” tabir edilen sivil unsurlara bağlılık yoluyla, birbirini tanımayan hücreler şeklinde örgütlendiği mensuplarına terör örgütü lideri Gülen ve örgütün sözde TSK sorumlusu “Namık” kod adlı Adil Öksüz tarafından aşağıya doğru silsile yoluyla bir kısım hücrelere talimat verilmesi ve örgüt mensubu asker şahısların fiilen katılması yoluyla gerçekleştirilen Fetullahçı Terör Örgütü’nün Türk Silahlı Kuvvetlerimiz içerisine sızmış ve halen deşifre edilmeyen mensuplarının sayıca darbe girişimine katılanlara oranla daha fazla olduğu, bu yönüyle terör örgütünün devletimizin Anayasal düzeni ve bekası için halen en büyük tehlikeyi ihtiva ettiği açıktır.”
Darbecilerde ankesör
Bu cümlenin peşine düştüm. Zaman zaman yapılan araştırma ve soruşturmalara yönelik yazılar yazıyor rakamlar veriyorum. Peki bu açıklama neyi ifade ediyor? Edindiğim bilgilere göre, FETÖ’nün “öğretmen” olan sivil imamlarının Türk Silahlı Kuvvetleri içindeki örgüt üyeleri ile sabit hatlarla görüşme bilgilerine yönelik “ankesörlü hat” incelemeleri son hızla sürdürülüyor.
Bir not vereyim, FETÖ’nün kripto haberleşme sistemi ByLock’u kullandığı tespit edilen TSK mensubu sayısı 700 dolayında. FETÖ, TSK’daki üyeleriyle darbe girişimi öncesinde olduğu gibi sonrasında da sabit hatlardan konuşup buluşma ve görüşmelerini sürdürdü.
Buna göre, “Ankesörlü hat” operasyonlarının adeta nokta atışı FETÖ üyelerini tespit etmesi incelemenin hem derinleşmesini hem de merkezileşmesini sağladı. Gözaltına alınan 13 bin 357 kişiden 5 bin 743’ünün FETÖ üyeliğini itiraf etmesi inceleme yönteminin sağlıklı bir ilerleme olarak görülüyor.
Öte yandan 15 Temmuz darbe girişimine Türkiye genelinde 5 bin 600, İstanbul’da ise bin 800 subay astsubay katıldı. İstanbul’da darbe girişimine katılan bin 800 rütbeli FETÖ mensubunun bin 300’ünün de ankesörlü hat kaydı ortaya çıktı. Çalışma, Emniyet Genel Müdürlüğü bünyesinde merkezileştirildi ve tüm Türkiye genelinde SGK kaydı Milli Savunma Bakanlığı olanlarla ilgili bir tarama yapıldı.
2008 yılından itibaren sisteme giren tüm askeri personel ve sivillerin sayısının 500 bini biraz geçtiği ortaya çıktı. Bunların arasından siviller dahil tüm elemeler yapıldıktan sonra inceleme ve soruşturmaya konu olabilecek ankesörlü hat kayıtlı kişi sayısı 70 bin olarak belirlendi.
Bunun içinden darbeye karışanlar ve haklarında işlem yapılan 15 bine yakın ismi çıkardığınızda 50 bin dolayında isim kalıyor. Yani savcılığın açıklaması önemli; tehlike devam ediyor.