PKK, “Canım ciğerim” diyen Cuma İçten'i neden kaçırmak istedi?

PKK’nın, AK Parti Diyarbakır Milletvekili Cuma İçten ile Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik’i kaçıracağı iddiaları gündeme bomba gibi düştü... Hadi Hüseyin Çelik iktidarın önemli bir ismi ve PKK açısından önemli bir hedef. Peki PKK, Diyarbakır Milletvekili Cuma İçten’i neden kaçırmak istesin? Çünkü İçten, kısa süre önce verdiği bir röportajda “PKK’lılar benim canım ciğerim” diyen isim.

Bu iddiayı kısa süre önce CHP Milletvekili Muharrem İnce ortaya atmıştı. İddiasını da Başbakan’a hitaben soru şeklinde gündeme getirmişti. Muharrem İnce 10 gün önce Başbakan’a “PKK’lılar, dağdakiler benim arkadaşlarım, onlar benim canım ciğerim diyen AK Parti milletvekili kim? Bu soruya cevap versin. Başbakan bu soruya cevap vermezse, kim olduğunu bulamazsa ben ona belgeleri ile birlikte göndereceğim.” demişti. Basında bazı isimler çıktı ama Muharrem İnce bu konuda konuşmadı.

Ben de bu iddiayı ortaya atan Muharrem İnce’ye bu milletvekilinin Cuma İçten olup olmadığını sordum. Muharrem İnce bunu teyit etti. Kendisine basın toplantısındaki sözlerini hatırlattım. “Başbakan’a belgelerini göndereceğinizi söylemiştiniz, belgeniz nedir?” dedim. O da Cuma İçten’in 10 Ocak 2012 günü twitter hesabı üzerinden paylaştığı bir haberi gösterdi. O haberde İçten’in, Kuzey Irak’ta yayın yapan Aknews isimli ajansa verdiği röportaj yer alıyor. İçten tam olarak şunları söylemiş:

“Arkadaşlarımın içinde şu an dağda olanlar var. Beraber, birlikte okul okuduğum, birlikte sokakta oyun oynadığımız, ortaokul sıralarını paylaştığım arkadaşlarım şu an dağdalar. Akrabalarımdan dağda olanlar var. Dağda olan çocuklar bizim çocuklarımız. PKK’ya katılan çocuklar benim canım, ciğerim” Muharrem İnce, kendisi bu konuyu gündeme getirince, Cuma İçten’in twitter hesabından bu haberi kaldırdığını söyledi.

[[HAFTAYA]]



Cuma İçten’in twitter’den kaldırdığı mesajları

PKK’yı da eleştiriyor

Oysa Cuma İçten’in bunu kaldırması gereksiz çünkü aynı röportajda PKK’yı da eleştiriyor ve diyor ki; “PKK ile ilgili konuşmuyorum, PKK benim muhatabım değil. Çünkü eline silah almış ve kendi insanını öldüren bir örgütten bahsediyoruz. Ben bunu kabul edemem. Ama BDP benim muhatabımdır. PKK bir kere silahı bırakmalı. PKK’nın üst tabanı beni yansıtmıyor.” Belki de PKK buna kızdı ve bundan dolayı Cuma İçten’i kaçırarak cezalandırmak istedi.

Eğitim-İş Başkanı Veli Demir: ‘Ortaokulda türban tartışılacak’

Yeni eğitim dönemi, öğrenciler açısından birçok belirsizlik, veliler için kaygı, öğretmenler için ise sorunlarla açılıyor. Okullarda son hazırlıkları yapması gereken öğretmenler eylemdeler. Bu durumu Eğitim-İş Sendikası Başkanı Veli Demir ile görüştük. Demir, bu yıl dini eğitimin ağırlık kazanmasıyla tartışmaların bu alana kayacağına dikkat çekti. Demir’in sorularımıza verdiği yanıtlar şöyle oldu:

Yeni eğitim yılına girerken bir rapor hazırladınız, ne gibi sorunlar var?

Bu raporu 4+4+4 sisteminin aksaklıklarını ve Türkiye’ye eğitim alanında bekleyen kaosu göstermek için yayınladık. Raporu siyasi partilere ulaştırıyoruz. Önlem alınmasını istiyoruz. Yeni bir sistem kuruldu ve bu sistemde okul öncesi eğitim ortadan kaldırıldı. İmam Hatipler korunurken diğer okullar neredeyse yok sayıldı. Oyun yaşında olan çocuklar sanat ve spor derslerinden uzaklaştırıldı. İlköğretimde 30 saat olan haftalık ders saatleri 5 ve 6’ncı sınıflar için 36, 7 ve 8’inci sınıflar için 37 saate çıkarıldı. İkili eğitim yapan okullar bu ders yükünü kaldıramayacaktır. Yani yeni döneme tam bir kaos içinde başlayacağız.

Kaos hangi alanda?

Bir kere 6287 sayılı 4+4+4 sistemini düzenleyen yasa ile uygulama bile farklılaştı. Mesela yasada 60 aylık çocukların ilkokula başlayacağı hükme bağlanırken, uygulamada 66 ay olarak düzenlediler. Örneğin aynı yasada “Peygamberimiz Hazreti Muhammet’in Hayatı” olan dersin adı gelen tepkiler üzerine genelgelerle “Hazreti Muhammet’in Hayatı” olarak düzenlendi. Asıl sorun seçmeli derslerde. Bütün sistemi dini eğitimi ağırlaştırmak için yeniden düzenlediler. 8 saat seçmeli ders okutulacak bunu da din dersleriyle tamamlamak mümkün. Örnek vermek gerekirse; 2 saat Dini Bilgiler, 2 saat ‘Hazreti Muhammet’in Hayatı, 2 saat Kuran’ı Kerim 2 saat de Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi derslerini aldığınızda haftada toplam 8 saat dini eğitim verilmiş olacak. Yani haftalık eğitimin 1.5 günü dini eğitimle geçecek demektir. Bu başka tartışma konularını getirecek.

Ne gibi tartışma konuları?

Bu sene ortaokulda türban sorununu tartışacağız. Kız öğrenciler Kuran’ı Kerim dersi sırasında başlarını örtecekler, dolayısıyla zaten birçok sorunu olan eğitim sistemi içinde bir de türban tartışmamız olacak. Ayrıca gayrimüslim öğrenciler varsa bunlar derse girmeyecekler. Alevi öğrenciler ise baskı altında kalacak. Çevre baskısı nedeniyle bu derslere girmek zorunda kalacaklar.

‘Hukuk ve Adalet dersi göstermelik’

Ama Hukuk ve Adalet gibi dersler de var?

Var ama yalnızca 1 saat. Ayrıca 12 öğrencinin aynı dersi talep etmesi gerek. Yoksa o öğrenci en yakın okulda o derse katılacak. Bunun pratikte uygulama şansı yok. Burada asıl amaç dini eğitimi yaygınlaştırmak. AK Parti Muğla Milletvekili Yüksel Özden doğru söyledi. Aslında tüm okullar imam hatip oldu, bunun farkına varmalıyız. Dini derslere branş öğretmenleri girecek. Ama artık müzik gibi bir dersin branş öğretmeni olmayacak. Git gide karma eğitimi de bitirecekler.

Karma eğitimin bitirilmesi gibi bir plan mı var?

Şu anda resmen duymadık ama iktidara yakın bir sendika birkaç aydır dillendiriyor. Kız ve erkek beraber okumasın diye çalışma yapıyor. O yüzden yakında karma eğitimin de kaldırıldığını görürsek şaşırmayın.